Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarrufun İptali - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Borçlar Kanununun 19. maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarufun iptali olmadığında bedel tahsili istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 25.02.2013 (Pzt.) .......

    Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK'nın 277 maddesi) bulunması gerekir....

    Mahkemece, toplanan delillere göre uyuşmazlığın B.K’nın 18. maddesinde sözü edilen muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu bu nedenle de taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili bulunduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dilerse BK. 18. dilerse İİY. 277. maddelerine göre muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali davası açabilir. Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe, savunmaya ve yargılama aşamasındaki açıklamalara göre davacının amacı, borçlu tarafından yapılan ve satış suretiyle tezahür eden tasarrufun iptal edilerek icra marifetiyle alacağını tahsil etmektir. Hal böyle olunca davanın tasarrufun iptali davası olduğunun kabulü zorunludur. Tasarrufun iptali davaları şahsi hakka dayalı davalar olduğundan yetkili mahkemenin HUMK’nun 9. maddesine nazaran davalıların ikametgahı mahkemesi olduğunda duraksamamak gerekir. Satış konusu taşınmaz olsa bile sonuca etkili değildir....

      TBK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü süre ve zamanaşımı süreleri uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının, dinlenebilmesi için davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK'nın 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK'nın 278., 279. ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu T5 aleyhine Anadolu 18. İcra Müdürlüğü 2015/20358 esas sayılı dosyası ile 14.505,17 TL alacağın, Anadolu 18....

      Somut olayda; Davacının "Tasarrufun iptali iş bu talebin kabul görmemesi halinde muvazaa nedeniyle hükümsüzlüğün tespiti" talepli açmış olduğu davada, Beyoğlu 31. Noterliği' nin 03/12/2015 tarih 40966 yevmiye nolu temlik sözleşmesi ile alacağı Finansbank AŞ den temellük etmiş, T9 Şti.’den alacaklı olduğunu, davalı aleyhine İstanbul 7. İcra Müdürlüğü’nün 2015/31269 E. sayılı dosyası ile takip yapıldığını beyan etmiştir. Mahkemece dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirilerek, aciz haline ilişkin ön şart yokluğu nedeniyle değerlendirme yapılarak karar verilmiş ise de, terditli talep BK 19 a dayalı tasarrufun iptali açısından değerlendirilme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava dilekçesi içeriğine ve mahkemenin nitelendirmesine göre dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olmayıp, BK.nun 18. maddesine dayalı olarak açılan tapu iptal davasıdır. Muvazaaya dayalı davaların açılmasında süreye tabi olmamalarına göre hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek 4.Hukuk Dairesine ait olmakla dosyanın anılan daire başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 23.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın muvazaaya dayalı tasarrufun iptali isteminden kaynaklanmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 17. Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. 11.04.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı kanunla değişik 2797 sayılı Kanun'un 60.maddesi uyarınca görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına, 25.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2015 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, 2797 Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi gereğince, muvazaa hukuksal sebebine dayalı davalılar arasında yapılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl talep ve terditli talep yönünden davaların ayrı ayrı usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna taşınmıştır. İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile, TBK'nun 19. maddesinde düzenlenen muvaza nedenine dayalı iptal davaları birbirinden farklı davalar olup, farklı hükümlere tabidir. Tasarrufun iptali davalarında alacaklı lehine bir takım karineler kabul edilmiş, ancak bunun yanında bu dava türü, İİK'nun 278 maddesinde 2 yıllık, İİK'nun 279. maddesinde 1 yıllık ve İİK'nun 284. maddesinde 5 yıllık hak düşürücü sürelere tabi tutulmuş, takibin kesinleşmiş olması, ayrıca alacaklıya aciz belgesi sunma gibi bir takım yükümlülükler yüklenmiştir....

            İİK'nin 277 vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan icra takibine geçilmesi ve aciz belgesi alınması şartı muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Gerek İİK'nin 277 vd. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında gerekse muvazaa hukuki olgusuna dayanılarak açılan tasarrufun iptali davalarında, davacının borçludan gerçek bir alacağının var olması dava şartlarındandır....

            UYAP Entegrasyonu