Aile Mahkemesi ise, davacının, davalı ... aleyhine açtığı davayı tefrik ederek, tefrik edilen dosyanın muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu ve genel hükümler uyarınca çözümlenmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı yönünde hüküm kurmuştur. Davacı, eşi ile birlikte satın alınan ve eşi üzerine tapulu iken diğer davalı ...'e satılan taşınmazın muvazaalı olarak satıldığını ileri sürerek taşınmazın tapusunun iptalini ve kendisi adına tapuya tescilini talep etmiştir. Somut olayda, ... 3. Aile Mahkemesince, davacının boşandığı eşi Ahmet aleyhine açılan dava tefrik edilmiş, diğer davalı ... aleyhine açılan dava hakkında ise görevsizlik kararı verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu taşınmazın muvazaalı olarak davalıya devredilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil istemi olup, bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, bedel iadesi KARAR Davacı vekili geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde dava tarihi itibariyle belirlenecek değerin hüküm altına alınmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece tapu iptali ve tescil davasının reddine, 03.10.2005 tarihli harici satış sözleşmesinden kaynaklanan 123,480 TL'nin davalı Sebahat Serbest'ten (Yalınız) tahsiline karar verilmiştir. Hüküm sadece Sebahat Serbest (Yalınız) vekili tarafından bedele yönelik olarak temyiz edildiğine, bedel uyuşmazlığı 03.10.2005 tarihli senetten kaynaklandığına göre; hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Dairemize ait değildir. Bu nedenle ve ilgisi bakımından dosyanın Yüksek Yargıtay (13.) Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 23.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı ... tarafından verilen cevap dilekçesine karşılık yapılan 17.06.2009 tarihli açıklamada da davacı taraf muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemini yinelemiştir. Son celsede yapılan açıklama içeriği de davanın dayanağının İİK 277 vd maddeleri değil B.K 18. maddeye dayalıiptal istemi olduğunu göstermektedir. Bu durumda davanın muvazaa hukuksal nedenine dayalı B.K 18. maddesine göre açılmış iptal istemine ilişkin olduğu kabul edilerek o çerçevede inceleme yapıp sonucuna göre karar verilmesi yerine yazılı şekildeki tavsif ile hüküm tesisi isabetli değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLER : Tapu kaydı, resmi senetler, inşaat projesi, keşif, bilirkişi raporu, düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi, davacı ile davalı T7 arasında akdedilen 04/04/2014 tarih ve 06830 yevmiye nolu düzenleme şeklinde sözleşme, taraflar arasında akdedilen 31/03/2016 tarihli protokol, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine ve muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmazın güncel değerinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı şirketin 20/07/2011 tarih, 3530 yevmiye nolu, 400,000,00TL. borç içerir ipotek senedine dayanarak, kayden maliki olduğu 605 ada 193 parsel sayılı taşınmazına ipotek tesis ettirdiğini, 400.000,00 TL asıl borç üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlattığı icra takibinin kesinleşmesi üzerine taşınmazın 22/05/2013 tarihinde yapılan açık artırma sonucu alacağa mahsuben ipotek alacaklısı davalı şirkete temlik edildiğini ve adına sicil kaydının oluştuğunu, gerçekte alacak/ borç ilişkisinin bulunmadığını, tescilin yolsuz olduğunu, mülkiyet hakkına dayalı olarak tahliye istendiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline, borçlu olmadığının tespitine, olmadığı taktirde istirdatına, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine icra inkâr tazminatına, tahliye işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili müvekkillerinin davalı ...’tan olan alacağı hakkında icra takibi yaptıklarını, alacaklarını tahsil imkanı bulamadıklarını, borçlu davalının murisi tarafından diğer davalıya yapılan satış nedeniyle kendileri tarafından açılan muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil davasını kazandıklarını, borçlu davalının da aynı şekilde dava açabileceği halde dava açmadığını öne sürerek davalı ... adına kayıtlı olan taşınmazın tapu kaydını 3/6 payının borçlu ...’a ait olması nedeniyle bu pay üzerinde kendilerine cebri icra yapma hakkı verilmesi talebinde bulunmuş, yargılama sırasında tasarrufun iptal edilmemesi halinde ise tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tapuya...
Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde ise iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; Borçlar Kanunu 19. madde dayalı genel muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.2.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkin olup mahkemece mirasbırakan ... ... tarafından davalı oğullarına yapılan temliklerin 01.04.1974 tarih 1/2 Sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenerek davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ne varki, davada pay oranında iptal- tescil istenildiği ve anılan istek doğrultusunda kabul kararı verildiğine göre taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan ve davacının miras payına isabet eden değer üzerinden (20.210,00-TL) üzerinden 1.200,00....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kök muris ...'den, mirasbırakanı eşi ... ile davalıya intikal eden kooparatif hissesini davalı ...'in eşi ... aldığı genel vekaletnameye dayanılarak eşinin ölümünden sonra hileli bir şekilde davalı adına tahsis ettirdikten sonra 16 bağımsız bölüm numarası altında tapuya kaydettirilmesi nedeniyle miras hakkından yoksun kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile taşınmazın ... mirasçıları adına tescilini istemiş, bilahare isteminin muvazaaya dayalı iptal ve tescile yönelik olduğunu, hisse devrine ilişkin işlemlerin muvazalı yapıldığını ileri sürmüştür. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....