Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Bkn: YHGK'nun 03/07/2002 gün 19/563- 576 karar sayılı ilamı) Bu kapsamda görülmekte olan dava ister İİK 277 ve devamı madde hükümlerine dayalı olsun, isterse TBK 19. Madde kapsamında muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olsun taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde yani takip konusu alacağın gerçek bir alacak olup olmadığının belirlenmesinde açısından önemli bir yere sahip olan; taraflar arasında İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte bulunan 2017/67 Esas sayılı dava dosyasının akıbeti beklenilmeden davanın sonuçlandırılmış olması da isabetsizdir. Sonuç itibariyle, yetersiz inceleme , araştırma ve değerlendirmeye dayalı son derece soyut bir gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması, HMK m.353/1- a/6 hükmü kapsamındaki hali oluşturacağından davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir....

TBK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Bu bilgiler ışığında dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına, kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilememiş olmasına, borçlu T7 ile üçüncü kişi T6 arasında muvazaa olgusunun ispat edilememesine, üçüncü kişi davalı T6 ile dördüncü kişi T5 arasındaki işlemin kötüniyetli olduğunun ispat edilememesine göre mahkemece TBK m.19 yönünden açılan davada davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabileceği, böyle bir iddia karşısında aslolan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçların saptanması olduğu, davacının tazminat davası ile edebileceği alacağının tahsilini sağlamak amacıyla eldeki davayı açtığı, taşınmaz satışının iptali ile alacağını temin etme imkanı olacağından davacının böyle bir davayı açmasında hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekmektedir....

    Ayrıca, Mahkemece, icra takibinin başlangıç tarihinin borcun doğum tarihi olarak kabul edilerek tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığı gerekçesiyle TBK.'nın 19 maddesine dayalı muvazaa talebinin de reddine karar verilmiş ise de alacağın kredi kartı borcuna dayalı olduğu, borcun kaynağının kredi kartı olmakla kredi kartı sözleşmesinin yapıldığı tarihin borcun doğum tarihi olduğu kabul edilerek kredi kartı sözleşmesinin bankadan getirtilerek irdelenmesi ve sözleşme tarihine göre belirleme yapılması gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi de hatalıdır. Mahkemece, TBK.'nın 19. Maddesine dayalı muvazaa nedenine dayalı taleple ilgili olarak icra takibinin kesinleşmediği gerekçesi de ileri sürülmüş ise de TBK 19....

    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre icra takibinin kambiyo senedine dayandığı,kambiyo senetlerinde içerdikleri hak, temeldeki borç ilişkisinden bağımsız nitelikte olup senet iptal edilmedikçe buna dayanan icra takibinin iptaline karar verilemeyeceği, senet muvazaalı bir borç ilişkisine dayanıyor olsa bile iptal edilmedikçe geçerliliğini sürdürdüğü, bu bakımdan davacı senet iptal edilmedikçe senede dayalı takibin iptalini isteyemeyeceği bu nedenle davacının icra takibinin iptaline yönelik açtığı davada hukuki yarı bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK'nun 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Bir dava da öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir....

      19. Hukuk Dairesi         2013/13549 E.  ,  2013/17824 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın, yerel mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, davalı ile davadışı banka arasındaki temlik işleminin muvazaalı olduğu iddiasından kaynaklanmasına göre, TBK' nın 19. maddesine dayalı kararın temyiz incelemesi Dairemiz görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer (TBK m. 614 (BK) m. 514)). Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır (TBK m. 19 (BK m. 18))....

          Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

            Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davacının ikinci talebi niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. 6183 sayıl Yasa’nın 24.maddesi ile paralel olan İİK'nin 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Dava, muvazaya dayanan tapu iptali ve tescil davasıdır. Hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu