Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş. hakkında başlatıldığı, borçlunun yetkiye itirazı üzerine mahkemece takibin durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilmediği anlaşılmakla, İİK'nun 170/1. maddesinin ikinci cümlesi gereğince, tedbir kararı verilmeden yetkiye itiraz edilmiş olması zamanaşımını kesmeyeceği gibi, itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmayacağından 18.07.2012-09.08.2012 tarihli satış talepleri ile yetki itirazının kabulüne dair kararın verildiği 10.03.2014 tarihleri arasında takip işlemi yapılmamış olup, 6 aylık zamanaşımı süresi dolmuştur. O halde mahkemece, borçlunun zamanaşımı itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi yönünden hüküm tesisi isabetsizdir....

    Borçlu tarafından kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati hacze karşı İİK'nın 265/1. maddesine uyarınca, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzurunda yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edilebilir. İİK'nın 265/3. Maddesinde ise, Mahkemenin, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddedeceği, düzenlenmiştir. Buna göre mahkemece ihtiyati hacze vaki itiraz, ancak kanunda gösterilen ve itiraz eden tarafından ileri sürülen itiraz sebepleriyle sınırlı olarak incelenebilir....

      Davacı alacaklı dava dilekçesinde, davalı borçlunun yetkiye ve borca itirazının kaldırılmasını kabul ettiği halde, Mahkemece; HMK'nın 26.maddesine aykırı olarak davacının talebi dışında, sanki davacının icra müdürlüğünün yetkisine itirazı varmış gibi yetki itirazının kabulüne, icra müdürlüğünün yetkisizliğine, dosyanın yetkili icra müdürlüğüne karar verilmesi usule aykırıdır. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda; alacaklı, faturaya dayalı olarak genel haciz yolu ile ilâmsız takip yapmış, davalı borçlu tarafından süresinde yetkiye ve borca itiraz edilmesi nedeniyle takip durdurulmuştur....

      Ltd.Şti. vekilince her ne kadar mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de, talep konusu diğer borçlulardan birinin adresinin Bayrampaşa, diğerinin adresinin Gaziosmanpaşa İlçe sınırlarında olduğu, iş bu adreslerin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi'nin yargı çevresinde olduğu anlaşıldığından iş bu borçlu yönünden yetki itirazının yerinde olmadığı, iş bu borçlunun diğer itirazlarında ve ihtiyati hacze itiraz eden ...'in itirazlarında ileri sürülen diğer iddiaların İİK’nun 265. maddesinde belirtilen itiraz nedenlerinden olmadığı, itiraz edenlerin iddialarının açılacak başka davaların konusu olabileceği ve ihtiyati hacze itiraz aşamasında değerlendirilemeyeceği anlaşıldığından, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu ...'in ve ... Tic. Ltd.Şti.'nin itirazlarının ayrı ayrı reddine..." karar verilmiştir. İSTİNAF İSTEMİ: İtiraz eden ... Tic. Ltd.Şti....

        Borçlunun yetkiye itiraz tarihi 24.12.2020 dir. Borçlunun yetkiye itiraz ettiği tarih itibari ile diğer borçlu açısından takip kesinleşmiştir. Borcun kaynağı olarak gösterilen sözleşmede sözleşmenin yapıldığı yere ilişkin bir açıklama yoktur. Belirtilen hususlar gözetildiğinde borçluların adreslerinin ödeme emrinde yer almamasının borçlunun yetkiye itirazını doğrudan doğruya etkilediği açıktır. Ancak ödeme emrindeki bu usulsüzlük kamu düzeni ile ilgili olmamakla İİK nun 16. Maddesi kapsamında yedi günlük şikayet süresine tabidir. Borçlunun usulsüzlüğe ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihte vakıf olduğu nazara alındığında yedi günlük itiraz süresi geçirildiğinden şikayetin reddine karar verilmesi gerektiğinden davacının istinaf taleplerinin reddine ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK nın 353/1- b-2. Maddesi gereğince kaldırılmasına yerel mahkeme kararının gerekçesi değiştirilerek şikayetin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

        Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ihtiyati hacze itiraz eden borçluların ileri sürdükleri itiraz sebeplerinin İİK.nun 265. maddesinde sayılan nedenlerden olmadığı, her ne kadar itiraz edenler kredi borçlarının gayrimenkul ipoteği ile teminat altına alındığını ileri sürerek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiş iseler de, İİK'nun 45/2 ve 167. maddeleri uyarınca itiraz edenlerin imzalamış oldukları kambiyo senetlerine dayanılarak ve tahsilde tekerrür olmamak suretiyle icra takibi yapıldığı gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, itiraz eden borçlular vekilleri temyiz etmişlerdir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, itiraz eden borçlular vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

          Asliye Ceza Mahkemesince verilen 05.06.2007 tarih ve 834-409 sayılı hükmün sanığın temyizi üzerine Dairemizin 29.11.2011 tarih ve 22183-6699 sayılı ile düzeltilerek onanması yolundaki kararına karşı, Yagıtay Cumhuriyet Başsavcığılı'nın 11.01.2012 tarih ve 2008/44631 sayılı yazısı ile verilen kararın düşmesi yönünde Yargıtay Birinci Başkanığına itiraz talebinde bulunulması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun da 10.07.2012 tarih ve 2012/89-765 sayılı kararı ile 6352 sayılı Yasanın 99 ve 101. maddeleri uyarınca itirazla ilgili yeniden değerlendirme yapılmak üzerine dosya 04.09.2012 gününde Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü: TÜRK MİLLETİ ADINA Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.01.2012 tarih ve 2008/44631 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan Dairemizin 29.11.2011 tarih ve 22183-6699 sayılı kararları kaldırılarak yeniden yapılan incelemede; Dosyada mevcut 05.09.2012 tarihli nüfus kayıt örneğine göre sanığın hükümden sonra 28.06.2009 tarihinde öldüğünün anlaşılması...

            a hakaret suçundan verilen karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Sanık hakkında 5271 Sayılı CYY'nın 231. maddesi uyarınca verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Yasanın 231/12. madde ve fıkrasına göre itiraz yasa yolu açık olup, yine aynı Yasanın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda yasa yolunda ya da merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, II- Sanık hakkında katılan ... ve müşteki ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itiraz istemine ilişkin davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince yetkisizlik kararının temyiz edilmesi nedeni ile gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, bonoya dayalı ihtiyati hacze itiraz istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.’nın 25/II. maddesinde “iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği takdirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtay’ca belirlenir” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; dosya içerisinde, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen yetkisizlik kararının kesinleştiğine ilişkin kayıt veya belgeye rastlanmadığı gibi bu kararın süresinde temyiz edildiği anlaşılmakla yargı yeri belirleme olanağı bulunmayan dosyanın, davanın niteliği gözetilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesi gerekir....

                "İçtihat Metni" Hırsızlık suçundan sanık hakkında yapılan duruşma sonunda; mahkumiyetine ilişkin Dikili Asliye Mahkemesince verilen 15.05.2007 tarih 20006/339 sayılı hükmün sanık müdafiinin temyizi üzerine Dairemizin 11.06.2012 tarih ve 2011/12020 sayılı ilamı ile Düzeltilerek Onanması yolundaki kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30.07.2012 tarih ve 2007/291062 sayılı yazısı ile verilen kararın Bozularak Düşme kararı verilmesi yönünde Yargıtay Birinci Başkanlığına itiraz talebinde bulunulması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun da 10.07.2012 tarih 2012/330-968 sayılı kararı ile 6352 sayılı Yasanın 99 ve 101.maddeleri uyarınca itirazla ilgili yeniden değerlendirme yapılmak üzerine dosya 04.09.2012 gününde Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü: TÜRK MİLLETİ ADINA Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.07.2012 tarih ve 2007/291062 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan Dairemizin 11.06.2012 tarih ve 2011/12020 sayılı...

                  UYAP Entegrasyonu