Kimlik numaralı Melek Esenlik kaydının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı nüfus idaresi, takdiri mahkemeye bırakmış, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/420 Esas, 2021/523 Karar sayılı gerekçeli kararında özetle: Davanın kabulü ile; 1- T.C. Kimlik numaralı, Hasan ve Ümmühan kızı, 22/09/1979 Karakaya doğumlu, Kastamonu ili Araç ilçesi, Karakaya Köyü C:71 ASN.60 S.No: 11 numarada kayıtlı Melek Esenlik'e ait mükerrer kaydın iptali ile nüfustan silinmesine, 2- Aynı şahsa ait T.C. Kimlik numaralı, Hasan ve Ümmühan kızı 16/09/1979 Araç doğumlu, Araç İlçesi, Karakaya Köyü, C:71, Hane No:29'da kayıtlı T1'nin nüfus kaydının devamına, dair karar verildiği görülmektedir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Nüfus İdaresi Temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; davacının T.C. Kimlik numaralı anne kaydı ile baba hanesindeki T.C....
nın ........1945 tarihinde ölümü ile nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının .... maddesinde; “Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir” hükmü yer almaktadır. .Mahkemece soyadı değiştirilmek istenen ...... kızı.....'nın ölümü nedeniyle nüfus kaydının kapalı olduğu, bu nedenle nüfus kayıtları üzerinde herhangi bir işlem yapılamayacağının gözetilmemesi, Doğru görülmemiştir....
nın ölüm tarihinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davaname ile ...’nın nüfus kütüğünde mükerrer olan ölüm kaydının düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Soybağı ve miras hukukunu ilgilendiren mükerrer ölüm kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin davada ...’nın mirasçılarının davaya dahil edilmeleri gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınıp taraf teşkili sağlanmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, davacının 30.07.1997 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verilmesi üzerine Türk vatandaşlığını kaybettiği ve bu sebeple nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 14. maddesi; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir." hükmünü içermektedir....
Bilindiği üzere doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup nüfusa kayıt edilmeyerek kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanması nedeniyle bu kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik'in 35/1. maddesinde de "Saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamı illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklardır..." şeklinde hüküm bulunmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmelidir....
Dayanak belgelerindeki bilgilerin aile kütüklerine işlenmesi sırasında yapılmış bir maddî hata söz konusu değil ise aile kütüğünün herhangi bir kaydında düzeltme veya değişiklik ancak mahkeme kararı ile yapılabilecektir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 35. maddesinde “kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez…” ibaresi yer aldığından, her hangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur. Zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü delile başvurulabilir (YHGK, 11.2.1998 gün ve 2- 87/77 sayılı). Şu durumda; zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın açılabilen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık da dinlenebilecektir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir....
Davalı Nüfus İdaresi Temsilcisi duruşmadaki beyanında; İbrahim Can kızı Fatma Şahinkaya'nın kayıtlarına bakıldığında, davacı tarafından bahsedilen kişi olmadığının anlaşıldığını, Femze Şahinkaya isimli kişinin ise nüfus kaydının bulunduğunu, ancak Fatma Şahinkaya ile Femze Şahinkaya'nın aynı kişiler olmadığını beyan etmiştir. Mahkemece; "Dava, mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 7. maddesine göre resmi sicil ve senetler belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle bağlı değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ölüm Kaydının İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-İdareyi, işlem yapmaya zorlayacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Davacı-karşı davalı ...’a ilişkin nüfus kaydının istenerek, sağ ya da ölmüş olduğunun tespiti ile ölmüşse, ölüm ile vekalet ilişkisi son bulacağına ve mirasçıları tarafından da vekile vekaletname verildiği hususu belirlenemediğine göre, davacı-karşı davalı ...’a ait mirasçılık belgesinin ilgilisinden istenerek, hükmün mirasçılarına tebliği, temyiz süresinin beklenilmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın geri çevrilmek suretiyle mahal mahkemesine İADESİNE, 02.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açtıkları mirasçılık belgesi istemli davada Akdeniz İlçe T4nden gelen yazıda muris Fatma Biberli'ın mirasçısı T5 gelen kayıtlara göre ölüm tarihinin tespit edilmediğini, Fatma Biberli'nin veraset ilamını almak için mirasçılarının ölüm tarihlerinin tespiti gerektiğinden bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, Mersin 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin verdiği yetki belgesinin ekte olduğunu ileri sürerek T5 ölüm tarihinin ve nüfus kaydının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....