Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

uğranılan zarar ve 20.000,00 TL portföy tazminatı olmak üzere toplam 45.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 29.04.2010 tarihinden itibaren işleyecek, 100.000,00 TL manevi tazminatın ise dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesiyle portföy tazminatı talebini 123.328,61 TL'ye yükseltmiştir....

    değerlendirilmesinden sonra bütün olarak manevi tazminat talebinin de yeniden değerlendirilmesi gerekeceği, açıklanan bu nedenlerle davalı yanın istinaf başvurusun reddine; davacı yanın sözleşme hazırlığı ve sözleşme kurulacağı inancı ile yaptığı giderlerle ilgili olarak eksik inceleme ile karar verilmiş olması ve bu nedenle de manevi tazminatın bunun sonucuna göre yeniden değerlendirilmesi gerekeceği kabul edilerek istinaf başvurusunun sadece bu iki tazminat kalemi yönünden kabulü ile kararın tümüyle kaldırılmasına ve yargılama yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davacı ve davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, iş kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, 15000,00 TL manevi tazminat ile 57666,15 TL maddi tazminatın 19.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir....

        Mahkemece yapılacak iş, maddi tazminat hesabından ilk peşin sermaye değerinin rücuya kabil kısmını tenzil etmek ve davacıların her biri lehine takdir edilen manevi tazminatın ayrı ayrı az olduğu dikkate alınarak adalete uygun manevi tazminat takdir etmekten ibarettir. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine 11.07.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          ın denkleştirme tazminatı talebinin yerinde olmadığı, davacı taraf 26/09/2013 tarihli ikale protokolünün genel işlem şartlarına aykırı olduğunu ileri sürmüş ise de protokolün sözleşmenin tasfiyesine yönelik olması, bunun yanı sıra tip ve standart sözleşme niteliğinde olmaması, ayrıca davacıyı protokol yapmaya zorlayacak bir unsurun da bulunmaması gözetildiğinde protokolün genel işlem şartlarına aykırı olarak yorumlanamayacağı ve davalının imza eksiğinin davacının beyan ve taahhütlerini etkilemeyeceği,protokol ile tarafların birbirlerinden herhangi bir hak ya da tazminat talep etmeyeceği ve diğer tarafı ibra ettiği düzenlendiğinden davacı ... Otomotiv yönünden de maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle her iki davacı yönünden de davanın reddine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hak saklı tutularak toplam 35.000 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Karşı davada ise; fazlaya ilişkin hak saklı tutularak, 10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminat istenilmiştir. Mahkemece; davacı ... tarafından açılan davanın reddine, karşı davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, manevi tazminat yönünden ise reddine dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı k.davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde davacı- k.davalı vekili Av. ... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı-k.davacı ve vekili gelmedi Gelen vekilin sözlü açıklaması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14:00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü....

              Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370) Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı çocuk yararına hükmedilen 3o.000,00 TL manevi tazminat azdır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

                tekel hakkı tanınmamış olması nedeniyle davacıların bu gerekçe ile de denkleştirme tazminatı talep edemeyecekleri kanaatine varıldığından, dosyamız kapsamı ile uyumlu ve denetime elverişli farklı heyetlerden alınan bilirkişi kök ve ek raporları doğrultusunda maddi tazminat ve denkleştirme tazminatı taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                  K A R A R 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununu oluşturmaktadır. Kanunun 55. maddesinde, “ Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.” hükmüne yer verilmiştir....

                    GEREKÇE :Dava, hukuki niteliği itibari ile; distribütörlük sözleşmesinin haksız feshi iddiasına dayalı maddi zarar ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davacının sözleşmenin feshinin sözleşmeye uygun olarak bildirilip bildirilmediği, hangi tarihte feshedildiği ve haksız fesih söz konusu olup olmadığı ile TTK 122 maddesindeki denkleştirme tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarındadır. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355.maddesi gereğince, tarafların ileri sürdüğü istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re'sen yapılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu