Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan nedenlerle mahkemenin davayı BK'nun 19. maddesindeki muvazaalı işlemin iptali olarak nitelemesi gerekirken, İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali olarak nitelemesi doğru görülmemiştir. Somut olayda takip konusu senetlerin 10.03.2013- 30.08.2013 tarihleri arasında malen kaydı ile tanzim edildiği, iptali istenen tasarrufların ise 11.01.2012 ve 28.12.2012 tarihlerinde yapıldığından tasarrufun bu borçlardan önce yapıldığı görülmektedir. Ancak uygulamada alacak- borç ilişkisi daha önce başlamasına rağmen alacak için düzenlenen bono veya çek gibi kıymetli evraka sonraki tarihlerin atıldığı sıklıkla görülmektedir....

Davalı T3 vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın süresinde olmadığını, Tasarrufun iptali davası koşullarının oluşmadığını, tasarrufun iptaline dayanak borcun tasarruftan önce meydana gelmediğini, iptali talep edilen tasarrufun 26/12/2017 tarihli olduğunu, davacı tarafça borcun 13/04/2017 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden doğduğunun belirtildiğini, oysaki borçlunun söz konusu sözleşmeye dayanan borcunu bir süre düzenli bir şekilde ödeyebildiğini, borçlu T6 hakkında icra takibi başlatılmadan önce söz konusu devrin gerçekleştiğini, dava konusu edilen Kavaklıoluk 2185 parselde bulunan A4 Blok 8....

BK'nun 19.maddesine dayalı davalarda işlemin iptali için sadece üçüncü kişinin değil aynı zamanda dördüncü kişi var ise ona yapılan işleminde muvazaalı olduğunun ispatlanması gerekmektedir. Yine Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır....

İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ : Konya 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/01/2021 tarih 2018/1136 Esas 2021/28 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; " ...Tasarrufun iptali davasının açılması koşullarından birisi de takip tarihinde kesinleşmiş bir alacağın bulunmasıdır. İİK.nun 284. maddesinde tasarrufu iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması gerektiği öngörülmüştür. Söz konusu süre hakdüşürücü süre olup mahkemece re’sen nazara alınması gerekir.Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti, takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu malın tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi az ise o değer üzerinden belirlenmesi gerekir. Taraflara ait sosyal ve ekonomik durum araştırmaları yaptırılmıştır....

İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava; İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali olmadığı takdirde TBK 19. Maddesi gereğince muvazaaya dayalı iptal istemine ilişkindir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/3/2023 tarihli ara karar NUMARASI : 2022/365 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali talebi ile birlikte dava konusu Düzce İli, Merkez İlçesi, Köyaltı Mevkii, Düverdüzü Köyü 134, 2, 5, 6 parselde kayıtlı taşınmazların ile aynı yer 87 parselde kayıtlı taşınmazdaki 1/2 hissenin ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir....

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11.10.2016 Salı günü davacı taraftan gelen olmadı. Davalı ... vekili Av. ... geldi. Davalı .... tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu .... alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla hakkında davalı ...'e muvazaalı takip yaptırarak adına kayıtlı taşınmazın icra ihalesi sonucu alacağa mahsuben davalı ...'e satışını sağladığını belirterek davalılar arasındaki muvazaalı takip ve sonucu taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu savunma yapmamıştır. Davalı ..., ikrazatçılık yaptığını, davalı ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... Tekstil Konfeksiyon Giyim San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazlarını davalı ...’a onun da davalılar ... ve ...’a satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... ve ... vekili davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir....

      Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davacı 3.kişinin davasının reddine, alacaklının açtığı tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacı alacaklıya geri verilmesine 7.7.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        iptalinde müteselsilen zincirleme olarak tasarrufun iptali amacı sürdürdüğünü, davalı T14’in 04.02.2011 de satın aldığı Erhan hissesinin gerçekte babası olan Hürriyet’in hissesi olduğunu, bu hissenin ise muvazaaya/tasarrufun iptaline dayalı bir satış olup bu nedenle T14 yönünden de tasarrufun alacak oranında iptali gerektiğini belirterek davalının İstinaf taleplerinin reddine, kendi istinaf talebinin kabulü ile davalı adına olan tasarrufun da alacak oranında müteselsilen iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu