Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ikinci kadastro olup yapılan kadastronun yok hükmünde olduğu yönünde kararlar verildiği anlaşılmış olup, hata ile ikinci kere kadastrosunun yapılarak yolsuz olarak sicil oluşturulduğu, bu tescilin ise 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.K.’nun 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı; orman sınırları içinde kalan ve orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde tapu ve iskan kayıtlarına değer verileceğini öngören 3402 Sayılı Kanunun 45. maddesi hükümlerinin Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün, 1987/31-13 ve 14.03.1989 gün 1988/35-13, 13.06.1989 gün, 1989/7-25 sayılı kararlarıyla iptal edildiği ve T.M.K.’nın 1026....

    Köyü çalışma alanında 3192 ve 3193 parsel sayılı sırasıyla 3.768,70 ve 12.907,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Kadastro Mahkemesinin 1988/27 Esas, 1989/6 sayılı Kararı ile "gerçek kadastronun, müstakil parseller halinde tespiti yapılmak üzere tutanak ve dosyanın Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesi" üzerine; tapu kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 3192 parsel tarla ve 3193 parsel kanal vasfıyla ... oğlu ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, ikinci kadastronun hükümsüz sayıldığı ve taşınmazların Hazineye ait yerlerden bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ... Genel Müdürlüğü ve ... oğlu ... mirasçıları davaya dahil edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Çekişmeli ... Köyü 101 ada 255 parsel sayılı taşınmaz 26.286.416 m2 miktar ve orman niteliği ile Hazine adına tapuda kayıtlıdır. Davacı Köy Tüzelkişiliği 27.01.2006 tarihinde Kargı Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davada çekişmeli yerin Akbelen Köyüne ait ... olduğu iddiası ile tapunun iptali, ... olarak sınırlandırılıp özel siciline kaydı ve davalıların elatmasının önlenmesini istemiştir....

        Köyü'nde 1952 yılında tespiti yapılan ve 1954 ve 1970 yıllarında tespiti kesinleşen 126 ve 127 sayılı mera parselleri ile 1967 yılında 'nde tespiti yapılan 800, 801, 802, 835, 836, 840, 841, 842, 869, 870, 871 ve 872 parsel sayılı taşınmazların bir kısmının mükerrer kadastroya tabi tutulmasından kaynaklanmaktadır. Mükerrer kadastro halinde 3402 sayılı Yasa'nın .../.... maddesi gereğince; yapılan .... kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır. Aynı madde içerisinde bu kuralın istisnaları belirtilmiş olup, somut olayda .... kadastronun yok hükmünde sayılacağı kuralının istisnası da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; Mahkemece bilirkişi raporunda ve ekli krokisinde belirtildiği üzere ......

          Dava, 3402 sayılı Kanun'un 22/1 madde kapsamında ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesinde düzenlenen ve niteliği itibariyle mülkiyet ihtilafından kaynaklanan, mükerrer kadastro nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/1. maddesinde, evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosunun yapılamayacağı, bu gibi yerlerin ikinci defa kadastroya tâbi tutulması halinde ikinci kadastronun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılacağı ve Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesine göre işlem yapılacağı, süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastronun, tapu müdürlüğünce re'sen iptal edileceği belirtilmiştir....

          bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılacağı ve Türk Medeni Yasasının 934 üncü maddesine göre işlem yapılacağı, süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastronun tapu sicil müdürlüğünce re'sen iptal edileceği, bu nedenle orman kadastrosundan sonra yapılan kadastronun ikinci kadastro olması nedeniyle TMY'nın 1026 (EMY. 934, İsviçre MY. 976) maddesi hükmüne göre iptal edilmesi gerektiği, 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin ikinci kadastronun bulunduğu hallerde uygulanamayacağı, Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin özel yasalarına tabii olduğu, H.G.K'nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile...

            Mahkemece, bu maddeye göre yapılan işlemlerde, kadastronun yapılmadığı yerlerde kadastro mahkemesinin görevli olduğu, kadastronun yapılıp kesinleştiği yerlerde kadastro mahkemesinin görevli olmadığı yolundaki kabulünün temeli ve yasal dayanağı bulunmamaktadır....

              Davacı Hazine, öncesinde Hazine adına tespit edilen taşınmazlar hakkında yapılan ikinci kadastronun geçersiz olduğu ve taşınmazların Hazineye ait yerlerden bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında müdahil ..., çekişmeli 2676 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla davaya katılmıştır....

                niteliğiyle kadastro tespit tutanağı düzenlenen taşınmazın çapı içinde kaldığı, bu durumda... köyünde yapılan ... kadastrosunun dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde ilân edilmediği için kesinleşmiyeceği, ayrıca, daha önceden kadastro yapılan yerlerde kadastro yapılamıyacağı ve ...köyünde yapılan kadastronun çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... köyü sınırları içindeki taşınmazlar bakımından 2. kadastro olduğu ve 3402 sayılı Kanunun 22. maddesi gereğince bu kadastronun hükümsüz sayılacağı ve TMK'nın 1026. maddesine göre işlem yapılacağı, dava açılmasa dahi tapu müdürlüğünce re'sen iptal edileceğinden ve uzman ......

                  Şu halde, uygulama kadastrosunda mükerrer kısmın düzeltildiği anlaşıldığına göre eldeki davanın, 3402 sayılı Kanun'un 22/1. maddesi kapsamında ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesinde düzenlenen ve niteliği itibariyle mülkiyet ihtilafından kaynaklanan, mükerrer kadastro nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunun kabulü zorunludur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/1. maddesinde, evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosunun yapılamayacağı, bu gibi yerlerin ikinci defa kadastroya tâbi tutulması halinde ikinci kadastronun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılacağı belirtilmiş olup, davalı Hazine'ye ait ... Mahallesi 7 ada 25 parsel sayılı taşınmazın kök parseli olan 7 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, 07.12.1939 tarihinde tespit, 27.01.1941 tarihinde tescil edildiğinin ve davacı ... ve müştereklerine ait ......

                    UYAP Entegrasyonu