WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(E.M.Y. 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....

    Türk Medeni Kanununun 688. maddesinde paylı mülkiyet "birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları" şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanıma göre paylı mülkiyetin söz konusu olabilmesi için; birden fazla kişinin bir mala paylı malik bulunması ve bu malın malikleri arasında maddi olarak paylaşılmış olunmaması gerekir. Paylı mülkiyette, mülkiyet hakkına sahip birden ziyade kişi olmasına rağmen, eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcut bulunur. Yasanın 688. maddesinin öngördüğü kurala göre de, paylı mülkiyette birden çok kimse maddi olarak bölünmüş olmayan o şeyin tamamına belli paylarda malik olur. Türk Medeni Kanununun 718. maddesi hükmüne göre arazi mülkiyeti kapsamına üzerindeki yapılar da girer. Somut olaya gelince; 3210 parsel sayılı 284 m2 tarla cinsli taşınmazda davalı dışında başka kişi de paylı maliktir. 31.9.2009 tarihli Mimar ......

      Mülkiyet nakline neden olunmaması için bu şahsın duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazda mülkiyet iddiası bulunup bulunmadığı sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Satışına karar verilen taşınmaz; a) Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında, b) Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c) Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın tapu kaydında hem paylı mülkiyet hem de elbirliği mülkiyet hali bulunduğundan satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken hüküm sonucunda satış bedelinin sadece muris Güllü Oğuzhan’ın mirasçılık belgesindeki payları oranında paylaştırılmasına karar verilmesi isabetli olmamıştır....

          Bu itibarla çekişmesiz yargı işi olan tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarına sulh hukuk mahkemelerince bakılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. , davaya konu taşınmazın tapu kaydında soyadının kayıtlı olmadığından davacı tarafından aynı kişi olduğunun iddia edildiği, ihtarın çözülebilmesi için tapu kaydında malik olarak kayıtlı ile aynı kişi olup olmadığının yeni mülkiyet tespitini gerektirdiği, davanın mülkiyet aktarımına neden olmayan tapuda düzeltim davalarından bulunmadığı, davalı ... müdürlüğününde bu davada yasal hasım olmadığı mülkiyet tespiti yapılacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 383. maddesine göre, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemeleridir....

            Yasal önalım hakkı paylı mülkiyet hakkından doğan ve mülkiyet hakkı ile iç içe bulunan bir haktır. Paydaşın önalım davasını açtıktan sonra kendi payını herhangi bir nedenle yitirmesi ya da taşınmazın paylı mülkiyete konu olma durumunun sona ermesi halinde önalım hakkı da sona erer. Önalım hakkına konu edilen payın ilişkin bulunduğu ... No’lu parselde imar uygulaması çalışmasının sonuçlanması ile davalının taşınmazdaki payı ... ... Mahallesi ... ada ... No’lu parsele giderek davalı adına müstakil olarak tescil edilmiş, davacı ise ... ... Mahallesi ... ada ... No'lu parselde verasette iştirak halinde 74 / 753 pay maliki haline gelmiştir. Davacının davalı adına tescil edilen taşınmazda payı bulunmamaktadır. Görüldüğü üzere yeni oluşan taşınmazlarda tarafların paydaşlık durumu kalmamıştır. Taraflar arasındaki paylı mülkiyet ilişkisi sona ermiştir....

              Kısaca, 8 parsel paylı mülkiyet rejimine tabidir. Türk Medeni Kanununun 688. maddesinde paylı mülkiyet, “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanımlamaya göre, paylı mülkiyetin söz konusu olabilmesi için; birden fazla kişinin bir mala paylı malik bulunması ve bu malın malikleri arasında maddi olarak paylaşılmış olunmaması gerekir. Paylı mülkiyette mülkiyet hakkına sahip birden ziyade kişi olmasına rağmen eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcuttur. Dolayısıyla, 78 ada 8 sayılı parsel tapuda her ne kadar “tarla” niteliği ile kayıtlı olsa da keşfen üzerinde bulunduğu saptanan ve yıkımına karar verilen binanın malik olmayan davalı tarafından yapıldığı anlaşılmış ise de Türk Medeni Kanununun 718. maddesi uyarınca kayıt maliklerinin de hakları mevcuttur. Zira, arazi mülkiyetinin kapsamına yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer....

                adına kayıtlı iken, 15.09.2011 tarihinde tapuda intikal işlemi yapılarak paylı mülkiyet şeklinde M. D.'in mirasçıları adına tescil edilmiştir. Davalıların yakın mirasbırakanı E. K. ile davacı da 14/98 er payla paydaştırlar. Diğer paylar ise kök murisin diğer mirasçıları adına kayıtlı olup, taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine tabidir. Davalıların yakın mirasbırakanı E. K. 21.07.1999 tarihli noter satış sözleşmesi ile dava konusu ... parsel sayılı taşınmazdaki miras payını davacıya satmıştır. Mirasçılar arasındaki miras payının devri, kural olarak elbirliği şeklinde mülkiyet devam ettiği sürece olanaklıdır. Bir mirasçının, miras payını diğer bir mirasçıya devretmesi halinde, miras payını devralan mirasçı elbirliği şeklindeki mülkiyet devam ederken miras payının devri sözleşmesine dayanarak iptal tescil isteğinde bulunabilir. Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesinden sonra mirasçılar arasındaki miras payının devri sözleşmesi hükümsüz hale gelir....

                  Kısaca, 3571 parsel paylı mülkiyet rejimine tabidir. Türk Medeni Kanununun 688. maddesinde paylı mülkiyet, “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanımlamaya göre, paylı mülkiyetin söz konusu olabilmesi için; birden fazla kişinin bir mala paylı malik bulunması ve bu malın malikleri arasında maddi olarak paylaşılmış olunmaması gerekir. Paylı mülkiyette mülkiyet hakkına sahip birden ziyade kişi olmasına rağmen eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcuttur. Dolayısıyla, 3571 sayılı parsel tapuda her ne kadar “tarla” niteliği ile kayıtlı olsa da keşfen üzerinde bulunduğu saptanan ve yıkımına karar verilen binada Türk Medeni Kanununun 718. maddesi uyarınca diğer kayıt maliklerinin de hakları mevcuttur. Zira, arazi mülkiyetinin kapsamına yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer....

                    Anayasa Mahkemesi iptal gerekçesinde; tapuya kayıtlı bir taşınmazın malikinin ölmesi halinde, bu taşınmazın sahibinin mirasçıları olduğu, mirasçıların bu taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkını mirasbırakanın ölümü ile birlikte kanun gereğince tescile gerek kalmadan kazandığı; hukukun genel ilkelerinden birisinin mülkiyet hakkının "zaman ötesi" niteliği, başka bir anlatımla mülkiyet hakkının zamanaşımına uğramaması olduğu, bu nedenle, Medeni Kanun tarafından bir taşınmaz malikinin mirasçılarına tanınmış olan hakların, hak sahiplerince yirmi yıl boyunca kullanılmaması halinde bile, o taşınmazla aralarındaki hukuksal ilişkinin sona erdiği anlamına gelmeyeceği, mirasçıların devam eden mülkiyet hakkının, taşınmazı fiilen kullanma hakkını içerdiği gibi kullanmama hakkını da içerdiği; mülkiyet hakkının mutlaklığı ve tapu sicilinin aleniyeti karşısında, itiraz konusu sözcük uyarınca, zilyedin mirasçılara ait olan mülkiyet hakkını tanımayarak, tek yanlı olarak ortadan kaldırmasına imkan tanınmasının...

                      UYAP Entegrasyonu