Öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık, paylı mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Yasanın paylı mülkiyete ilişkin hükümleri bütün olarak incelendiğinde, 688. maddeden, 695. maddeye kadar, paylı taşınmazda yönetim, tasarruf, yararlanma, koruma, giderlere katılma ve bu konularda paydaşlarca verilen kararların etkisi düzenlenmiş, bu suretle paydaşların mülkiyet haklarını bir çekişmeye meydan vermeden, uyum ve düzen içerisinde kullanmaları amaçlanmıştır. Böyle bir amacın gerçekleşme olasılığı bulunmayan hallerde, sorunlu paydaş yönünden paydaşlıktan çıkarma (Md. 696, 697), nihayet paylı mülkiyetin sona ermesi (Md. 698-699) düşünülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, paydaşlıktan çıkarılma isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 6.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 28.09.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi iş bölümünün 2. maddesinde; "Paydaşlar veya mirasçılar arasında taşınır ve taşınmaz malların taksimi ve şüyuunun giderilmesi (TMK m. 642, 696- 699) davaları (paydaşlıktan çıkarma dâhil) sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür. Dairemizce yapılan ön inceleme sonucunda; Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 5. Hukuk Dairesi iş bölümünün, 2. maddesinde belirtilen düzenleme nedeniyle davanın niteliğine göre, istinaf incelemesine bakma görevi 5....
Hukuk Dairesi iş bölümünün 2. maddesinde; "Paydaşlar veya mirasçılar arasında taşınır ve taşınmaz malların taksimi ve şüyuunun giderilmesi (TMK m. 642, 696- 699) davaları (paydaşlıktan çıkarma dâhil) sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür. Dairemizce yapılan ön inceleme sonucunda; Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 5. Hukuk Dairesi iş bölümünün, 2. maddesinde belirtilen düzenleme nedeniyle davanın niteliğine göre, istinaf incelemesine bakma görevi 5....
Hukuk Dairesi iş bölümünün 2. maddesinde; "Paydaşlar veya mirasçılar arasında taşınır ve taşınmaz malların taksimi ve şüyuunun giderilmesi (TMK m. 642, 696- 699) davaları (paydaşlıktan çıkarma dâhil) sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür. Dairemizce yapılan ön inceleme sonucunda; Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 5. Hukuk Dairesi iş bölümünün, 2. maddesinde belirtilen düzenleme nedeniyle davanın niteliğine göre, istinaf incelemesine bakma görevi 5....
Taraflar arasındaki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 696 ncı maddesine dayalı paydaşlıktan çıkarma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesince 12.11.2015 tarihli ve 2010/811 E, 2015/467 K sayılı davanın reddine dair verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 22.02.2021 tarih ve 2020/4125 E, 2021/1110 Karar sayılı ilamı ile görev yönünden bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece 27.05.2021 günlü ve 2021/80 Esas, 2021/148 sayılı kararı ile davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin talebi ile dosya Küçükçekmece 6. Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, 17.05.2022 günlü 2021/942 Esas, 2022/532 sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 696.maddesi uyarınca bedel karşılığı müşterek paydaşlıktan çıkartılması isteğine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 6.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 03.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Yasanın paylı mülkiyete ilişkin hükümleri bütün olarak incelendiğinde, 688. maddeden, 695. maddeye kadar, paylı taşınmazda yönetim, tasarruf, yararlanma, koruma, giderlere katılma ve bu konularda paydaşlarca verilen kararların etkisi düzenlenmiş, bu suretle paydaşların mülkiyet haklarını bir çekişmeye meydan vermeden, uyum ve düzen içerisinde kullanmaları amaçlanmıştır. Böyle bir amacın gerçekleşme olasılığı bulunmayan hallerde, sorunlu paydaş yönünden paydaşlıktan çıkarma (Md. 696, 697), nihayet paylı mülkiyetin sona ermesi (Md. 698-699) düşünülmüştür. Görüldüğü üzere yasa koyucu, öncelikle, kimi halde devamı zorunlu paylı mülkiyet ilişkisinin ayakta tutulmasına özen göstermiş, paydaşlık ilişkisinin ve paydaşlığın sona erdirilmesini son çare olarak amaçlamıştır. Yasanın bu amacı 693/2. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde, mülkiyet çekişmesi ve sorunu olmayan paylı taşınmazlarda, kullanma ve yararlanma biçimi yönünden hakimin müdahale zorunluluğu bulunduğu tartışmasızdır....
Ortaklığın giderilmesi davası niteliği itibariyle davanın tüm tarafları bakımından aynı sonuç doğuran, tarafların aynı haklara sahip oldukları, söz konusu hakkın da taşınmazın aynına ilişkin mülkiyet hakkından kaynaklı olduğu, kimsenin daha önceden feragat yapılmış olsa bile Anayasa ile güvence altına alınan mülkiyet hakkından ve mülkiyet hakkına bağlı olarak kullanma, yararlanma ve tasarruf hakkından feragat yoluyla vazgeçmenin kesin hüküm gibi sonuç doğurmayacağı, bu yönüyle feragate ilişkin hükümlerin ortaklığın giderilmesi davalarında katı bir şekilde uygulanma ihtimalinin bulunmadığı kanaatiyle, her ne kadar davacı 410 ada 15 parselde kayıtlı 3 nolu bağımsız bölüme ilişkin taşınmaz yönünden feragat etmiş ise de daha sonradan dava dilekçesi ile de belirtiği şekilde bu taşınmaz yönünden davanın devamını talep ettiği anlaşıldığından yargılamaya ilgili taşınmaz yönünden de devam edilmiş, keşif yapılarak, "Niğde ili Merkez Yukarı Kayabaşı Mahallesi 410 ada 15 parsel 3 nolu bağmsız bölüm...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, Türk Medeni Kanunun 696.maddesine dayalı paydaşlıktan çıkarılma ile tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 6.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 04.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....