Somut olayda, mahkemece Nüfus Müdürlüğünden ... adında bir kişinin olup olmadığı sorulmuş ise de işe giriş bildirgelerindeki hane,cilt,sayfa numarası dahil tüm hatalı kimlik bilgileri tam olarak yazılmak suretiyle bu kimlik bilgilerine sahip Süleyman Üstün isimli kişinin varlığı ilgili Nüfus Müdürlüğünden sorulmadan ve bu kişinin nüfusa kayıtlı olduğu yerde ve doğum yeri olarak görünen Urfa’da zabıta araştırması yapılmadan eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davada, tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişinin davacının kök murisi ile aynı kişi olduğunun tespiti istendiğinden, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 4.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 16.05.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "-Davanın KABULÜ İLE, Adana İli, Karataş İlçesi, Topraklı Mah. 395 ve 396 parselde ( Evveliyatı 276 no'lu parsel ) tapu kayıtlarında malik olarak görülen Derviş oğlu Ali Geçti ile Adana İli, Karataş İlçesi, Topraklı Mah. Cilt No:63 Hane No:20 BSN:1 Durmuş Ali ve Şerife oğlu 24/03/1912 Tarsus doğumlu, 20/11/1969 ölüm tarihli, T.C. Kimlik numaralı Mehmet Ali Serden Geçti ile aynı kişi olduğunun tespiti ile tapu kayıtlarında malik hanelerinin bu şekilde düzeltilmesine,"şeklinde karar verildiği görülmüştür....
İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibarıyla davanın, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkin olmayıp, malik görünen kişi ile davacının mirasbırakanının aynı kişi olduğunun saptanması amacına yönelik bir dava olduğu açıktır. Her ne kadar kayıt malikinin doğum tarihi gibi kimlik bilgilerinin tapu kaydında yer alması zorunlu olan bilgilerden olmadığından bu konuda düzeltme kararı verilemese de malik olarak görünen kişi ile mirasbırakanın doğum tarihi ve diğer kimlik bilgileri belirlenmek suretiyle aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. O halde, araştırma ve incelemenin bu kapsamda yapılması gerektiği kuşkusuzdur. 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girdiği 01.01.2011 tarihinden sonra tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla husumet yöneltilerek yapılan böylesi taleplerle mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile tespiti istenen kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....
in kardeş olup, Baki ve Şazime çocukları olduklarının tespiti, nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacılar ile anne ve babalarının farklı tarihlerde göçmen gelerek ayrı hanelere kayıtlarının yapıldığı, bu nedenle davacılar ile davalı kardeşleri ve ölü anne ile babaları arasında nüfus kayıtlarında bağ kurulmadığını bildirerek, davacılar ile davalıların kardeş olup... ve ... .. çocukları olduğunun tespiti istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
Nüfus Müdürlüğünden de kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, tapulama tutanağında belirtilen kardeş ve dede adlarını da gösterir kök kayıtlar da istenmelidir. Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır. Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmeli; bağlantı ve tutarlılık sağlanamadığında şimdiki gibi dava reddedilmelidir. Mahkemece, yukarıda sayılı araştırmalar yapılmadan,tanık bildirilmediği, nüfus kayıtlarında da 11 adet ......
Kayıt malikine ait açık nüfus kayıtlarında kayıt malikinin soyadının bulunmadığı sabittir. Kimlik bilgileri ancak nüfus kaydına göre düzeltilebileceğinden o kişinin öncelikle soyadı almış olması gerekir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir....
Dosya arasında bulunan nüfus kaydına göre davacınınn davadan önce öldüğü anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 28. maddesi hükmüne göre kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer. Ölüm ile kişilik hakları son bulduğundan, ölü kişi tarafından dava açılamayacağı gibi 04.05.1978 gün, 4/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere; ölü kişinin mirasçılarına davayı yöneltmek suretiyle davanın yürütülmesi mümkün bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 51. maddesi ve 04.05.1978 tarih ve 4/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince; davada taraf ehliyeti Medeni Kanuna göre belirlenir ve taraf ehliyetinin birinci ve en önemli koşulu (ön şartı) kişinin sağ olmasıdır. Ölü kimsenin taraf ehliyeti yoktur. Taraf ehliyeti davanın ön şartıdır. Tarafların davada taraf ehliyeti olup olmadığına hakim re’sen bakmak durumundadır....
nun aynı kişi olduğunun tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının babası hanesinde...T.C. kimlik numarası ve ... ad ve soyadı ile kayıtlı olup evlenerek ... Mahallesi 93. cilde gittiği, evlenerek geldiği hanede ise ... T.C. kimlik numarası ve Melisa Mansuroğlu ad ve soyadı ile kayıtlı olduğunu bildirerek ... ile ...'nun aynı kişi olduğunun, ...'nın nüfus kayıt bilgilerinin ... bilgilerine göre düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, adı geçenlerin aynı kişi olmadığı, kimlik sistemindeki adresin ...'e ait olup, bu kişinin de halen adresinde yaşadığının tespit edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; ... ve ... kızı ...'...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacının aile nüfus kütüğünde 07.05.1933 ve 20.03.1933 doğum tarihli olmak üzere iki kez kaydedildiğini ileri sürerek mükerrer olan kaydının iptalini istemiştir. Dava niteliği gereği soy bağını ve miras hukukunu ilgilendirdiğinden davacının kayden sağ görünen kardeşleri ve ölü olanların mirasçılarının da davaya yöntemince dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra hüküm kurulması gerekirken işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....