İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin eksik incelemeyle hukuka ve hakkaniyete aykırı karar verildiğini, TMK : 36/1 , 39 ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1 maddeleri gereğince nüfus kayıtlarındaki düzeltme davalarının kamu düzenini ilgilendirdiğini, mahkemece iki kayıt arasında bağ kurularak hatalı olan kayıtların düzeltilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, baba hanesindeki medeni hâl, doğum yeri ve doğum tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir....
dinlenecek tanık beyanlarıyla da bu durumun ispatlanacağını, mahkeme gerekli görürse tam teşekküllü bir devlet hastanesinden alınacak rapor ile gerçeğin bilimsel olarak ortaya çıkacağını, İsviçre’de yaşayan müvekkilinin bu güne kadar doğum tarihinden kaynaklanan hak kayıpları yaşamış olduğunu, İsviçre’de gerçek yaşı doğrultusunda emekli olabilmek için kayıt düzeltme davası açmak zorunda kaldığını, davacının nüfus kaydının düzeltilmesi talebinde şahsi ve hukuki yararının bulunmakta olduğunu, açıklanan nedenlerle davacının nüfus kaydında 01.01.1964 olarak yer alan doğum tarihinin gerçeğe uygun olarak 10.02.1961 şeklinde tashihine ve nüfusa tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda, dava konusu taşınmazın davacının murisine ait olduğu, taşınmazın tapu kaydının malik hanesinde doğum tarihinin yanlış yazıldığını beyan ederek murisin doğum tarihinin 01/01/1960 olarak düzeltilmesi talep edilmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1 maddesinde çekişmesiz yargının genel çerçevesi belirlenmiş, mümkün olduğunca çekişmesiz yargı işleri sayılarak belirtilmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından yasa maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir....
yaş düzeltilmesi yapılmış ise, 18 yaşın doldurulduğu tarihdeki doğum tarihlerinin, dul ve yetimler hakkındaki hükümlerin uygulanmasında da, dul ve yetim aylıklarına veya (Toptan ödeme)ye hak kazanıldığı tarihlerde, bunların kayıtlı bulundukları nüfus idarelerindeki doğum tarihlerinin esas tutulacağı, ikinci fıkrasında; nüfus hüviyet cüzdanlarındaki doğum tarihleri ile nüfus kayıtlarındaki doğum tarihleri arasında fark varsa, nüfus kayıtlarındaki tarihin, birden fazla nüfus kaydı bulunanların bu kayıtları arasında fark varsa, tarihi eski olan kaydın; sonraki kaydın idare veya kaza mercilerinden verilmiş bir karar ile yapılmış veya düzeltilmiş olması halinde ise, kararların nüfus kayıtlarına henüz geçirilmemiş olsa bile iştirakçiler için bu kararın 18 yaşının doldurulmasından evvel alınmış olmak şartıyla bu kaydın esas olacağı kuralına yer verilmiştir....
NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ 1587 S. NÜFUS KANUNU (MÜLGA) [ Madde 46 ] "İçtihat Metni" Dava dilekçesinde yaş düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı nüfus idaresi tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçelerinde; kayden 15.6.1985 doğumlu olan ve velayetleri altında bulunan Ramazan'ın doğum tarihinin 15.6.1983 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece, yargılama sırasındaki davacı istemi de göz önüne alınarak küçüğün doğum tarihini 15.6.1984 olarak düzeltilmesine hükmedilmiştir. Karar, henüz kesinleşmeden şerh verilmek suretiyle Nüfus idaresine gönderilmiş ve nüfus kütüğüne bu haliyle işlenmiştir....
den sezeryanla 18.06.1990 günü saat 13.00 de dünyaya geldiği, buna göre adı geçen çocuğun gerçek doğum tarihinin 18.06.1990 olduğu anlaşılmakla, mahkemece aksi de kanıtlanamayan bu resmi belgeye uygun olarak davacı ...'in nüfus kütüğündeki doğum tarihinin 18.06.1990 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine hükmedilmesi, Ayrıca, dava nüfus kütüğünde yazılı doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkin olup Nüfus Yasasının 46.maddesi hükmüne uygun olarak Asliye Hukuk Mahkemesince genel hükümler çerçevesinde yargılama yapılıp hüküm kurulmuş olmasına karşın gerekçeli kararın başlığında (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) ibaresinin yazılmış olması doğru görülmemiştir....
9 yaşındayken çocuğu Abdullah'ı dünyaya getirmiş olmasının biyolojik olarak kabul edilemeyeceğini, kaldı ki kayden öldürüldüğü yerdeki doğum tarihinin 01/01/1955 iken, buradaki doğum tarihinin 20/01/1956 olduğunu, tüm bu nedenlerle tanıklarının dinlenmesi ile ortaya çıkacağı gibi müvekkilinin, kardeşini davalı T7 gerçek anne adının Elmas ve baba adının Ali ve TC Kimlik Numarasının da , doğum tarihinin 01/01/1955 ve nüfusa tescil tarihinin 20/07/1957 olarak düzeltilip nüfusa bu şekilde kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ın nüfus kayıtlarındaki yaşlarının gerçeği yansıtmadığı gerekçesi ile doğum tarihlerinin düzeltilmesini istemiş; mahkemece, ...'in 25.06.1996 olan doğum tarihinin 25.06.1993 olarak düzeltilmesine, ... yönünden ise davanın reddine dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresindeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlandığından nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının Cumhuriyet Savcısı tarafından açılabilmesi için kanunda öngörülen şartların bulunması gerekir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; Derik Cumhuriyet Başsavcılığınca, ...'in mağdur, ...'...
'a ait nüfus kayıdının iptali ile ...'in doğum tarihinin 27.01.1964 olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılardan ...’in nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan ... adlı bir çocuğunun gerçekte olmadığını, diğer davacı ...’in nüfusa iki kez yazıldığını bildirerek, 27.01.1964 doğumlu olarak mükerrer yazılan ...’ın nüfus kaydının iptalini ve ...’in doğum tarihinin 27.01.1964 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile nüfus kayıtları ve doğum tutanaklarının incelenmesinde ... TC Kimlik Numaralı ......
Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre bu tür davalarda doğum tarihinin düzeltilmesi istenenin gerçek yaşının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneye gönderilerek sağlık kurulu raporu aldırılması zorunludur. Ancak, 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün değildir. İlk derece mahkemesince; Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu tarafından alınan raporda davacının 15/11/2020’de -50- yaş civarı ile uyumlu olduğu ancak yaşının tıbben tespit edilemeyeceği bildirilmiştir....