Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı T3 vekili 27/08/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı Çiçekoğlu şirketi arasında hukuki gerçekliği olmayın ve muvazaaya dayanan bir alacak ilişkisi tesis edildiğini, bu alacak ilişkisinin sırf müvekkiline zarar vermek amacına dayandığını, davacı ile davalı Çiçekoğlu arasında muvazaaya dayanan bir alacak için Uşak 3. İcra Müdürlüğünün 2013/2416 E. sayılı dosya ile icra takibi açıldığını, takibin muvazaalı olduğunu, sebebinin ise T3 ve Hasel şirketi ile Çiçekoğlu şirketi arasında bir ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişkiye dayanarak Çiçekoğlu Şirketinin T3 ile Hasel Şirketine borçlandığını, bu borcundan dolayı Uşak İli Muharremşah Köyü 158 ada 7 parselde bulunan taşınmaz üzerinde Hasel Gıda ve T3 adına 2....

Dava, 6183 S.K'na dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları ayni hakka değil şahsi hakka dayanan davalardandır. Bu nedenle tasarrufun iptali davaları genel yetki kuralına göre 6100 sayılı HMK'nin 6.maddesi uyarınca davalının ikametgahı mahkemesinde görülür. Davalılar birden fazla ise dava, davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi olup yetki itirazının en geç dava dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık cevap süresi içerisinde yapılması gerekir. Somut olayda davalı 3.kişi vekili cevap dilekçesi ile süresinde (dava dilekçesinin tebliğ tarihi; 01.10.2013, cevap-itiraz dilekçesi tarihi 03.10.2014) davaya müvekkilinin yerleşim yeri olan Sapanca Mahkemesinde bakılması gerektiğini belirterek yetki itirazında bulunmuştur....

    Gerek İİK'nun 277 maddesine göre açılan tasarrufun iptali davalarında yine BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan danışıklı işlemin iptaline ilişkin davada da somut olaya göre asıl amaç alacağın tahsilini sağlamak olduğu, böyle olunca davacının muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası açabilmesi için bir alacağının olması gerekir. Somut olayda taraflar arasındaki boşanma davası sonucunda davacı lehine nafaka ve tazminata hükmedildiği gibi davacı dava dilekçesindeki ileri sürülüşe göre katkı payı alacağı iddiasıda ileri sürülmediğinden davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.Davanın bu nedenle reddi gerekir....

      Dava; ileri sürülüş biçimine göre İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayalı tasarrufun iptali, olmadığı taktirde de TBK'nın 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal isteğine ilişkindir. (Terditli Dava) Yüzeysel bakıldığında İİK 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile TBK 19. (BK 18) maddesine dayalı genel muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/278 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması esnasında ihtiyati haczin reddi yönündeki ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

      Bu tür davalarda harç, iptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki değeri ile alacak miktarı karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplanmalıdır. Öte yandan, 492 Sayılı Harçlar Kanunu, harç alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikte ki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağını öngörmüştür....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/492 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Adana 2....

      Bu davaların görülebilmesi için, diğer dava koşullarının yanında tasarrufun iptali istenen işlemin borcun doğumundan sora gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Somut olayda, davacı alacaklının alacağı, genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı 22/06/2015 ve 30/05/2016 tarihlerinde doğmuştur. İptali talep edilen takibe dayanak yapılan bonoların tanzim tarihleri 08/01/2015 ise de, uygulamada daha önceki tarihli hukuki ya da ticari ilişki nedeniyle sonraki tarihli çek ya da senet tanzimine sıkça rastlanmaktadır. Bononun her zaman tanzimi mümkün olduğuna göre, tanzim tarihinin önemi kalmamaktadır. Bu durumda, iptali istenen tasarruf takip olduğuna göre, tasarruf tarihinin takip tarihi olarak kabulü gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur....

      İddianın ileri sürülüş biçimine göre davacı tarafça açılan davada; uyuşmazlık ipotek sözleşmesinin tarafları arasında olmayıp davacının ipotek borçlusunun alacaklısı olduğu ve alacağın engellenmesi amacıyla muvazaalı olarak ipotek tesis edildiğini ileri sürerek genel muvazaaya dayalı dava açtığı ve talebin TBK'nun 19. maddesi gereğince muvazaaya dayalı tasarrufun iptali ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanacak kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun 01/09/2022 tarihli kararı gereğince; "TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.-9.-40. Hukuk Dairelerinin görev alanındadır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve .... ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; müvekkili ile davalı ...'un ..... 2. Aile Mahkemesi'nin 01.05.2007 gün ve 2006/493-2007/311 sayılı kararıyla boşandıklarını, müvekkili ve çocukları lehine nafaka ile maddi-manevi tazminata hükmedildiğini, boşanma davası devam ederken davalının müvekkilini zarara sokmak amacıyla hissedarı olduğu şirket hisselerini, diğer davalı kardeşi ....'a devrettiğini, birleşen davada ise, aynı gerekçelerle borçlu davalı ...'ın üzerine kayıtlı bakkal dükkanını diğer davalı ...'a devrettiğini ileri sürerek muvazaalı tasarruf işlemlerinin iptali ile haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu