BK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığından ve aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmayacağından, davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek aciz vesikası bulunmadığından davanın reddi isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 11/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Birleşen dava davacısı vekili, davalılar ... ve ...’nın alacaklarının muvazaalı olduğunu, fazla faiz talep edildiğini, ayrıca bu davalılar lehine şerh edilen ihtiyati tedbirlerin hacze iştirak edemeyeceklerini, tasarrufun iptali davasının sadece davacı lehine sonuç doğuracağını ve açtıkları tasarrufun iptali davasının sonucunun sıra cetvelinde dikkate alınmadığını, ... vekilince açılan tasarrufun iptali davasında ihtiyati tedbirin 12.1.2007 günü ihtiyati hacze dönüştürüldüğünü, böyle bir dönüştürme işleminin yasal dayanağı bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin alacağının davalılara ayrılan paydan ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, davacının aracı trafik kaydına haciz şerhi konulmadan önce 2918 sayılı yasanın 20/d maddesine uygun olarak noterde düzenlenmiş senetle satın alarak mülkiyetini kazandığını, noter satışının iptali için tasarrufun iptaline ilişkin herhangi bir dava açılmadığından bahisle davanın kabulüne karar vermiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince açılmış 3.kişinin istihkak iddiasına ilişkindir. Satışı resmi şekle bağlı sözleşmelerin muvazaalı olduğu ileri sürülebilir. Alacaklı ayrıca tasarrufun iptali davası açmadan satışa ilişkin noter senedi ve trafikteki kaydın muvazaaya dayalı olduğunu iddia ve ispat edebilir. Somut olayda davacı 3.kişi aracı 3.9.2009 tarihinde noterde düzenlenen sözleşme ile borçludan satın almıştır. Davacı ..., borçlulardan ...'ın kardeşi, ...'ın kayınbiraderidir. Mahcuz aracı takip konusu borcun (28.8.2009 vadeli senetten 6 gün sonra, takipten 14 gün önce) doğumundan sonra satın almıştır....
Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; eldeki haksız eylem niteliğindeki muvazaa hukuki olgusuna dayanan tasarrufun iptali davasını görme yetkisinin, seçimlik yetkili mahkemelerden olan davacı T1'nun yerleşim yeri olan Edirne Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğunun anlaşılması karşısında, mahkemenin yetkisiz olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Celsede alınan beyanında ilgili taşınmazın muvazaalı bir şekilde kendisinin aldığını ikrar etmesini de dikkate alarak davanın TBK 19 maddesi gereği açılan muvazaaya dayalı iptali davası olarak nitelendirilip İİK 277. ve devamı maddeleri gereği açılan tasarrufun iptali davasında istenen aciz vesikası sunulması ara kararından vazgeçerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Eldeki davacı tasarrufun iptali davası olarak açılmış olması ve dosyada usulune uygun ıslah dilekçesi ile talebin TBK 19. maddesi gereği muvazaaya dayalı iptal davası olarak davanın görülmesi talebinin bulunmaması nedeniyle davaya tasarrufun iptali davası olarak bakılması gerekir. İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olmasından dolayı bu tür davaları, elinde geçici (İİK.m.105) veya kat'i (İİK.m.143) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilmektedir....
BK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığından ve hak düşürücü süre eldeki davada uygulanmayacağından, davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek hak düşürücü süre nedeniyle davanın red edilmesi isabetli görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 26/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muvazaaya dayalı tasarrufun iptali ... ve ... ve müşterekleri aralarındaki muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davasının yapılan yargılamasında mahkemenin görevsizliğine dair Mersin 1. Aile Mahkemesinden verilen 837/1128 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalı ...’in açtığı katkı payı ve tazminat davalarında hükmedilecek bedellerin tahsilini sonuçsuz bırakmak amacıyla üzerine kayıtlı taşınmazları devrettiğini, devralan diğer davalıların ...’nun bu amacını bilerek taşınmazların muvazaalı ve kötü niyetli olarak devraldıklarını açıklayarak tasarrufların iptalini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali K A R A R Davada; davacı, zilyetliğe dayanmadığına, taraflar arasındaki uyuşmazlık hileye ve muvazaaya dayanarak vukuu bulan temliki tasarrufun iptali ile taşınmazın tesciline ilişkin bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11.05.2005 ... ve 2004/134-2005/220 sayılı hükmü onayan Dairemizin 13.07.2006 ... ve 2005/6468-2006/4387 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava; icra takibinde haczi ... mal bulunmaması üzerine muvazaaya dayalı olarak açılmış bulunduğundan İcra İflâs Kanunu’nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali olarak kabul edilmiştir. Davacının ayrıca şartları varsa genel muvazaaya dayalı olarak dava açabileceği kuşkusuzdur. Tasarrufun iptali davalarında süreler adli tatilde de işleyeceğinden ve dairenin kararı 08.08.2006’da davacıya tebliğ edilmiş ve karar düzeltme dilekçesi 31.08.2006’da süresi geçtikten sonra açıldığından, karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesinin muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmadığı açıktır. Dava, TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir....