Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/3 E-2022/312 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Turbalı 1....

Bu tür davalarda, dava konusu şey üçüncü kişi tarafından bir başka şahıslara devri halinde dördüncü ve beşinci kişi yönünden tasarrufun iptali için, dördüncü ve beşinci kişinin kötü niyetinin (borçlunun mali durumunu bildiği veya bilmesi gereken şahıslardan olduğunun) iddia ve ispat edilmiş olması gerekir. Ancak bu halde tasarruf iptali edilir. Aksi halde üçüncü kişi elinden çıkardığı şeyle ilgili olarak bedelden sorumlu olacaktır (kıyasen İİK'nun 283/2)....

Eldeki davanın tasarrufun iptali davası olarak açılmış olması ve talebin TBK 19. maddesi gereği muvazaaya dayalı iptal davası olarak görülmesi için usulüne uygun ıslah bulunmaması nedeniyle davaya İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası olarak bakılması ve ona göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre; a) Davacı dosyaya 2013/1608 sayılı takip dosyasından borç ödemeden aciz belgesi ibraz etmiştir. Dava dilekçesi ve dosya içerisinde yer alan icra dosyaları ve belgeler incelendiğinde iş bu aciz belgesinin dayanak hangi icra dosyasına ait olduğu anlaşılamamıştır. Mahkemece iş bu belgenin hangi dosyadan alındığı araştırılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında, HUMK'nun 9 ve devamı maddelerinde düzenlenen yetki kuralları geçerlidir. İptal davaları ayni hakka değil, kişisel hakka dayanan davalardır. Bu nedenle davanın konusu taşınmaz olsa bile taşınmazlara ilişkin kesin yetki kurallarını düzenleyen HUMK'nun 13. maddesi hükmü bu davalarda uygulanmaz. Ayrıca icra takibinin dayanağı olan senette taraflarca İzmir mahkemelerinin yetkili kılındığı görülmektedir. HUMK'nın 22. maddesi gereğince, kamu düzeni ile ilgili bulunmayan hallerde taraflar, yetkili mahkemeyi sözleşmeyle belirleyebilirler. Genel yetkili yerde dava açma hakkı olan davacının tercihini, özel yetkili yer olan İzmir mahkemeleri yönünde kullanmasında yasaya uymayan bir durum söz konusu değildir....

      Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İİK'nın 277. maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davasıdır. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, dava dilekçesinin davalı ...'e ".../...", davalı ...'e ".../..." ve davalı ...'a "Merkez/..." adreslerinde tebliğ edildiği ve bütün davalıların yerleşim yerinin ... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi ise iptali istenen tasarrufun alacaklıları zarara sokmak kastıyla yapıldığı ve bu nedenle haksız fiil oluşturduğunun iddia edilmesi karşısında tasarrufun yapıldığı yer mahkemesinde de dava açılabileceği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

        Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında, HMK'nin 5 ve devamı maddelerinde düzenlenen yetki kuralları geçerlidir. İptal davaları aynî hakka değil, kişisel hakka dayanan davalardır. Bu nedenle davanın konusu taşınmaz olsa bile taşınmazlara ilişkin kesin yetki kurallarını düzenleyen HMK'nin 12. maddesi hükmü bu davalarda uygulanmaz. 6100 Sayılı HMK.nin yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde tacirler veya kamu tüzel kişilerinin, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilecekleri belirtilmiştir. Bu nedenle gerçek kişiler arasında yetki sözleşmesine cevaz verilmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda yetki sözleşmesi alacaklı ile borçlu şirket arasında yapılmış olup geçerli bir sözleşmedir. Ancak 3.kişi ile yapılmış bir yetki sözleşmesi bulunmamaktadır....

          Şti. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında, HMK'nin 5 ve devamı maddelerinde düzenlenen yetki kuralları geçerlidir. İptal davaları aynî hakka değil, kişisel hakka dayanan davalardır. Bu nedenle davanın konusu taşınmaz olsa bile taşınmazlara ilişkin kesin yetki kurallarını düzenleyen HMK'nin 12. maddesi hükmü bu davalarda uygulanmaz. Davalı borçlunun yetki itirazında yetkili mahkeme açıkça gösterilmediği için geçerli olmadığı ve davalı ... Ltd. Şti.nin geçerli yetki itirazının olduğu ve davalı borçlunun da bu itiraza karşı çıkmamış olduğu nazara alınarak yetkisizlik kararı için ... mahkemeleri düşünülmesi yerine yazılı gerekçe ile Kocaeli mahkemelerinin yetkili yer olarak gösterilmesi doğru değildir....

            Davanın terditli olarak TBK'nun 19 maddesindeki muvazaanın hukuksal nedenine dayalı iptali davası, olmadığı takdirde İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dava, TBK'nun 19. maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; Aydın 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/03/2019 tarih ve 2018/209 Esas - 2019/108 karar sayılı dava dosyasından verilen kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1....

            İİK'nın 277. ve devamını izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Somut olayda mahkemece davanın İİK 277 ve devamında düzenlenen tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek davalı ... yönünden, borçlunun trafik kazasından 4 gün sonra tüm taşınmazlarını yakın akrabası olan davalıya gerçek değerinin çok altında satması nedeni ile iptali gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı ... yönünden ise davalının kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, BK'nın 18. maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak yapılacak değerlendirmede de davalı ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ... hakkında boşanma davası açıldığını, davada mali haklar ile ilgili taleplerinin de olduğunu bu dava devam ederken, adına kayıtlı ... plakalı aracını muvazaalı olarak birlikte yaşadığı diğer davalı ...'a devrettiğinden muvazaaya dayalı bu tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... ve Ali, ayrı ayrı verdikleri dilekçelerde, davanın açılması için gerekli olan takip olmadığı gibi boşanma davasının devam ettiğini belirtmişlerdir....

                UYAP Entegrasyonu