"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar, dava dilekçesinde nüfus kütüğünde mükerrer olan kayıtlarının iptalini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde, nüfus kütüklerine kayıtlı olan 1971 doğumlu ve ikiz ...., 1965 doğumlu ... ve 1967 doğumlu ...'nin olmadığını, bu kayıtların mükerrer olduğunu ileri sürerek iptalini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, kaydının iptali istenenlerin annelerinin ölü olduğu ve mirasçılarının tamamının davaya dahil edilmediği anlaşılmıştır....
ye ait mükerrer kaydın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mükerrer olduğu gerekçesi ile ...'nin nüfus kaydının iptaline karar verilmesi halinde hukukları etkilenecek olan anne ve babasının davaya dahil edilip beyanlarının alınması, dosyaya getirtilen her iki ...'ye ait doğum tutanaklarındaki doğum tanıklarının ifadelerine başvurulması ve nüfus kaydı iptal edilen ve yerinde bırakılan ... adlı kişilere ait askerlik ve okul kayıtlarının getirtilip araştırılması gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile davanın kabulü doğru görülmemiştir....
rağmen kendisini bakıp yetiştiren amcası Satılmış Düzenli'nin de müvekkili kendi nüfusuna mükerrer kaydettirdiğini, müvekkiline ait mükerrer iki nüfus kaydı bulunduğunu, gerçekte bir kişi olan müvekkilinin kayıtlarda iki ayrı kişi olarak göründüğünü belirterek bu nedenlerle nüfus kayıtlarında yer alan gerçek anne ve babasına ait olan Tokat ili, Tokat Merkez ilçesi, Karkın Mah/Köy, Cilt No:165, Hane No:30, BSN:41'de nüfusa kayıtlı, Duran ve Ümmügülsüm kızı, 30/11/1981 doğumlu, TC kimlik numaralı T1 ait olan kaydın sabit kalarak TC kimlik numaralı Gözde T1 kaydının iptali ile bu kayıtta yer alan şahsi hale ilişkin değişiklikler ile SGK nezdindeki değişikliklerin sabit kalan kayda aktarılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mükerrer Nüfus Kaydının İptali İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde; davacılar murisleri ... ve Hüsne'den olma 01.07.1912 doğumlu ... ile ... İlçesi ... Mahallesi 4 cilt, 145 hane ve 3 birey sıra numarası ile nüfusa kayıtlı ... ve ... olma 01.07.1912 doğumlu ...'ın aynı kişi olduğu iddia edilerek işlem görmeyen ...'in nüfus kaydının iptali ile ...'in anne adının da Sultan olarak düzeltilmesi istenmiştir....
Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, nüfus sicilinde farklı hanelerde kayıtlı murisin aynı kişi olduğunun tespiti ile mükerrer kaydın iptali suretiyle nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve diğer kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde doğru sicili oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Öte yandan, nüfus kütükleri resmi sicillerdir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 7. maddesine göre resmi sicil ve senetler belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle bağlı değildir....
C)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; nüfus kaydı düzeltilmesi davalarında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, mükerrer kaydın iptali davasında yetkili mahkemenin ise davacının yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesi olduğunu, bu yetkinin kamu düzenine ilişkin olduğunu, açtıkları davada taleplerinin nüfus kaydındaki yanlış ilave kaydın düzeltilmesi, kaldırılması talebi olduğunu, oysa ilk derece mahkemesinin taleplerini kaydın iptali olarak dikkate aldığını, yasaya göre davanın doğru yerde, yani davacının resmi yerleşim yeri adresindeki asliye hukuk mahkemesinde açıldığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfusta mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir....
ın mükerrer kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Yıldızeli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 14.01.2008 gün ve 2008/1 sayılı davanamesinde, ... ve ... oğlu ... doğumlu ...'ın anne ve babası üzerine 1992 yılında tescil edildikten sonra 1997 yılında ... hanesine tanıma senedi ile nikahsız eşi ....'den olma ... doğum tarihli çocuğu olarak yeniden tescil edildiğinden, ...'ın bu kaydının iptali istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu hususun mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde davacının nüfus kütüğüne kayıtlı 1950 doğumlu ... isimli bir kızının olmadığını ileri sürerek kaydının iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, nüfus kütüğüne kayıtlı olan 1950 doğumlu kızı ...'nın olmadığını, bu kaydının mükerrer olduğunu ileri sürerek iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, kaydının iptali istenen 1950 doğumlu ...'nın annesinin 11.12.2005 yılında öldüğü ve mirasçılarının davaya dahil edilmediği anlaşılmıştır....
Mükerrer kayıtların düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve diğer kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde doğru sicili oluşturmak zorunluluğu bulunduğunu dikkate alarak karar vermek durumundadır. Nüfus kayıt örneklerinde, İbrahim Savaş'ın 01/07/1862 doğumlu olduğu, eşi Minteha Savaş'ın 01/07/1875 doğumlu olduğu, ölüm kaydında bilinmeyen yazılı olduğu, yerleşim yeri adreslerinin bulunmadığı, Ali Kadir Döğen'in ise nüfus kaydının dosya içinde bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece, adres araştırması için yazılan yazılara olumlu cevap verilmemiştir. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
den olma 01.02.1949 doğumlu olarak...... adı ile mükerrer olarak yazılan nüfus kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, babası ...... nüfusuna kayıtlı davalı ...'un .... ve ......'den olma 01.02.1949 doğumlu olarak ....adı ile annesi.....'nin bekarlık hanesine de yazılmış olduğu bildirilerek, annesi hanesine mükerrer olarak yazılan kaydının iptalini istemiştir. ....'in kaydının iptal edilmesi ...... mirasçılarının hukukunu etkileyeceğinden .....'in mirasçıları olarak görünen ....... ve .....'tan olma çocukları ...... ve......'nin davaya katılımı sağlanarak, gösterdikleri takdirde tüm kanıtları toplanıp birlikte değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....