Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 3402 sayılı Kanun'un 22/1. maddesi kapsamında düzenlenen ve niteliği itibariyle mülkiyet ihtilafından kaynaklanan, mükerrer kadastro nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, taşınmazların sınırında herhangi kayma ve sınır değişikliği olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan çakıştırmada mükerrer olan kısımların tespit edildiği belirtilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/1. maddesinde; evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosunun yapılamayacağı, bu gibi yerlerin ikinci defa kadastroya tâbi tutulması halinde ikinci kadastronun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılacağı ve Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesine göre işlem yapılacağı, süresinde dava açılmadığı takdirde ikinci defa yapılan kadastronun tapu sicil müdürlüğünce re'sen iptal edileceği belirtilmiştir....

    MÜKERRER KADASTRO TESPİTİ 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 22 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanlarından intikal eden 1089 parsel sayılı taşınmazın 3544.77 m2'lik bölümünün davalılara ait 550 parsel sayılı taşınmaz ile mükerrer olarak kadastro tespiti gördüğünü ileri sürerek 550 parsele yapılan hudutlandırma işleminin iptali isteğinde bulunmuşlardır. Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur. Bir kısım davalılar vekili, 550 parselin kadastro tespitinin daha önce yapıldığını ve hükmen tescil edildiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 550 parselin mükerrer olan 3544.77 m2'lik bölümüne ilişkin yapılan tespitin iptaline karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi S… ……. A… ……'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MÜKERRER KADASTRONUN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Dava konusu 189 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/502 Esas, 2006/352 Karar sayılı ilamı sonucunda, bu taşınmaz ile ilgili olarak Tapu Müdürlüğü tarafından terkin işlemi yapılıp yapılmadığının Tapu Müdürlüğünden sorularak alınacak yazı cevabının dosyaya eklenmesi, 2- Dosya içinde, 16.03.2015 tarihli ek kararı temyiz eden davalılar ..., ..., ... vekilleri ...'in, 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması zorunlu bulunan temyiz harcını yatırdıklarına dair bilgi ve belge bulunmamaktadır....

        Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, gerek dava dilekçesindeki açıklamalardan ve gerekse son oturumda alınan beyanlardan Hazinenin davasının ikinci kadastronun iptali isteğine yönelik olmasına, daha önce 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılan kadastro işlemlerinin kesinleşmemiş olması karşısında sonrada 3402 Sayılı Kadastro Yasası hükümlerine göre yapılan kadastro tespitinin ikinci (mükerrer) kadastro sayılamayacağına, davada tapu idaresini hasım gösterilmiş olması doğru değil ise de verilen kararın tapu idaresi yönünden kesin hüküm oluşturacağından söz edilemeyeceğine ve bunun sonucu olarak hüküm ile aleyhinde bir durum yaratılmadığına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca Hazineden harç alınmamasına 31.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          (eski 934) maddesi hükmü uyarınca Tapu Sicil Müdürlüğünce davacıya tebligat yapıldığı, bunun üzerine davacının, Tapu Sicil Müdürlüğünün bu yöndeki idari tasarruflarının iptali için eldeki davayı açtığı gözetildiğinde, yapılan işlemlerin idari tasarruftan ibaret olacağı, 2577 sayılı Yasanın 2. maddesi hükmü kapsamına gireceği, davada ayrıca bir tapu kaydının iptali istenmediği gibi, sonradan dosyaya ibraz edilen 12.9.2007 hakim havale tarihli dilekçe ile istek mükkerrer kadastronun iptaline tebdil edilmiş ise de, bunun HUMK'nun 83. ve devamı maddelerinde öngörüldüğü şekilde usulü dairesinde yapılmış bir ıslah olarak kabul edilemeyeceğine göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1,25 TL. Bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Tapu Müdürlüğünce davacı ve müşterekleri adına kayıtlı 282 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün, 1156 parsel sayılı taşınmaza bindirmeli olduğu, mükerrer kadastro durumunun oluştuğu gerekçesiyle değişiklik beyannamesi düzenlenmiş ve süresi içinde dava açılmadığı taktirde değişiklik beyannamesi uyarınca işlem tesis edileceği davacı tarafa bildirilmiştir. Davacı ..., yasal süresinde mükerrer kadastro işleminin iptali istemiyle Tapu Müdürlüğü’ne husumet yöneltmek suretiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 282 parsel sayılı taşınmazın 19.03.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (N) harfi ile gösterilen ve 1156 parsel sayılı taşınmaza binmeli olan 596,77 metrekarelik kısmının iptaline, bu parselle ilgili yapılan 2. kadastronun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılarak ......

              Tapu Müdürlüğünce, davacı ve müşterekleri adına kayıtlı 282 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün, 1156 parsel sayılı taşınmaza bindirmeli olduğu, mükerrer kadastro durumunun oluştuğu gerekçesiyle değişiklik beyannamesi düzenlenmiş ve süresi içinde dava açılmadığı taktirde değişiklik beyannamesi uyarınca işlem tesis edileceği davacı tarafa bildirilmiştir. Davacı ..., yasal süresinde mükerrer kadastro işleminin iptali istemiyle Tapu Müdürlüğü’ne husumet yöneltmek suretiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 282 parsel sayılı taşınmazın 19.03.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (N) harfi ile gösterilen ve 1156 parsel sayılı taşınmaza binmeli olan 596,77 metrekarelik kısmının iptaline, bu parselle ilgili yapılan 2. Kadastronun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılarak ......

                Tapu Müdürlüğünce davacı ve müşterekleri adına kayıtlı 282 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün, 1156 parsel sayılı taşınmaza bindirmeli olduğu, mükerrer kadastro durumunun oluştuğu gerekçesiyle değişiklik beyannamesi düzenlenmiş ve süresi içinde dava açılmadığı taktirde değişiklik beyannamesi uyarınca işlem tesis edileceği davacı tarafa bildirilmiştir. Davacı ..., yasal süresinde mükerrer kadastro işleminin iptali istemiyle Tapu Müdürlüğü’ne husumet yöneltmek suretiyle dava açmıştır....

                  Uyuşmazlık, 1954 yılında tespiti kesinleşen 29 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile 1970 yılında yani daha sonra tespiti kesinleşmiş bulunan 227 parsel sayılı taşınmazın 958,45 metrekarelik bölümünün mükerrer kadastroya tabi tutulmasından kaynaklanmakta olup mükerrer kadastronun söz konusu olduğu hallerde 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine göre değil, aynı Kanunun 22. ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesi çerçevesinde işlem yapılması gerekmektedir. Tapu Müdürlüğü tarafından bu doğrultuda yapılan işlemin iptali istemiyle dava açılmış bulunduğuna ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel görevli mahkemeler Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna göre ihtilafın Asliye Hukuk Mahkemelerinde çözümlenmesi gerekmektedir. Mahkemece davanın niteliği konusunda yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, davacı tarafın temyiz dilekçesine eklenen bozma ilamı ve dairemizin geri çevirme kararı neticesinde dosya arasına alınan Kayseri 7....

                    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, tarafların çap komşusu oldukları, mülkiyet alanlarını belirleyen kadastral sınırların, taşınmazların bulunduğu birliklerde (Tuluntaş ve Dadurga köylerinde) ayrı ayn yapılan tapulama tespitleri sonucu oluştuğu, davacılara ait 125 parsel sayılı taşınmazın 27.09.1953 tarihinde tespit gördüğü ve 27.11.1954 tarihinde tespitin kesinleştiği ve tescil edildiği, davalılara ait 848 parselin ise 30.07.1953 tarihinde tespit edilerek tespitin itirazlar nedeniyle hükmen 23.02.1972 tarihinde kesinleştiği ve tescil edildiği, ne var ki tapulama çalışmalarında yapılan hata nedeniyle kadastral sınırların tam olarak çakışmadığı ve taşınmazların 2212 m2Tık bölümünün mükerrer olarak tespit ve tescil edildiği, başka bir ifadeyle bu bölümde mükerrer olarak çap kayıtlarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Davacılar, 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 22. maddesi uyarınca mükerrer olarak yapılan tescilin iptali isteğinde bulunmuşlardır....

                      UYAP Entegrasyonu