Sonrasında, 322 ada 13 parsel numaralı taşınmaz üzerindeki binada kat mülkiyeti kurulup kurulamayacağı araştırılarak, mümkün olması halinde, kat mülkiyetine geçiş sağlandıktan sonra ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/07/2014 tarih ve 2014/123-268 E-K. sayılı kararında aile konutu olarak tespit edilen yerde davacıya miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkının tanınması gerekir....
Yerel Mahkemece, bilirkişi raporuna göre dava konusu parsellerin tapulama tutanaklarında 129 ada 37 parselin senetsizden edinildiği ve mülkiyet sütununda ilk tespit malikinin Osman Yücebudak olduğu, 129 ada 140 parselin senetsizden edinildiği ve mülkiyet sütununda ilk tespit malikinin Osman Yücebudak olduğu, 129 ada 174 parselin senetsizden edinildiği ve mülkiyet sütununda ilk tespit malikinin Emine GÜL olduğu, 129 ada 349 parselin senetsizden edinildiği ve mülkiyet sütununda ilk tespit malikinin T5 olduğu, 129 ada 250 parselin senetsizden edinildiği ve mülkiyet sütununda ilk tespit malikinin Emine GÜL olduğu, 129 ada 139 parselin senetsizden edinildiği ve mülkiyet sütununda ilk tespit malikinin Emine GÜL olduğu, 129 ada 251 parselin senetsizden edinildiği ve mülkiyet sütununda ilk tespit malikinin Emine GÜL ve Mehmet Keser olduğu, yani dava konusu bu parsellerin ilk tespit maliklerinin davalı olmadığı, 129 ada 384 parselin ise mahkeme kararı ile şüfa hakkından satış yapıldığı ve satış...
(E.M.Y. 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....
kanununda düzenlenen korumanın etkin bir şekilde sağlanması gerektiği sınai mülkiyet kanununun 159. maddesi gereğince bu haklarının korunduğunu bu nedenle mahkeme kararının kaldırılarak tedbir kararı verilmesi talep edilmiş ise de; Mahkemece keşif yapılarak bilirkişi raporunun alındığı, HMK'nun 390. maddesi gereğince davacının davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, sınai mülkiyet kanununun 159 maddesi gereğince dava konusu kullanımın kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunun veya gerçekleşmesi için ciddi veya etkin çalışmalar yapıldığının ispat edilmesi halinde ihtiyati tedbire karar verilebileceği göz önüne alındığında, davalı tarafa ait işyerinde bulunan kalıpların ve işyerinde bulunan ışıklı bordür taşların davacının sınai mülkiyet hakkına tecavüz edecek şekilde yapıldığına dair yaklaşık ispat şartının yerine gelmediğine dair mahkemede oluşan kanaatin yerinde olması nedeniyle başvurunun reddine karar vermek...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, birleşen dava ise mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkin olup, hüküm asliye hukuk mahkemesinden verildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 19.1.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ise mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olduğundan ve hüküm Asliye Hukuk Mahkemesinden verildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 6.11.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacılar, taşınmaz 17 ada 1 parsel numarası ile kayıtlı bulunduğu devrede bu parselde mevcut bulunan mülkiyet hakkına dayanarak tapu iptal ve tescil isteminde bulunduğundan davanın mülkiyet hakkına dayanılarak açıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle hükmü veren mahkemenin sıfatına göre temyiz incelemesi Yüksek 1.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın sözü edilen Daire Başkanlığına gönderilmesine, 26.11.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm..., ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dosya içerisinde; dava konusu 126 ada 3 parsel sayılı taşınmazın son mülkiyet durumunu gösteren tapu kaydına rastlanamadığından son mülkiyet durumunu gösteren tapu kaydının tapu müdürlüğünden temin edildikten sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 15.01.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” Anayasanın "Mülkiyet hakkı" kenar başlıklı 35. maddesine göre; "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." Anayasanın 35. maddesiyle, bireyin mülkiyet hakkının korunması konusunda devlete atfedilebilen müdahalelere yönelik sınırlamalar getirildiği gibi, lafzında açık bir biçimde düzenlenmemiş ise de, üçüncü kişilerin müdahalelerine karşı korumasız bırakmaması için devlete birtakım pozitif yükümlülükler de yüklediği kabul edilmektedir. Pozitif yükümlülüklerin ortaya çıkmasının nedeni, mülkiyet hakkına gerçek anlamda koruma sağlama amacıdır....
Katılma alacağı yok ise, mülkiyet hakkının tanınması TMK'nın 240. maddesi gereğince istenemez. TMK'nın 652. maddesine dayanan ölüm halinde ise, mal rfejimî türü ne olursa olsun, konut ve konut eşyası üzerinde sağ kalan eşin ayni hakkı tanınmıştır. TMK'nın 240. maddesinde yer alan benzer hüküm TMK'nın 255 (paylaşmalı mal ayrılığı rejimi) ve 279. (mal ortaklığı rejimi) maddelerinde öngörülen mal rejimlerinde de yer almıştır. Diğer bir deyişle, sağ kalan eşin TMK'nın 240. maddesi gereğince mülkiyet hakkını talep edebilmesi için bu rejimin tasfiyesi sonucunda ölen eşten alacaklı olması koşuluna bağlıdır. Aksi halde bu hakkı talep etmeyecektir. TMK'nın 652. maddesinde, az önce değinildiği gibi böyle bir koşul söz konusu değildir. Miras hakkı karşılığında mülkiyet hakkının tanınması istenilmektedir....