Davacı taraf, makinaların devrinin süresinde yapılmaması nedeniyle maddi tazminat isteminde bulunmuş ise de; tarafların da kabulünde olduğu üzere, dava konusu makinaların zilyetliğinin davacıda olduğu, makinaların kullanılmasının engellenmediği, dolayısı ile makinaların kullanılamamasıyla ilgili bir zarardan bahsedilemeyeceği; makinaların davacı tarafça 3.kişilere satılamaması ve davacı tarafın başka borçlarının ödenememesi nedeniyle zarara uğranıldığı yönündeki iddialarının ise davalının sorumluluğu sonucunu doğurmayacağı anlaşıldığından bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerekmiştir. Bunun yanında davacı taraf manevi tazminat isteminde de bulunmuş ise de; zamanında mülkiyet devrinin yapılmamasının, davacı tarafın ticari itibarı ve saygınlığını zedeleyici nitelik ve boyutta bulunmadığı, dolayısı ile manevi tazminat koşullarının gerçekleşmediği anlaşıldığından bu yöndeki istemin de reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....
Davacı taraf, makinaların devrinin süresinde yapılmaması nedeniyle maddi tazminat isteminde bulunmuş ise de; tarafların da kabulünde olduğu üzere, dava konusu makinaların zilyetliğinin davacıda olduğu, makinaların kullanılmasının engellenmediği, dolayısı ile makinaların kullanılamamasıyla ilgili bir zarardan bahsedilemeyeceği; makinaların davacı tarafça 3.kişilere satılamaması ve davacı tarafın başka borçlarının ödenememesi nedeniyle zarara uğranıldığı yönündeki iddialarının ise davalının sorumluluğu sonucunu doğurmayacağı anlaşıldığından bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerekmiştir. Bunun yanında davacı taraf manevi tazminat isteminde de bulunmuş ise de; zamanında mülkiyet devrinin yapılmamasının, davacı tarafın ticari itibarı ve saygınlığını zedeleyici nitelik ve boyutta bulunmadığı, dolayısı ile manevi tazminat koşullarının gerçekleşmediği anlaşıldığından bu yöndeki istemin de reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....
Davacı taraf, makinaların devrinin süresinde yapılmaması nedeniyle maddi tazminat isteminde bulunmuş ise de; tarafların da kabulünde olduğu üzere, dava konusu makinaların zilyetliğinin davacıda olduğu, makinaların kullanılmasının engellenmediği, dolayısı ile makinaların kullanılamamasıyla ilgili bir zarardan bahsedilemeyeceği; makinaların davacı tarafça 3.kişilere satılamaması ve davacı tarafın başka borçlarının ödenememesi nedeniyle zarara uğranıldığı yönündeki iddialarının ise davalının sorumluluğu sonucunu doğurmayacağı anlaşıldığından bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerekmiştir. Bunun yanında davacı taraf manevi tazminat isteminde de bulunmuş ise de; zamanında mülkiyet devrinin yapılmamasının, davacı tarafın ticari itibarı ve saygınlığını zedeleyici nitelik ve boyutta bulunmadığı, dolayısı ile manevi tazminat koşullarının gerçekleşmediği anlaşıldığından bu yöndeki istemin de reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....
Manevi tazminat talep edilebilmesi için kişinin şahsiyet hakkına hukuka aykırı olarak tecavüz edilmesi, manevi zarar doğması, zararla fiil arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Manevi zarar, kişinin şahıs varlığında uğradığı kayıpları ifade ettiğinden genel olarak malvarlığına ilişkin oluşan zararlarda manevi tazminata hükmedilmesi mümkün değildir. Mülkiyet hakkının taşkın kullanılmasında ölüm veya cismani zarar söz konusu ise BK'nın 53 vd. maddelerine göre, ölüm veya cismani zarar bulunmadığı takdirde, komşu taşınmaz maliklerinin sağlık, huzur ve sükunları mülkiyet hakkının taşkın kullanılması nedeniyle bozulmuş ise kusursuz sorumlulukta uygulanan BK'nın 56. maddesi uyarınca manevi tazminata hükmedilebilir. Kural olarak sadece kişilik hakkı ihlal edilen kimse manevi tazminat isteyebilir. Mal varlığının ihlali sonucunda ortaya çıkan zararlar için manevi tazminat istenemez....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle taraflarınca maddi tazminat ile ilgili bir talepleri bulunmadığını, böyle bir talepleri olmamasına rağmen olmayan talepleri hakkında hüküm kurulduğunu, dava dilekçelerinde manevi tazminat ve itibar tazminatına ilişkin olarak suçun işlendiği tarihten itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz talep edildiğini ancak yerel mahkeme bu hususta “yasal faize” hükmettiğini, işbu kararın hatalı olup huzurdaki uyuşmazlık ticari nitelikte bir uyuşmazlık olduğundan mahkemece "mevduata uygulanan en yüksek faize" hükmedilmesi gerektiğini, hükmedilen manevi tazminat ve itibar tazminatı miktarlarına ilişkin olarak ise, mahkemece "...ele geçirilen ürün sayısı, davalının ekonomik ve sosyal durumu..." gibi kriterlerden hareket edilmesi ve bu kriterler ile manevi tazminat tutarının tayin edilmesi somut olayın özellikleri ile marka hukukunun en temel iki ilkesine ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, hükmedilen manevi tazminatın caydırıcı...
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Asıl dava, tasarıma tecavüzün tespiti, meni ve bundan kaynaklı maddi ve manevi tazminat ile haksız rekabetin tespiti, meni ve bundan kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesine, maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, tasarımla ilgili taleplerin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/10/2014 gününde verilen dilekçe ile mala zarar verme eylemi nedenine dayalı haksız eylemden kaynaklı ecri misil, maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 27/04/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, mala zarar verme eylemi nedeniyle haksız fiilden kaynaklı ecrimisil ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ın maddi tazminat davası yönünden davacılar vekili tarafından sunulan feragat dilekçesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davacıların manevi tazminat davalarının kısmen kabul kısmen reddi ile; davacı ...'ın annesinin ölümünden kaynaklı 25.000,00 TL, manevi tazminat, babasının ölümünden kaynaklı 25.000,00-TL manevi tazminat, kendisinin yaralanmasından kaynaklı 15.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 65.000,00 TL, davacı ...'ın annesinin ölümünden kaynaklı 25.000,00-TL, manevi tazminat, babasının ölümünden kaynaklı 25.000,00-TL manevi tazminat, kendisinin yaralanmasından kaynaklı 10.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 60.000,00-TL, davacı ...'ın oğlunun ölümünden kaynaklı 25.000,00-TL, manevi tazminat, gelininin ölümünden kaynaklı 10.000,00-TL, davacı ...'ın oğlunun ölümünden kaynaklı 25.000,00-TL, manevi tazminat, gelininin ölümünden kaynaklı 10.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 35.000,00-TL, davacı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.11.2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın maddi tazminata yönelik olarak kabulüne, manevi tazminata yönelik olarak kısmen kabulüne dair verilen 02.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin Kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, komşuluk hukukuna aykırı davranış nedeniyle oluşan zararın giderilmesine yönelik maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." 6102 sayılı TTK’ye eklenen 5/A maddesinde, Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir. 6102 sayılı TTK m.4/1-d bendi gereği fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuattan kaynaklı davalar mutlak ticari davadır. Davacı tarafın, davalı tacirden talep ettiği marka hakkı ihlali iddiasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin para alacakları davasının ticari dava ve dava şartı arabuluculuk kapsamında olup 01/01/2019 ve sonrasında dava açılabilmesi için öncelikle arabulucuya başvuru zorunludur....