TÜRK MİLLETİ ADINA Gereği görüşülüp düşünüldü: 5352 sayılı Adli Sicil Kanunun geçici 2. maddesinde, suç tarihi gözönünde alınarak aynı Yasanın yürürlük tarihinden önceki kayıtların silinmesine ilişkin koşullar düzenlenmiş olmakla, talep sahibinin mahkumiyetine konu kaydın da bu kapsamda bulunduğu, bu nedenle yürürlükten kaldırılan 3682 sayılı adli Sicil Kanunun 8. maddesinde belirlenen koşullar oluştuğunda, silinmesi mümkün suçlara dair adli sicil kayıtlarının mahkemece verilen silme kayıtlarına dayanılarak ve Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğünce oluşturulan komisyonca adali sicil kaydından çıkarıldığı belirtilen madde metinlerinde ''affa uğramış olsalar bile'' ibaresi bulunan, başta Anayasanın 76. maddesi ile özel kanunlarda sayılan suç ve cezaların ise 5352 sayılı Yasanın 10. maddesine göre istenildiğinde verilmek üzere arşiv kaydına alındığı, aynı Kanunun 12. maddesinde sayılan koşullar dışında silinmesine yasal olarak bulunmadığı, sözü edilen bu durum karşısında arşiv...
Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk ve Küçükçekmece 3. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı 19.4.2011 tarihli davanamesi ile ... ve ...'in evliliğinden doğan 15.3.1993 doğumlu ...'in nüfusa ... Köyünde kayıt ve tescil edildiğini daha sonra ...'ın ...'dan boşanarak ... ile evlendiğini, bu evlenme sonrasında da ... ve ...'in cocuğuymuş gibi ...,... nüfusuna tekrar kayıt ve tescil edildiğini belirterek ... nüfusuna 14.3.1993 doğumlu olarak mükerrer yazılan ...'in bu mükerrer kaydının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...tarih ve E:...K:...sayılı kararına istinaden sermaye azaltımı yapıldığı ancak bunun fiili bir sermaye azaltımı olmadığı düzeltme amacıyla yapılmış bir işlem olduğu, şirketin kuruluş aşamasında 101-Alınan Çekler Hesabı ile 331- Ortaklar Cari hesabında sehven mükerrer kayıt yapıldığı, bu kaydın fark edilmeyerek 2006 yılında sermayeye ilave edildiği, yapılan sermaye azaltımının da bu hatalı kaydın düzeltilmesinden ibaret olduğu, sermaye azaltımı işlemi sonucunda ortaklara herhangi bir nakdi ödeme yapılmadı." şeklinde beyanda bulunduğu görülmektedir....
Bu duruma göre bir kimsenin nüfus kütüğüne birden fazla kaydedilmesi mümkün bulunmadığından, mükerrer olan kaydın iptaline karar verilmelidir. Kamu düzenini ilgilendiren böyle bir davada kayıtlardan hangisinin iptal edileceğine davacının tercih ve istemine bakılmaksızın mahkemece karar verilmelidir. Dava konusu edilen ve aynı kişiye ilişkin bulunan iki kayıttan ilki hastanede tutulan doğum kağıdına dayanılarak nüfusa tescil edilmiş olup, hastane kayıtlarına göre (sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmış olmadıkça) yapılan tescil işlemi iptal edilemeyecektir. Olayımızda ilk kayıt içeriğindeki bilgiler hastane kayıtları ile uyum arzetmektedir. Neriman'ın doğum tarihi 05/05/1960 değil hastanede düzenlenmiş doğum kağıdına göre 29/01/1960 olarak belirlenmiştir....
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Dosya kapsamına göre, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu'nun geçici 2. maddesinin, suç tarihi itibarıyla aynı Kanun'un yürürlük tarihinden önceki kayıtların silinmesine ilişkin koşulları düzenlemiş olduğundan, adı geçenin mahkûmiyetine konu kaydın da bu kapsamda olduğu, dolayısıyla mülga 3682 sayılı Adlî Sicil Kanunu'nun 8. maddesinde belirtilen şartlar oluştuğunda, silinmesi mümkün suçlara ilişkin adlî sicil kayıtlarının mahkemelerce verilen silme kararlarına istinaden veya Adlî Sicil ve istatistik Genel Müdürlüğünce oluşturulan komisyon tarafından adlî sicil kaydından çıkartıldığı, madde metinlerinde "affa uğramış olsalar bile" ibaresi bulunan, başta Anayasanın 76. maddesi ile özel kanunlarda (2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanunu'nun 11. maddesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesi, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'un 7. maddesi vb. gibi) sayılan suç ve cezaların ise 5352 sayılı Kanun'un 10....
Somut olayda davacı ...’nin , davalı ... . ile kardeş oldukları, davalılar ...ile ...’nin çocukları olan ve anılan davalılar üzerine kayıtlı bulunan davalı ... .’nin yanlışlıkla davacıların nüfusuna da kayıt edildiği belirtilip, davacılar üzerindeki mükerrer kaydın iptali ile davalılar üzerindeki kaydın bu şekilde düzeltilmesi istenmiştir. Dava bu niteliğiyle nesebe ilişkin olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Kars 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
arşiv kaydına alındığı, aynı Kanun'un 12. maddesinde sayılan şartlar dışında silinmesine kanunî imkan bulunmadığı, bu T.C....
İli, .... 2-108 numaralı hanedeki ... ile ikinci eşi .. iken, nüfus kayıtlarına hatalı yazıldığı iddia edilerek düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece, davanın kabulüne, dair verilen karar davalı ... vekili ile davalılardan.... ile diğerleri vekili tarafından temyiz edilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 14. maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ...'un babası ....in 14.01.1984 tarihinde ölümü üzerine nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" Davacı K.H. ile davalı ... vd. aralarındaki mükerrer kaydın iptali davasına dair Şişli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.05.2010 günlü ve 2010/254-249 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 07.12.2010 günlü ve 2010/11559-15740 sayılı ilama karşı, davalı ... tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 02.04.2010 gün ve 2010/13074-2010/34 sayılı davanamesi ile davalı ...'ın 25.09.1964 doğumlu olarak nüfusa kaydedildiği halde böyle bir kişinin olmadığı, 10.09.1964 doğum tarihli ...'ın ise gerçek kayıt olduğu belirtilerek ...'a ait mükerrer kaydın iptali istenilmiştir. Mahkemece BSN:69'da kayıtlı ...'ın hastane raporuna göre, BSN:78'de kayıtlı ...'ın ise beyana göre tescil edildiği ve ...'nin değil, ...'...
Köyü 149 ada 8 parsel, 177 ada 152 parsel, 179 ada 789 parsel, 180 ada 794, 796 parsel, 181 ada 287 parsel, 182 ada 12 parsel, 183 ada 1 parsel, 184 ada 275 parsel, 185 ada 2 parsel, 186 ada 2 parsel, 206 ada 1 parsel, 211 ada 1 parsel, 216 ada 1 parsel nolu taşınmazların iptal edilen 2/B poligonunda kalıp kalmadıklarının, iptal edilen kısımların tapuya tescil edilip edilmediklerinin belirlenmesi, varsa tapu kayıt suretleri getirtilerek mükerrer tesbit ve tescil olup olmadığı tespit edilmesi, Kadastro Mahkemesinin 2002/5 Esas, 2002/18 Karar sayılı dosyasında orman rejimi dışına çıkarılma işleminin yalnız dava edilen taşınmaz bölümleri yönünden iptal edildiği gözetilmesi, 213 ada 2 parselin kadastro mahkemesinde davalı olması nedeniyle kadastro mahkemesinin görevli olduğunun gözetilmesi" gereğine değinilmiştir....