WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu hali ile, davanın terditli açıldığı, ilk talebin TBK.nun 19 maddesi muvazaa hükümlerine dayandırıldığı açıktır. Davalı T8 vekili, aciz belgesi ibraz edilmediğinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddini talep etmişse de Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında BK. 19. Maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresinin uygulanmadığı ve İİK'nın 277 vd. Maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesinin muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmadığı açıktır. Dava, TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1....

TBK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Bu bilgiler ışığında dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına, kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilememiş olmasına, borçlu T7 ile üçüncü kişi T6 arasında muvazaa olgusunun ispat edilememesine, üçüncü kişi davalı T6 ile dördüncü kişi T5 arasındaki işlemin kötüniyetli olduğunun ispat edilememesine göre mahkemece TBK m.19 yönünden açılan davada davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

(Bkn: YHGK'nun 03/07/2002 gün 19/563- 576 karar sayılı ilamı) Bu kapsamda görülmekte olan dava ister İİK 277 ve devamı madde hükümlerine dayalı olsun, isterse TBK 19. Madde kapsamında muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olsun taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde yani takip konusu alacağın gerçek bir alacak olup olmadığının belirlenmesinde açısından önemli bir yere sahip olan; taraflar arasında İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte bulunan 2017/67 Esas sayılı dava dosyasının akıbeti beklenilmeden davanın sonuçlandırılmış olması da isabetsizdir. Sonuç itibariyle, yetersiz inceleme , araştırma ve değerlendirmeye dayalı son derece soyut bir gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması, HMK m.353/1- a/6 hükmü kapsamındaki hali oluşturacağından davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, muvazaa iddiasına (TBK m. 19) dayalı uyuşmazlıktan kaynaklanmaktadır. Davaya 17. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak karar verildiğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabileceği, böyle bir iddia karşısında aslolan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçların saptanması olduğu, davacının tazminat davası ile edebileceği alacağının tahsilini sağlamak amacıyla eldeki davayı açtığı, taşınmaz satışının iptali ile alacağını temin etme imkanı olacağından davacının böyle bir davayı açmasında hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekmektedir....

      Ayrıca, Mahkemece, icra takibinin başlangıç tarihinin borcun doğum tarihi olarak kabul edilerek tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığı gerekçesiyle TBK.'nın 19 maddesine dayalı muvazaa talebinin de reddine karar verilmiş ise de alacağın kredi kartı borcuna dayalı olduğu, borcun kaynağının kredi kartı olmakla kredi kartı sözleşmesinin yapıldığı tarihin borcun doğum tarihi olduğu kabul edilerek kredi kartı sözleşmesinin bankadan getirtilerek irdelenmesi ve sözleşme tarihine göre belirleme yapılması gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi de hatalıdır. Mahkemece, TBK.'nın 19. Maddesine dayalı muvazaa nedenine dayalı taleple ilgili olarak icra takibinin kesinleşmediği gerekçesi de ileri sürülmüş ise de TBK 19....

      Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer (TBK m. 614 (BK) m. 514)). Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır (TBK m. 19 (BK m. 18))....

        Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre icra takibinin kambiyo senedine dayandığı,kambiyo senetlerinde içerdikleri hak, temeldeki borç ilişkisinden bağımsız nitelikte olup senet iptal edilmedikçe buna dayanan icra takibinin iptaline karar verilemeyeceği, senet muvazaalı bir borç ilişkisine dayanıyor olsa bile iptal edilmedikçe geçerliliğini sürdürdüğü, bu bakımdan davacı senet iptal edilmedikçe senede dayalı takibin iptalini isteyemeyeceği bu nedenle davacının icra takibinin iptaline yönelik açtığı davada hukuki yarı bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK'nun 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Bir dava da öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir....

          Davalı tarafın maddi hataya dayalı olarak karar verildiğini ileri süren dilekçesindeki itirazları bu sebeple yerinde görülmüş ve Dairemizce verilen bozmaya dair hüküm ortadan kaldırılarak aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dışı ... Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A.Ş.'nin alt işveren, davalı ...Ş.'nin asıl işveren gözüktüğü anılan işverenler arasındaki ilişkinin muvazaya dayandığını sendika üyesi olması sebebiyle Toplu ... Sözleşmesi hükümlerinden faydalanması gerektiğini belirterek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davalı gösterilen işverene husumet yöneltilemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

            Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

              UYAP Entegrasyonu