Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Dava konusu ... ilçesi ... Köyü 138 ada 118 ve 139 ada 22 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında hükmen tescil edildiği belirtilmesine rağmen tescile esas mahkeme ilamları getirtilmemiş, nüfus müdürlüğünden usulüne uygun şekilde bir araştırma yapılmamıştır. Açıklanan nedenlerle mahkemece, dava konusu ... Köyü 138 ada 118 ve 139 ada 22 parsel sayılı taşınmazların tescile esas mahkeme ilamları getirtilmeli, Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda dava konusu taşınmazların bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğünden “dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında maliki olarak görünen ......

    ın sağ olması nedeni ile nüfus kaydında 8.8.1976 tarihinde öldüğüne ilişkin tescilin iptal edilmesi gerektiği ve ...'ın doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığı bildirilerek doğum tarihinin değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada ...'ın sağ olduğunun tespiti ile nüfus kütüğündeki ölüm kaydının iptali, ayrıca adı geçen kişinin kayden 8.8.1965 olan doğum tarihinin 8.8.1957 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. 1-...'ın sağ olduğunun tespiti ile ölüm kaydının iptali istemi ile ilgili olarak; dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz itirazlarının reddi ile bu konuyla ilgili usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, 2-...'...

      un'' adının yanlışlıkla ''...'' olarak yazıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarında yazan ''...'' adının nüfus kayıtlarına uygun olarak '' ... '' olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiş; birleşen dosya davacısı olan ... ise yukarıda parsel numaraları belirtilen taşınmazlarda paydaş olan ...'nın miras bırakanı olan ... olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesince ''Mahkemece ......

        Mahkemece, davacının 23/08/1995 tarihinde nüfusa tescil edilmiş olduğu belirtilerek e tescil engeli ve davacının ölmüş ağabeyinin bulunması nedeniyle kendisinin nüfusa kayıt edilmeyip ağabeyinin nüfus kaydı ile işlem gördüğü iddiasında ise saklı nüfus söz konusu olduğundan, bu işlemin idari yoldan düzeltilmesi gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Nüfus Hizmetleri Kanununun 15 maddesi ile doğumun bildirimi, 31. maddesi ile ölümün bildirimi, 33. maddesi ile ölü olduğu halde aile kütüklerinde sağ gözükenlerin nüfus kütüğüne geçirilmesi düzenlenmiştir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir. Nüfusa kayıt edilmeyerek kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanması nedeni ile bir kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindendir....

        Davaya konu olayda mevcut duruma göre artık nüfus siciline soyadının eklenmesi mümkün olmayan ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de düzeltilemeyen murisin maliki olduğu tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece “dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında tapu maliki olarak görünen ... ile davacının murisi ... oğlu ...'in aynı kişi olduğunun tespitine” şeklinde bir tespit hükmü kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Bu nedenle; ölü ya da sağ olduğu bilinen bir kişi hakkında gaipliğe karar verilemeyeceğinden gaipliğe istenilen kişilerin nüfus kayıtlarının tespit edilmesi için çekişmeli 1439 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağı, dayanak kayıtları, geldi gitti kayıtları varsa mahkeme kararlarının getirtilmesi, adı geçen kişilerin kimlik tespitine yarar başkaca belge bulunup bulunmadığının tapu müdürlüğünden sorulması, nüfus kayıtlarının tespiti amacıyla kolluk araştırılması yaptırılması suretiyle işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353- (1)/a-6 maddesi uyarınca kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

          eşi... ın tüm mirasçılarını gösterir şekilde tam aile nüfus kayıt tablolarının (kapalı kayıt kalmayacak şekilde) getirtilmesi, ayrıca... eşi... hakkında ölüm araştırması bulunması halinde nüfus kaydındaki ölüm araştırması sonuçlandırılarak hukuken ölü veya sağ olduğunun saptanması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Tapu maliki ...’in mirasçılarından ...’in sağ olup olmadığının nüfus müdürlüğünden sorularak, sağ ise nüfus kaydının, ölü ise mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesinin dosya içerisine getirtilip, mirasçılarına mahkemenin gerekçeli kararı ile davacı tarafın temyiz dilekçesinin tebliğ edilerek temyiz ve cevap sürelerinin dolmasının da beklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Şu durumda Mahkemece, Tapu Müdürlüğü'nden dava konusu taşınmazın tespit ve tesciline esas tüm dayanak belgeleri istenmeli, nüfus araştırması konusunda ise Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda: a) Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğünden “Dava konusu 64 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarında malik olarak görünen Ahmet Akgeli ile aynı kimlik bilgilerine sahip başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadığı” sorulmalı, b)Aynı kimlik bilgilerine sahip kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının gönderilmesi halinde bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen kişinin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....

                Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1- Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2- Nüfus müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3- Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...

                UYAP Entegrasyonu