Kararı davacı vekili temyiz etmiştir, 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve dosya içeriğinde yer alan tercüme edilmiş belge içeriğine göre davalının, davaya konu göz merkesinde hisse sahibi olmamasına ve ödemezlik def'inin yerinde bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, hisse devir sözleşmesine dayalı cezai şartın tahsiline ilişkin icra takibine itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmiş ise de davacı, İİK 67/2. maddesi uyarınca, sözleşmeye dayalı olarak, cezai şarta ilişkin icra takibinde haksız olmakla birlikte, icra takibinde kötüniyetli olduğu ispat edilememiştir. Bu nedenle kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi gerekirken kabul edilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) SAYISI : 2020/54 Esas, 2022/179 Karar Taraflar arasındaki limited şirket hisse devrinin tespit ve tescili, karşı davanın ise hisse devrinin geçersiz olduğunun tespiti, birleşen davanın ise ticari şirket hisse devrine ilişkin hisse devri sözleşmesinin geçerli olduğunun tespiti ile hisse devrinin şirket pay defterine işlenerek ticaret siciline tescili davasından dolayı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece asıl dava yönünden; davanın kabulü ile, karşı dava yönünden; davanın reddine, birleşen dava yönünden; davanın kabulü ile, karşı dava yönünden; davanın reddine karar verilmiştir....
Somut olayda muris ... tarafından yapılan 07.08.2001 tarihli hisse devri ve 28.01.2015 tarihli hisse devrinin iptali talep edilmiş olup, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere her iki pay devrinin de yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre geçerli bir şekilde yapıldığı, Adli Tıp Kurumu 4.İhtisas Kurulu'nun 12/09/2018 tarihli raporu ile de muris ...'...
Dava; limited şirketin hisse devrinin hata ve hileye dayalı olarak yapılması nedeniyle yapılan hisse satışının iptali ile hissenin davacı adına tescili, olmadığı takdirde hissenin gerçek değerinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Şirket hisse devri hususu TTK’da düzenlenen ve 4/1-a madde uyarınca mutlak ticari davaya konu hususlardan olup bu davalarda TTK’nın 5. maddesi gereğince ticaret mahkemeleri görevlidir. Mahkemece yerinde olmayan yazılı gerekçeyle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz eden tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 25.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
un hisseleri iade etmediğini ileri sürerek hisse devri işleminin iptalini, bunun mümkün olmaması halinde ise zararlarının karşılanmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; protokoldeki imzanın kendisine ait olmadığını, ayrıca protokolde davacının adı, imzası ve davacıya dair hiçbir ibare yer almadığını, 28.04.2007 tarihli sözleşme ile davacının hisselerinin devrini taahhüt ettiğini, hisse bedellerinin davacıya ödendiğini, davacının hisse devrini dilekçe ile şirkete bildirmesi ile de hisse devrinin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir....
a devredilmiş gibi işlem görerek müvekkilinin ortaklığının iptal edildiğini, müvekkilinin hisse devir tarihinde yurt dışında olduğunu, hissesini devir etmediğini, devir belgesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, şeklen gözüken devrin geçersiz olduğunu ileri sürerek, davalı ... ve ...'in davalı kooperatifteki üyeliklerinin iptali ile müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... ve diğer davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacıya ait hissenin davacı tarafından usulüne uygun genel vekaletname ile yetkilendirilen kardeşi...ce davacı tarafından hisse devri konusunda talimatlandırılmaksızın davalı ...'a devredildiği, vekilin asilin zararına olacak şekilde hareket ettiğini davalıların bildiği hususunda delil bulunmadığı, Yasalarımızda vekilin özel yetkilendirmeyi gerektiren işlemleri arasında kooperatif ortaklığının devrinin bulunmadığı, bu durum karşısında davacının vekili marifetiyle davalı ...'...
Davacı tarafından diğer davalı ... aleyhine aynı istem sonucu ile açılan davanın bu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiş, davalı ... hisse devir sözleşmesinin iptali için dava açtığını, bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacının 17.01.2009 tarihli noter sözleşmesi ile davalı annesi ...'e ait diğer davalı kooperatif hissesini devraldığı, davalı ...'ün hisse devrinin kabul edilmemesi için davalı kooperatife 11.02.2009 tarihli müracaatı üzerine kooperatifin üyelik kabulünden kaçındığı, sözleşmenin iptali için ... 1....
A.Ş. hisselerinin devri karşılığında kendisine 4.800.000 TL para ödenmesi ve bir taşınmazın devrinin taahhüt edilmediğini, davacının bu iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu, hisse devrinin üzerinden yaklaşık 3 yıl geçtiği halde davacının bu dönem içinde taraflar arasındaki uyuşmazlıkların hiçbirinde veya ayrı olarak hisse devrinden dolayı alacaklı olduğunu ileri sürmediğini, davacının hisse devrinden sonra, ......
olarak kabul ve ikrar ettiğini, davacının hisse devrinin geçerlilik koşullarına uygun yapılmadığına ilişkin iddiası hukuka ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, anonim şirketlerde hisse devri bakımından, yazılı şekilde yapılmış ve imzası noterden onaylanmış bir devir sözleşmesine ihtiyaç bulunmadığını, davacının hileye dayalı geçersizlik iddiaları tamamen mesnetsiz olduğunu, hisse devrinin 2012 yılı sonunda gerçekleştiği dikkate alındığında, hile nedenine dayalı olarak TBK m. 39’da öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre de bu davanın açıldığı tarih itibariyle geçmiş olduğunu, davacının davalı müvekkile Aslan Tekstil A.Ş.’deki hisselerini devri karşılığında, davalı müvekkilinin de davacıya Aslan Yapı Ltd....
Bu itibarla davaya konu hisse devir işlemi, diğer mirasçılardan mal kaçırma amacı taşıyan muris muvazaası değil, taraf muvaazası mahiyetindedir. Taraf muvazaasında, muvazaanın varlığını iddia eden taraf veya bunların ardılı (halef) sıfatı ile hareket eden kişi bu iddiasını ancak yazılı delille ispat edebilir. Somut davada, ispat yükü kendisine düşen davacılar, taraf muvazaasını ispata elverişli yazılı delil ibraz edememişlerdir. Her ne kadar mahkemece ana sözleşme gereğince şirket hisse senetlerinin nama yazılı olarak düzenlendiği, hisse devrinin ancak senetlerin ciro ve teslimi yolu ile gerçekleşebileceği, davalının ciro edilerek kendisine teslim edilen senetleri ibraz edemediği, dolayısıyla davacılar murisi ile davalı arasında TTK'nın anonim şirket hisse devri hükümlerine göre yapılmış geçerli bir devir bulunmadığı belirtilmiş ise de, dava dışı şirket hisse senedi çıkarmamıştır. Senede bağlanmamış pay da hisse senedi gibi her çeşit işleme konu olabilir....