DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava Muvazaa Nedeni Dayalı Tasarrufun İptali (TBK 19. madde) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi verilmesine yönelik talepte bulunulduğu, ihtiyati haciz talebinin reddi üzerine, ret ara kararının davacı tarafça istinafa taşındığı, istinaf aşamasından davacı taraf vekilinin davadan ve istinaf yolundan feragat ettiklerine ilişkin dilekçe sunduğu, yerel mahkemece 15/11/2022 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine yönelik kararın verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nın 349/2. maddesi; "Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilir ise, dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur." şeklindedir....
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde, davanın TBK 19 a dayalı olarak nitelendirilmesi gerektiği, alınması gereken bir aciz vesikasının da olmadığı belirtilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacının dava dilekçesinde İİK 277- 278 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptalinin talep edildiği, dava dilekçesi sonuç kısmında BK 18 ve İİK 277 e göre değerlendirme yapılmasının talep edildiği görülmüştür. Eldeki davanın tasarrufun iptali davası olarak açılmış olması ve dosyada usulune uygun ıslah dilekçesi ile TBK 19. maddesi gereği muvazaaya dayalı iptal davası olarak görülmesi talebinin bulunmaması nedeniyle davaya İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası olarak bakılması ve ona göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK’nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nın 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır .Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....
Maddesindeki iptal şartlarının bulunmadığı, -Öte yandan İİK madde 280/1 Hükmünde belirtilen mal varlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebileceği, aynı maddenin 2.fıkrası gereği 3....
Bunun yanı sıra, davacı dava dilekçesinde İİK hükümlerine dayanmakla birlikte muvazaa hukuki sebebine de dayanmış, zira dava dilekçesinin hukuki nedenler kısmında TBK 19. maddesini işaret edilmiş, bu nedenle davacının isteminin İİK 277 ve TBK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptaline ilişkin olduğu görülmüştür. Bu durumda mahkemece her iki hukuki sebep yönünden inceleme yapılarak, kararda tartışılması gerekirken bu husus değerlendirilmeden eksik incelemeyle karar verildiği anlaşılmıştır....
Dava, muvazaya dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ... yönünden davanın pasif husumet nedeniyle reddine; diğer davalı yönünden istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince ... Köy Tüzel Kişiliğinin kaldırılarak müvekkili Belediyeye bağlandığını, davalılardan ...’ın ... köyü muhtarı olduğunu, Kanun’un kabul edilmesinin akabinde köy tüzel kişiliğine ait İstanbul İli ... İlçesi ......
Tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde davanın aile konutuna dayalı tapu iptali ve tescil mi ( TMK m. 194) yoksa muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası mı ( TBK m.19) olduğu konusunda belirsizlik bulunmaktadır... hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde, davacının talebinin aile konutuna dayalı tapu iptal ve tescil davası mı (TMK m. 194), yoksa muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil davası mı ( TBK m. 19) olduğu hususunda talebin açıklattırılması, yukarıda açıklanan şekilde görev hususu da düşünülerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
BK 19. madde gereği ve İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca ve davalı anne ve çocukları arasındaki muvazaalı işlemlerle BK 19. madde ruhuyla muvazaalı şekilde müvekkilinden mal kaçırdığı çok açık olduğundan müvekkilinin davalı Hakan’dan boşanmış olup nafaka ve tazminatlarını da alamamış olduğu maddi durumunun son derece kötü olması sebebiyle teminatsız olarak T2 görürse dava konusu taşınmazın üzerine tedbir konulmasını talep ettiklerini, bu sebeplerle borçlu- davalı T6 tarafından diğer davalılar Borçlu Hakan'ın annesi T3’in ve Sabahat'ın diğer oğlu Borçlu Hakan'ın kardeşi T4 dava konusu Kütahya/Gediz Dayınlar Mahallesi 224 ada 2336 parsel’deki taşınmazın muvazaalı şekilde satış tasarruf işlemlerinin Balıkesir 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) istemine ilişkindir. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar, bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür. Bu nedenle davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 19. maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirmeler bu çerçevede yapılmıştır. Muvazaa nedenine dayalı, davalı borçlunun maaşını aldığı dava dışı kamu kurumu tarafından yapılan maaş haczi sırasına itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır....