Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2118 KARAR NO : 2022/1261 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARAİSALI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/32 ESAS, DAVA KONUSU : Genel Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. Madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; takip dosyasının Adana 10....

Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde ise iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nın 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

Mahkemece bozma ilamına uyularak, asıl ve birleştirilen davanın kabulüyle, 29096 Ada, 8 Parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 19/316 hissenin iptali ile 19/632 payının asıl davada davacı ..., 19/632 payının birleşen davada davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizin 03.04.2018 tarih, 2017/3592 Esas- 2018/2600 Karar sayılı ilamı ile "...Tasarrufun iptali davasında yapılan yargılama sonunda davaya konu edilen satışın danışıklı olduğunun kanıtlanması halinde ..., satışa konu edilen maldan da alacağın tahsili için yararlanabilecektir. Tasarrufun iptali davasında davacının bu hakkı şahsi sonuç doğuracağından, davanın kabul edilmesi halinde tapu kaydının iptaline değil, İİK'nun 283/1. maddesi gereğince, iptal ve tescile gerek olmaksızın taşınmazın haciz ve satışına karar verileceğinden önalım isteğiyle iptal edilecek bir pay kalmayacağı görülmektedir....

    Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nin 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK'nin 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı, davacının genel hükümlere göre, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Hemen belirtmek gerekir ki, muvazaa hukuki sebebine dayanarak açılan tasarrufun iptali davaları İİK'nin 284'üncü maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süreye tâbi değildir....

    Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre, davanın İİK.nun 277. ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma imkanı yoktur. O halde mahkemece danışıklı işlemin var olup olmadığı konusunda toplanan ve toplanacak taraf delilleri değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Kat No:7 mesken nitelikli taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun muvazaalı olduğu, borçlu ile diğer davalının uzun yıllara dayalı aile dostlukları ve sosyal medya arkadaşlıkları olduğunu ileri sürerek, söz konusu tasarrufun müvekkili bakımından İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ve müvekkili bakımından dava konusu taşınmaz üzerinde Kayseri 4. İcra Müdürlüğü’nün 2016/14729 E (Kayseri Genel İcra Dairesi 2020/79723) sayılı dosyasındaki alacak ve tüm fer’ ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisinin verilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini müvekkili adına saygılarımızla arz ve talep ederim dedi....

      Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nun 283/1,2. Maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

      Kaldırma gönderme kararından sonra yapılan yargılama sırasında davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 05/04/2021 havale günlü dilekçe ile dava dilekçesindeki beyanlara açıklık getirilerek görülmekte olan dava bakımından ilk taleplerinin İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerine dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğu, bu taleplerin kabul edilmemesi halinde de TBK'nun 19.hükmü kapsamında davalılar arasında yapılan tasarruf işlemlerinin iptaline karar verilmesini ıslahen talep ettikleri bildirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "...dava dilekçesi bütünü itibariyle irdelendiğinde İİK 277 maddesi şartlarından olan aciz vesikasının İİK 105/2 maddesi kapsamında alındığını hususunun belirtilmesi, dava dilekçesinin 6. Maddesi itibariyle dava konusu gayrimenkul üzerine İİK 281/2 maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilmesini talep edilmesi ve sonuç talep itibariyle İstanbul 9....

      nun 30. ve TBK'nun 19.madde hükmü kapsamında açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse 6183 sayılı kanun kapsamında açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında, davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu taşınmaz üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir. Davacı tarafın talebi de zaten buna yöneliktir....

      UYAP Entegrasyonu