Asliye Hukuk ve 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin ifası ile konutun teslimi, taşınmaza vaki müdahalenin meni, haksız işgal nedneiyle 10.000 TL ecrimisil bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının kira bedelinin tahsili için yaptığı takiple kira ilişkisini kabul ettiği, kira sözleşmesine dayalı tahliye davalarında sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle göresizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davacının doğrudan davalının kiracılık sıfatını kabul etmeyerek fuzuli şagil olduğunu ileri sürere el atmanın önlenmesini talep ettiği, davanın niteliğine ve değerine göre mahkemenin görevini aştığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacı tarafından davalı aleyhine Düzce 1....
İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 683 üncü maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü elatmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür. 2. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin hak sahibi olmayan zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2023 NUMARASI : 2016/124 ESAS - 2023/14 KARAR DAVA KONUSU : Haksız İşgal Tazminatı (Ecrimisil) KARAR : Av. AYHAN OKUTAN - Altıyol Onur İş Hanı 5. Kat No: 513 ... Kadıköy/ İSTANBUL DAVALI : SARİYE AKDAĞ -- Yenikent Mah. 2424. Sk. No:32B İç Kapı No:5 Gebze/ KOCAELİ VEKİLİ : Av. BEGÜM ŞAHİN DAVANIN KONUSU : Haksız İşgal Tazminatı (Ecrimisil) DAVA TARİHİ : 28/08/2017 BİRLEŞEN GEBZE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 2019/76 ESAS DAVACI : GÖKHAN ÖZER -- Mimar Sinan Mah. Selim Sk. No:34Ae İç Kapı No:45 Tuzla/ İSTANBUL VEKİLLERİ : Av. TUĞBA TOPRAK - [16611- 16753- 20128] UETS Av. AYHAN OKUTAN - Altıyol Onur İş Hanı 5. Kat No: 513 ... Kadıköy/ İSTANBUL DAVALI : SARİYE AKDAĞ -- Yenikent Mah. 2424. Sk. No:32B İç Kapı No:5 Gebze/ KOCAELİ VEKİLİ : Av. BEGÜM ŞAHİN DAVANIN KONUSU : Haksız İşgal Tazminatı (Ecrimisil) DAVA TARİHİ : 04/04/2019 BİRLEŞEN GEBZE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 2020/194 ESAS DAVACI : GÖKHAN ÖZER -- Mimar Sinan Mah....
Mahkemece; meni müdahale ve tahliye isteminin reddine tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif ve bilirkişinin 22.3.2005 günlü raporundan davalının kullanımında bulunan binanın davacı taşınmazına tecavüzlü olduğu sabit olduğu halde, “davacının, meni müdahale ve tahliye kararlarına rağmen taşınmazı işgalcilerinden arındırmadığı ve işgal tazminatı aldığı bu nedenle de kal yoluyla elatmanın önlenmesi isteminde sonucu itibarıyla hukuki yarar bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Ne var ki; TMK’nun 683.maddesi, ‘Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir....
Öte yandan, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
işgal edildiğini gördüklerini, davacılar murislerine ait iş yerinin intikali için Beyazıt Vergi Dairesine başvurduklarını, Vergi Dairesince bahsi geçen iş yerinin fiilen işletmeniz ve tespit edilmesi halinde adlarına vergi açılışının yapılacağını, Fatih Kaymakamlığına tecavüzün meni için müracaat ettiklerini, davalının son yıllarda kardeşi olan murisin yanında çalıştığını, davalının dükkanı haksız olarak işgal ettiğini, davalının müdahalesinin meni ve haksız işgal tarihi olan 20.07.2016'dan dava tarihine kadar şimdilik 10.000- TL ecrimisil tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....
Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25/02/2004 gün ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı) 25/05/1938 tarih ve 29/10 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nun 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır....
Türk Medeni Kanunu ve Borçlar Kanununda açıkça söz edilmeyen “ecrimisil” deyimi, Eski Hukuktan gelen bir alışkanlıkla uygulamada, haksız zilyedin ödemesi gereken kullanma (veya işgal) tazminatı anlamında kullanılmaktadır. 8.3.1950 gün ve 22/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda “Başkasının gayrimenkulünü haksız olarak zaptedip kullanmış olan kötü niyetli kimsenin o gayrimenkulü elinde tutmuş olmasından doğan zararları ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği semereleri tazminle mükellef olup, bir zarara uğramamış olan malik veya zilyede ecrimisil adı veya başka bir ad altında herhangi bir tazminat vermekle mükellef olmadığı” sonucuna varılmıştır. 4.6.1958 gün ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile de ecrimisil, tazminat olarak nitelendirilmiş, kararın gerekçesinin V inci bendinde “işgal tazminatı davalarının hususi bir şekli olan ecrimisil davalarının Türk Kanunu Medenisinin 908. maddesine (TMK md.995) dayanan bir tazminat davası olduğu belirtilmiştir...
Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nin 25.02.2004 günlü ve 2004/1-120-96 sayılı kararı). 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay...... Kararı ve Yargıtayın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup, bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nin 266. vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir....