Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki muvazaalı tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, müvekkilinin davalı ...'...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili istinaf dilekçesi ile özetle; Yerel mahkemece verilmiş olan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesi incelendiğinde davanın İİK 277 ve devamı uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olduğunun açıkça görüldüğünü, davacı vekili her ne kadar konu kısmında hem TBK 19 hem de İKK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptalini talep etmiş ise de İİK 281. Maddesi uyarınca ihtiyati haciz talep edildiğini, gerekçelerde tasarrufun İİK 278....

    DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE; Dava, tasarrufun iptali davasıdır. 6100 sayılı HMK’nın 2.maddesinin 1.fıkrasına göre malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yine aynı maddenin 2.fıkrasına göre HMK’da ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir. Muvazaaya dayanan davalar ile İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları için gerek HMK, gerek TBK, gerekse İİK'da görevli mahkemeye ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmediğinden genel hükümlere göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekecektir....

      CEVAP : Davalı T8 vekili, cevap dilekçesinde, özetle; davanın muvazaa davası değil tasarrufun iptali davası olduğunu, tasarrufun iptali davalarında hak düşürücü sürenin 5 yıl olduğunu, tasarrufun iptali davasının ön koşullarının gerçekleşmediğini, tasarrufun hukuka uygun yapıldığını, iptali istenen tasarrufların değerinin gerçek alacak miktarından çok fazla olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T6 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın muvazaa hükümlerine dayanarak zamanaşımından kurtulmaya çalıştığını, davanın zamanaşımından dolayı reddi gerektiğini, tapu satışlarının rayiç değerden yapıldığını, 6 yıl sonra böyle bir dava açılmasının her türlü hüsnü niyetten yoksun kötü niyetli bir davranış olduğunu, iddiaların gerçek dışı olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Muvazaaya dayanan davalar ile tasarrufun iptali davaları için gerek HMK, gerek TBK, gerekse İİK'da görevli mahkemeye ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmediğinden genel hükümlere göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekecektir. Yargıtay HGK'nun 10.02.2016 gün, 2014/17-2389 Esas ve 2016/129 Karar sayılı kararında "...tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil KARAR Davada; davacı, zilyetliğe dayanmadığına, taraflar arasındaki uyuşmazlık muvazaaya dayanarak vukuu bulan temliki tasarrufun iptali ile taşınmazın tesciline ilişkin bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı borçlu ...vekili, davacı tarafından açılan tazminat davası derdest olduğundan henüz kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığını, tasarrufun borçtan önce yapıldığını, davanın tasarrufun iptali istemine ilişkin olup dava koşullarının bulunmadığını, taşınmazların borç nedeniyle satıldığını ve kira ile anılan taşınmazları kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, davanın tasarrufun iptali istemine ilişkin olup dava koşullarının bulunmadığını, satışların gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

              "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen tasarrufun iptali istemine ilişkin davadaTicaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Uyuşmazlık, tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali (İİK. 277 ve devamı) DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 12.01.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık genel muvazaaya dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 22.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  BK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Bu halde; Davacılar vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığından ve icra takibine geçilmesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmayacağından, yerel mahkemece davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve davanın esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dava münhasıran İİK 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasıymış gibi nitelendirilerek icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Bkz....

                  UYAP Entegrasyonu