"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali (İİK. 277 ve devamı) DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 12.01.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık genel muvazaaya dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 22.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. vekili, iptali talep edilen tasarrufun takip konusu borcun doğumundan sonra yapılması gerektiğini, dava konusu alacağın doğduğu tarihin tasarruf tarihlerinden sonra 10/07/2009 tarihi olduğunu, dava konusu taşınmazlara ilişkin tasarruf tarihlerinin ise daha önce olduğunu,davanın öncelikle dava şartı yokluğu sebebiyle reddini talep ettiklerini, davanın süresi içerisinde ikame edilmediğini, 1 yıllık zaman aşımı süresi içinde açılmayan iş bu davanın reddini talep ettiklerini, İİK' nda tasarrufun iptali davasının açılabilmesi için dava şartlarının emredici hükümlerle belirlendiğini, davacı tarafından ikame edilen davanın tasarrufun iptali davası olduğunu, müvekkili şirket ile birleşen Pupa Gayrimenkul Kiralama ve Yönetim Hizm....
BK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Bu halde; Davacılar vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığından ve icra takibine geçilmesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmayacağından, yerel mahkemece davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve davanın esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dava münhasıran İİK 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasıymış gibi nitelendirilerek icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Bkz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...’nun aleyhine açılan tazminat davası sonucu hükmedilmesi muhtemel alacakların tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı üç adet taşınmazı 9.10.2014 tarihinde kardeşinin eşi davalı ...’ya sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ... vekili, davanın tasarrufun iptali davası olduğunu, davacının kesinleşmiş alacağı olmadığı gibi yapılmış takip, sunulmuş aciz belgesi bulunmadığını, tasarrufların borçtan önce yapıldığını, davalı ...’un müvekkilinin kardeşinin eşi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... savunma yapmamıştır....
Hacze dayanak yapılan tasarrufun iptali ilamında da anılan yasa hükmüne uygun olarak yalnızca satış işleminin iptaline karar verilmekle yetinilmiş olup; üçüncü kişi adına olan tapu kaydının iptali ile borçlu adına tesciline dair bir hüküm kurulmamıştır. Bu nedenle, taşınmazın mülkiyeti şikayetçi 3. kişiye aittir. Somut olayda, alacaklı ...'in borçlu ...'dan olan alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibinde şikayet konusu taşınmazla ilgili olarak 04.10.2019 tarihinde tasarrufun iptali davası açtığı, Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.04.2022 tarih ve 2019/253 E. 2022/163 K. sayılı kararı ile ... tarafından davalı...'a 08.01.2019 tarihinde yapılan hisse satış işlemine yönelik tasarrufun iptaline, Gaziosmanpaşa 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Davada; davacı, zilyetliğe dayanmadığına, taraflar arasındaki uyuşmazlık hata ve muvazaaya dayanarak vukuu bulan temliki tasarrufun iptali ile taşınmazın tesciline ilişkin bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.12. 2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Muvazaaya dayanan davalar ile tasarrufun iptali davaları için gerek HMK, gerek TBK, gerekse İİK'da görevli mahkemeye ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmediğinden genel hükümlere göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekecektir. Yargıtay HGK'nun 10.02.2016 gün, 2014/17- 2389 Esas ve 2016/129 Karar sayılı kararında "...tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır....
BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında zamanaşımı söz konusu olmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığından ve hak düşürücü süre eldeki davada uygulanmayacağından, davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek hak düşürücü süre nedeniyle davanın red edilmesi isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (Muris Muvazaasına Dayalı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İş bölümü sorunu, öncelikle irdelenmelidir. ( HMK m.352). Davacı dava dilekçesinde özetle; miras bırakanı olan (teyzesi) Şükran Yenilmez'in yaşlılığını ve hastalıklarını fırsat bilen diğer mirasçı davacıların bir takım usulsüz işlemler ile Şükran Yenilmez'e ait taşınır ve taşınmaz malları üzerlerine geçirdiklerini ileri sürerek, miras haklarının kendisine iadesini talep etmiş, vekili vasıtasıyla verdiği 10/07/2019 günlü dilekçede de davanın muvazaaya dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkin bulunduğunu, dilekçe ekindeki tapu kayıtlarına konu taşınmazlar ile banka hesapları ve ziynetler bakımından miras bırakan ile davalılar arasında yapılan tasarrufların iptali ile zararının giderilmesi isteğinde bulunmuştur....
Kabule göre de, İİK 277 ve devamı maddelerine göre değerlendirme yapılarak tasarrufun iptaline konu satışın, borcun doğumundan önce yapıldığı tespitine karşın bir kısım taşınmazlar yönünden tasarrufun iptali şeklinde kısmen kabul kararı verilmesi de isabetsiz bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'dan geri verilmesine 06/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....