Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 1998/4865 Esas sayılı takip dosyasından da takip yapıldığını, takibin mükerrer olduğunu ileri sürerek takibin iptalini istediği, mahkemece; uyuşmazlığa konu alacağın fon alacağı olduğu, dolayısıyla yirmi yıllık sürenin dolmadığı, ayrıca talep edilen faizin sözleşmeye uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, borçlu vekilinin temyiz başvurusu üzerine değişik gerekçe ile ilamın bozulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin karar düzeltme talebinde bulunması üzerine Dairemizin 09/09/2019 tarih ve 2019/9112 Esas 2019/12147 Karar sayılı ilamı ile “....zamanaşımı süresi 20 yıla uzamıştır icra takibi 20 yıllık süre içersinde başlatılmıştır, takibin mükerrer olduğu yönündeki şikayeti de incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekli” olduğu gerekçesiyle mahkeme kararının bozulduğu, bozmaya uyan ... 4....

    İcra Hukuk Mahkemesi dosyasının getirtilerek incelenmesi, mirasın hükmen reddi şikayeti hakkında mahkemece verilen davanın açılmamış sayılmasına kararının kesinleşmediği görülür ise derdestlikten bu yöne ilişkin davanın reddine karar verilmesi, aksi halde mirasın reddi davasının bekletici mesele yapılması, bu dava sonunda mirasın hükmen reddi kararı verilir ise takibin iptali yönünde hüküm tesisi, anılan dava reddedilir ise borçluların meskeniyet şikayetinin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu görülmüştür. Bilindiği üzere; mahkemece, Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar verildiği takdirde, mahkeme, artık bu uyma kararı ile bağlı olup, bozma kararına uygun yeni bir karar vermek zorundadır....

      Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, ancak bu kez Dairemizin bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden ve borçlunun az yukarıda belirtilen icra müdürlüğünün iptali istemine ilişkin şikayeti ilgili hiçbir inceleme yapılmadan, Dairemiz kararının aynen tekrarlanması sureti ile talebin süreden reddine karar verilmiştir.Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda borçlunun icra müdürlüğünün işlemine ilişkin şikayeti incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekilinin şikayet nedenleri arasında alacaklı tarafından aynı ilama dayalı asıl alacak ile yargılama gideri ve vekalet ücreti alacaklarının iki ayrı takibe konu edilmesinin dürüstlük ilkesine aykırı olması nedeniyle takibin iptali yönünde de şikayeti bulunduğu halde, Mahkemece, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2017/9216 Esas sayılı takip dosyası ile daha önce takip başlatılmış olduğu, bu nedenle bozma sonrası başlatılan takibin mükerrer olduğu belirterek İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü'nün 2019/2559 Esas sayılı icra takibinin iptalini talep ettiği, mahkemece; şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği, kararın borçlu davacı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. Takibin mükerrer olduğu yönündeki şikayet ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirilmelidir. Bu nedenle anılan başvuru İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tabidir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı kararı). Somut olayda, mahkemece ilk başlatılan Ankara 4....

          Dava konusu icra takibine ilişkin Trabzon İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/686 Esas, 2010/681 Karar sayılı mahkeme ilamı ile takibin iptaline karar verildiği, söz konusu karara rağmen takibin yenilerek devamına karar verildiği görülmüştür. Davacı yan her ne kadar takibin iptalini talep etmiş ise de ortada usulüne uygun başlatılmış bir takip bulunmadığından takibin devamına ilişkin icra memur işleminin iptali gerekmektedir. Hukuki nitelendirme mahkemeye ait olduğundan mahkemece talebin şikayet olarak değerlendirilip takibin devamına ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesi yerinde olmamış ancak bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle mahkemece verilen kararın HMK'nun 353/1- b-2. maddesi uyarınca kaldırılıp, yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir....

          Bahadır Öztürk'e tebliğ edildiğini, bu sebeple takibin kesinleşmesine sebep olan tebligatın usulsüz olduğunu, takibin hukuka aykırı olarak başlatıldığını belirterek takibin durdurulmasını, alacaklının uhdesine geçen teminat tutarının iadesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir. Mahkemece;"Davacı tarafın usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddine, davacı tarafın takibin iptali, hacizlerin kaldırılması ve teminatın iadesi taleplerinin ayrı ayrı reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

          beyanla mükerrer takibin iptaline, bu taleplerinin yerinde görülmemesi halinde takipte ilama aykırı faiz talep edildiği gözetilerek 8.580,27- TL işlemiş faiz istemi yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          İcra Dairesi'nin 2016/8052 esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, İİK'nun 40. maddesine göre bozmadan sonra tüm takiplerin ilk takip dosyası üzerinden sürdürülmesi gerektiğini ileri sürerek, şikayete konu mükerrer takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, ilk takipten feragat edildiği, dolayısıyla davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmedikçe, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi, itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir(Hukuk Genel Kurulunun 2011/...-177 Esas, 2011/300 Karar sayılı ve ....05.2011 tarihli kararı)....

            Maddesine dayalı şikayeti hakkında daha önce mahkemenin 2019/150- 180 E-K sayılı karar ile şikayetin reddine karar verildiği ve bu kararın istinaf edilmeden kesinleşmiş olduğu, yukarıdaki açıklamalar kapsamında bu kararın mahkemeyi de bağlayacağı ve bu anlamda özellikle kararda takip yapılmamasına yönelik takip yasağı doğuracak bir karar verilmediği gerekçesi de bulunduğundan İİK'nun 288. Maddesine dayalı talep yerinde olmadığı gibi İİK'nun 294/1 Maddesine dayalı şikayetin de takibin kesin mühlet kararından önce başlatıldığı ve bu madde kapsamında durdurulması gerektiği, takibin iptali talebinin yerinde olmadığı, takip dosyasında da icra müdürlüğünce alınan 14/02/2019 tarihli karar ile davacı açısından takibin durdurulmasına karar verildiği görüldüğünden yeniden durdurma kararı verilmesine gerek bulunmadığı, açılan davanın 1....

            UYAP Entegrasyonu