Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince ilamda belirtildiği şekilde; “Davacının ihale suretiyle iş alan firmaların elemanı olarak T4nde çalıştığı, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu, muvazaaya dayalı bir ihale olmadığı anlaşılmakla, davacının TİS kaynaklı işçilik alacakları talebinin reddi gerekmiştir. Zira emsal dosyalarda da güncel Yargıtay ve istinaf kararları ile davalılar arasında muvazaa bulunmadığı, asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda; davacı işçinin Karayolları işçisi olduğu, ihale konusu işin muvazaalı şekilde alt işverenlere ihale edildiği, işçinin en başından beri Karayollarının işçisi olduğu ileri sürülmüştür. Dava işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklı alacak davasıdır....

İlk derece mahkemesince ilamda belirtildiği şekilde; “Davacının ihale suretiyle iş alan firmaların elemanı olarak T4nde çalıştığı, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu, muvazaaya dayalı bir ihale olmadığı anlaşılmakla, davacının TİS kaynaklı işçilik alacakları talebinin reddi gerekmiştir. Zira emsal dosyalarda da güncel Yargıtay ve istinaf kararları ile davalılar arasında muvazaa bulunmadığı, asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda; davacı işçinin Karayolları işçisi olduğu, ihale konusu işin muvazaalı şekilde alt işverenlere ihale edildiği, işçinin en başından beri Karayollarının işçisi olduğu ileri sürülmüştür. Dava işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklı alacak davasıdır....

İlk derece mahkemesince ilamda belirtildiği şekilde; “Davacının ihale suretiyle iş alan firmaların elemanı olarak T4nde çalıştığı, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu, muvazaaya dayalı bir ihale olmadığı anlaşılmakla, davacının TİS kaynaklı işçilik alacakları talebinin reddi gerekmiştir. Zira emsal dosyalarda da güncel Yargıtay ve istinaf kararları ile davalılar arasında muvazaa bulunmadığı, asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda; davacı işçinin Karayolları işçisi olduğu, ihale konusu işin muvazaalı şekilde alt işverenlere ihale edildiği, işçinin en başından beri Karayollarının işçisi olduğu ileri sürülmüştür. Dava işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklı alacak davasıdır....

İlk derece mahkemesince ilamda belirtildiği şekilde; “Davacının ihale suretiyle iş alan firmaların elemanı olarak T4nde çalıştığı, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu, muvazaaya dayalı bir ihale olmadığı anlaşılmakla, davacının TİS kaynaklı işçilik alacakları talebinin reddi gerekmiştir. Zira emsal dosyalarda da güncel Yargıtay ve istinaf kararları ile davalılar arasında muvazaa bulunmadığı, asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda; davacı işçinin Karayolları işçisi olduğu, ihale konusu işin muvazaalı şekilde alt işverenlere ihale edildiği, işçinin en başından beri Karayollarının işçisi olduğu ileri sürülmüştür. Dava işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklı alacak davasıdır....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...’dan boşandığını ve boşanma ilamında mali haklara hükmedildiğini, davalı eşin mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazı diğer davalı ...’ye sattığını belirterek, muvazaalı satış işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir....

    Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işemin iptaline ilişkindir. Muvazaalı işlemin iptali için salt bedel farkı yeterli olmayıp işlemin iki tarafınında fikir birliği içinde olması gerekir. Somut olayda salt davalı borçlunun mal kaçırma amacı ile hareket etmesi yeterli olmayıp, davalılar Levent ve Cengiz'inde borçlunun bu amaçla hareket ettiğini bilen veya bilmesi lazım gelen şahıslardan olduğunun ispatlanması gerekir. Dosya içeriğinden davalı borçlu ve üçüncü kişilerin birbirlerini tanıdıkları veya yakınlıklarının olduğu da iddia ve ispat edilememiştir. Bu halde mahkemece, üçüncü kişilerin kötüniyeti ispatlanmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

      Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve borcun 23.08.2002 tarihili iş kazasından doğun rücuen tazminat istemine ilişkin olup tasarrufun borcun doğmundan sonra yapılmış bulunmasına ve davanın davacı tarafından dava dilekçesinde BK'nun 19.maddesine göre açıldığının belirtilmesine ve mahkeme nitelmesinninde bu yönde yapılmış bulunmasına göre davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2. BK'nun 19.maddesine göre açılan davada amaç alacaklının alacağına kavuşmasını temin olduğu için, İİK'nun 283/1.fıkrasının kıyasen uygulanması sonucu muvazaalı işlemin alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali ile davacıya haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır....

        Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve davalı üçücü kişinin sunduğu banka dekontlarının 24.04.2009 tarihinden başladığı, iptal edilen bononun ise bu tarihten önce 20.01.2009 tarihinde düzenlenmiş olduğu, bu hali banka dökümünün bu borca ilişkin olduğunun kabulünen mümkün bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-BK'nun 19. maddesine göre açılan davada amaç alacaklının alacağına kavuşmasını temin olduğu için, İİK'nun 283/1. fıkrasının kıyasen uygulanması sonucu muvazaalı işlemin alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali ile davacıya haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı yargılamanın yenilenmesi talebnin reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davalı tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/202 Esas 2011/292 Karar sayılı dosyası ile açılan BK'nun 19.maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kabulüne karar verildiğini, kabul kararının Yargıtay 4.Hukuk Dairesi'nin 2012/10681 Esas 2012/16883 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onandığını, ancak belirtilen kararda esas alınan katkı payı alacağı davasında davalının davasının red edildiğini bu nedenle muvazaalı işlemin iptali davasının dayanaksız kaldığından yargılamanın yenilenmesini talep etmiştir. Davalı haksız açılan davanın reddi gerkteğini savunmuştur....

            Her ne kadar muvazaalı işlemin saptanması ile birlikte, tapu iptali de istenilmiş ise de; çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesi gereğince, muvazaalı işlemin açılan dava yönünden hüküm doğurmamasının istenildiği açıktır. Bu bakımdan, İİK’nun 283. maddesi düzenlemesi yol gösterici niteliktedir. Mahkemece, İİK’nun 283. maddesi hükmü gereğince muvazaalı işlemin iptaline gerek kalmaksızın, davacının dava konusu taşınmazın haczi ve satışını isteyebilmesi yönünde hüküm oluşturulması gerekir. Karar, bu yönü itibariyle yerinde görülmemiştir. Ancak, yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı da gerektirmediğinden, HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle hüküm bölümünün (1) fıkrasının çıkarılarak, yerine “Tapuda ...... Yayalar mahallesi, dağ arkası mevkii parsel 1009 sayılı kayıtlı taşınmazın, ...... 1.Bölge .........

              UYAP Entegrasyonu