WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, zamanaşımı süresinin dolduğunu, pasif husumet ehliyetinin olmadığını, dahili dava yoluyla davalı sıfatının kazandırılamayacağını, tescil talep etmeden sadece iptal istenemeyeceğini, akitte satış bedelinin ödendiğinin sabit olduğunu, aksinin yazılı delille kanıtlanması gerektiğini, 12 yıl sonra bedelin ödenmediği iddiası ile dava açılmasında iyi niyet bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkin olduğu, Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle HMK’nun 114/d ve 142. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

    Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...... Adanır'ın, mirastan mal kaçırmak amacıyla çekişmeli 241 parsel sayılı taşınmazın bedelini ödeyip satın alarak sicil kaydını davalılar üzerine oluşturduğunu ileri sürüp, tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, çekişme konusu taşınmazı dava dışı kişilerden kendi kazançlarıyla satın aldıklarını, mirasbırakanla ilgisi bulunmadığını bildirip davanın reddini savunmuşlardır. İddianın sabit olduğu gerekçesiyle iptal ve tescil isteği yönünden davanın kabulüne dair verilen karar Dairece, “....somut olayda olduğu gibi, miras bırakanın bedelini kayıt malikine ödemek suretiyle sicil kaydının bir başkası adına tescilini sağlaması işlemi elden bağış ( gizli bağış ) niteliğindedir....

      Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, bağışlamadan rücu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde genel hükümlere dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde aile emvalinin paylaşımı suretiyle tapu iptal ve tescil ve ecrimisil istemine ilişkindir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, davaya bakmaya aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 1. Aile Mahkemesi ise davanın, BK'nın 295. maddesinde düzenlenen bağışlamadan dönmeye dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, davaya konu taşınmazın evlilik birliği içerisindeyken kendisinin ...'...

        Mahkemece 147 parselde bulunan 6 numaralı bağımsız bölümün hiçbir zaman muris adına tescil edilmediği, davalının taşınmazı 3. şahıstan satın aldığı,davacının iddialarının daha önce açtığı muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında değerlendirildiği ve davanın reddine karar verildiği, hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir. Davacı aynı taşınmaz hakkında 1.8.2005 tarihinde muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası açmış olup, açmış olduğu bu dava gizli bağış iddiasıyla açılan davalarda muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği gerekçesiyle reddedilmiş ve kesinleşmiştir. Davacı 16.7.2008 tarihinde bu defa tenkis davası açmıştır. Muris ...'un ölüm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 571. maddesine göre tenkis davası, saklı payın zedelendiğinin öğrenilmesinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılabilecektir....

          Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....

            Dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre, tarafların babası (muris) adına kayıtlı olduğu ve davacılar ile davalının iştirak halinde malik oldukları anlaşılmaktadır. Kural olarak, paydaşlar intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. Ecrimisil istenilen taşınmazı bizzat kullanan paydaştan ecrimisil talep edebilmesi için, ecrimisil istenilen süreden önce davacıların taşınmazdan ya da gelirinden yararlanma isteğini işgalde bulunan paydaşa bildirmesi gerekmektedir. Bu bakımdan yararlanma dileğinin açıklanması koşulu, davacıların davalı aleyhine açtıkları tapu iptal-tescil davasının dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği 18.07.2003 tarihinde intifadan men koşulunun oluşması için yeterlidir. Kaldıki taraflar arasında görülen samsun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/450 E.2010/353 K.sayılı tapu iptal-tescil davasında muvazaa iddiasına dayanılmış ve mahkemece bu doğrultuda davanın kabulüne karar verilmiş, ancak hükmün henüz kesinleşmediği saptanmıştır....

              Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile müşterek banka hesabından çekilen paralar bakımından alacak, olmadığı taktirde tenkis isteklerine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil,olmadığı taktirde bedel davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. KARAR- Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkindir....

                  ın davaya katılımının sağlanması amacıyla dava dilekçesinin kendisine tebliği ile bildireceği delillerin toplanması böylece taraf teşkilinin sağlanması daha sonra ....Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/33 Esas sayılı dava dosyasının sonucu beklenerek, bu dosya yönünden karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisinin isabetli olmadığı gereğine değinilmiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda davacının dava konusu taşınmazla ilgili ....Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı tapu iptali tescil davasının reddedildiği ve kesinleştiği, eldeki muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davasının bu nedenle dinlenemeyeceği, davacının yeni malik davalı ...'a karşı da tapu iptali ve tescil talebinde bulamayacağı, davacı vekili son celsede tasarrufun iptalini talep etmiş ise de dava tarihinden önce yapılmış bir icra takibi bulunmadığı, davacının dava tarihinde davalı ...'...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Asıl dava, kooperatif ortaklığına dayalı tapu iptal tescil, aksi halde emsal bir dairenin tapuda tescili, olmadığı taktirde daire bedelinin tahsili; birleşen dava kooperatif üyeliğine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama esnasında 25.10.2013 tarihli ek karar ile birleşen dosyanın kesinleştiğinden bahisle birleşen davada davacı vekilinin ek vekalet ücreti talebinin reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu