İncelenmesinde; bahse konu hisse devrinin şirket pay defterine kaydedilerek hisse devrine ortaklar kurulunu oluşturan dosyamız davalısı ile davacı devralan ortak ve dava dışı ortak ... tarafından muvafakat edildiği anlaşılmıştır. Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar dava konusu limited şirket hisse devir bedelinin istirdadı talep edilmiş ise de; yukarıda ayrıntılı olarak yapılan açıklamalar ve tespitler çerçevesinde dava konusu hisse devrinin 6102 sayılı TTK 595/1-2 maddesine uygun olarak gerçekleştirildiğinin sabit olduğu, bu durumda davacının hisse devir işleminin usulüne uygun olarak gerçekleşmediği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı, yine istirdat istemine dayanak olarak hisse devrinin onaylanmasına ilişkin genel kurul kararının yok hükmünde olduğu iddiasının da TTK 436 m....
Sicil Müdürlüğünce söz konusu kararın red edilmediği kanaatiyle TTK.595 maddesi gereğince hisse devrinin 05/05/2021 tarihinde tescil edilip aynı tarihli 10323 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesi işleminin yapıldığı, söz konusu hisse devirlerinin onaylanmasına ilişkin Genel Kurul kararında her ne kadar hisse devrinin reddine karar verildiği belirtilmiş ise de, yukarıda aktarılan TTK. 620. Maddesi gereğince söz konusu kararın salt çoğunlukla alınması gerektiği ancak %50 red oyu ile hisse devrinin onayına red kararının verilemeyeceği bu durumda verilmiş bir red kararı bulunmadığı, hisse devrinin yapıldığı tarihten itibaren 3 (üç ) ay içerisinde hisse devrinin reddine ilişkin usulüne uygun alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığından TTK 'nun yukarıda aktarılan 595....
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunmadığını ileri sürerek davalı borçlu ...n'ın üzerine kayıtlı dava dışı şirket hisselerini mal kaçırma amaçlı davalı ... Gordi'ye devrettiğini belirterek tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Gordi vekili, davanın reddini savunmuştur. Davalı ...'e usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece dava konusu olan hisse senetlerinin devrinin borcun doğumundan önce olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
MUHALEFET ŞERHİ Dava hukuksal niteliği itibariyle, hisse devrinin şekle aykırılığı ve muris muvazaasına dayalı olarak hisse devir sözleşmesinin butlanının tespiti ile devrin iptali istemine ilişkindir. Davada davalılar aleyhine, murisin davalılardan... ve...ile yapmış olduğu 29/03/1989 tarihli adi yazılı hisse devir sözleşmesinin kurucu ve geçerlilik şartlarının noksanlığı ile muvazaalı olarak davacı vereselerden mal kaçırma kastıyla sözleşmenin muvzaalı olduğu iddiasında bulunulmuştur. Bu nedenle TBK'nın 19/1 maddesi ve anonim şirket hisse devir sözleşmesine ilişkin kuralların birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Burada esasında hakların telahuku söz konusu olup, birbirinden bağımsız iki ayrı hukuksal sebebe dayalı olarak her durumda sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmektedir. Uyuşmazlığın esasından önce görevli mahkemenin hangisi olduğu sorunu karşımıza çıkmaktadır....
Sözleşmede hisse devrine, cayma tazminatına ilişkin hükümleri ile buna dayalı olarak yapılan taşınmaz devirlerinin geçersiz olduğu, taşınmazın mülkiyetinin devrine ilişkin işlemin de şekil yönünden geçersiz ve muvaaza nedeniyle tapuya tescilinin yolsuz olduğu iddia edilmiş, davalı tarafça sözleşmenin sadece hisse devir sözleşmesi değil, karma nitelikte bir sözleşme olduğu, bu sözleşmenin içerisinde hisse devri, taşınmaz devri, taşıt devrinin de vaat edildiği ancak bu edimlerden sadece taşınmaz devrinin gerçekleştiği, diğer edimlerin ifa edilmediği, ifa edilmiş bir edimin sonradan şekil şartı noksanlığı gerekçe gösterilerek geçersizliğinin ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği, taşınmazların cayma tazminatı olarak davalıda kaldığı, taşınmazların satış işleminin de muvaazalı olmadığı savunulmuştur. Taraflar arasında akdedilen 01.06.2009 tarihli ''Hisse Devir Ön Protokolü'' başlıklı sözleşmede, davacı ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2021 NUMARASI : 2014/78 ESAS - 2021/375 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Hisse Devrinin İptali ve Alacak KARAR : Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya 1....
e 2008 yılında devrettiği ancak hisse devriyle ilgili 4 suret olarak düzenlenen sözleşmeye daha sonra davalı ... tarafından 09/02/2016, 10/02/2016, 11/02/2016, 12/02/2016 tarihlerini içeren kaşe basılmak suretiyle sanki bu tarihlerde de ayrı bir hisse devri olmuş gibi davalı şirket pay defterine işlendiği, oysaki davacının davalı babasına 2008 yılında yaptığı hisse devri haricinde herhangi bir hisse devrinin olmadığı,devir sözleşmelerinin gerçeği yansıtmadığı iddiası ile hisse devri işlemlerinin iptali ile hisselerin davacıya iadesi ve davalı şirket pay defterine tescili istemine ilişkindir. Davalı ... hakkında dava konusu hisse devirlerine ilişkin işlemler nedeni ile özel evrakta sahtecili suçundan Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/245 Esas- 2018/ 889 Karar sayılı 15.11.2018 tarihli karar ile davalı ... hakkında mahkumiyet hükmü verildiği ,ceza dava dosyasının istinaf aşamasında bulunduğu tespit edilmiştir....
Mahkemece, hisse devrinin rayiç bedelin altında olmasının muvazaayı tek başına ispatlamaya yetmeyeceği, tanık beyanları ile bu hususun ispatının da mümkün olmadığı, kaldı ki tanık beyanlarından dahi murisin devir işlemini yaparken akli melekelerinin yerinde olduğu ve işlemin mahiyetini bilerek devir işlemini gerçekleştirdiğinin anlaşıldığı, davacın'ın hisse devrinin hile nedenine dayalı olarak iptalinin talep edildiği ancak tüm dosya kapsamı ve sunulan delillerle davacının bu yöndeki iddiasının da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Şirket hisse devrinin iptali ve davacı adına tescili yönünden yapılan değerlendirmede; Mahkememizin 24/03/2021 tarihli duruşmasında 7/a nolu ara kararı ile davalılardan ... hariç, diğer davalıların husumet ehliyetinin ne olduğu davacı tarafa sorulmuş, davacı taraf bu konuda bir açıklama yapmadığı gibi, dava dilekçesi ve diğer tavzih beyanlarında da hisse devrinin iptali yönünden sadece ...'ya karşı dava açıldığı açıkça beyan edilmediğinden, hisse devrinin iptali davasının da bütün davalılara karşı açıldığı sonucuna varılmıştır. Dava konusu 02/06/2007 tarihli belge ile ... tarafından devredilen 280.000 şirket hissesinin, sadece davalılardan ...'ya devredilmesi karşısında, ... dışındaki diğer 5 davalının bu talep ve dava yönünden pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı sonucuna varılarak, kendilerine karşı açılan bu dava pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmiştir. 6098 s. TBK'nın 74. maddesi gereğince, Mahkememiz yönünden de bağlayıcı olan Konya ......
Noterliğinin 09/02/2005 tarih 06609 yevmiye nolu kooperatif hisse devir sözleşmesi ile %50'şer payla Abdullah Tavil ve Kazım Tavil'e devrettiklerini, bu hisse devrinin sözleşmeye dayalı ve geçerli olduğunu, ancak davacının bu sözleşme yokmuş gibi bu davayı açtığını, tüm işlemlerin tarafların rızası dahilinde ve usulüne uygun olarak gerçekleştiğini, davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen hususların gerçeği yansıtmadığını beyan ile davanın reddini talep ve savunmuştur....