"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.01.2015 gününde verilen dilekçe ile intifa şerhinin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davacı ... tüzel kişiliğine ait 1370 parsel sayılı taşınmaz üzerinde "intifa hakkı ... Bakanliğina aittir" şerhi bulunduğunu, intifa hakkının 24.03.1972 tarihinde 222 sayılı kanun uyarıbca yapıldığını, ... Köyü ... İlkokulu'nun 26.06.2014 tarihinde ... Valiliği'nin oluruyla kapandığını, intifa hakının konusunun ve sebebinin kalmadığını belirterek intifa şerhinin tapu kaydından terkinini talep etmiştir....
Bu minvalde ----------- intifa hakkına konu taşınmaz için yazılan müzekkere cevabında, davacı lehine, Davalı ---------- kayıtlı taşınmaz üzerinde 25.07.2006 tarihli intifa hakkının aktif olduğunun belirtildiği görülmüştür. ------ düzenlenen 25.07.2006 tarihli resmi senette, intifa bedeli 15.000 TL olarak belirlendiği ve bedelin istasyondaki tesislerin ve donanımın inşa ve iktisap bedellerinin davacı şirketçe karşılanması ve kalan miktarın da ödenmesiyle karşılandığı belirtilmiştir.Bu kapsamda, dava tarihi itibariyle intifa hakkının devam etmesi halinde bakiye intifa hakkı bedeli talep edilemeyeceği, davacı tarafça davalı yetkililerine intifa hakkının terkini hususunda vekaletname verilmiş ise de davacının basiretli bir tacir gibi davranarak intifa hakkını terkin ettirdikten sonra dava açması gerektiği, dava tarihi itibariyle intifa hakkının devam ettiği anlaşılmakla, bakiye intifa hakkı talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
bu nedenle yasal dayanağının kalmadığını, Rekabet Kurumunun 2002/2 - 2003/3 sayılı Tebliğleri gereğince de 5 yılı aşan intifa hakkının terkini gerektiğini ileri sürerek taşınmazlar üzerindeki davalı lehine olan intifa hakkının terkinini istemiştir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek dosyanın eksiğe gönderilmesinden sonra istenilen belgeler gönderilmekle, dosya ve içerisindeki bütün belgeler incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 1- Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve dosya içeriğine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, intifa hakkının terkini istemine ilişkin olup, dava değerini resmi senette gösterilen intifa hakkı bedeli oluşturduğundan vekalet ücreti ve harcın da bu değer üzerinden hesaplanarak alınması gerekir. Mahkemenin istem intifa hakkının terkini olduğu, intifa hakkı bedelinin tahsiline ilişkin bir istemde olmadığı halde ödenmemiş intifa hakkı bedelinin faizi ile birlikte hesaplanan değerini vekalet ücreti hesabına esas alınması doğru değildir....
Davalı vekili savunmasında özetle; davacının intifa bedeli olan 1.017.550- TL’nin eksik ödendiği yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davaya konu intifa hakkının tesisinden önce aynı taşınmaz üzerinde dava dışı Akpet Akaryakıt Dağıtım A.Ş. lehine tesis edilmiş ve süresi sona ermiş intifa hakkı bulunduğunu, müvekkili lehine intifa hakkı tesisi için söz konusu Akpet lehine tesis edilen intifa hakkının tapudan terkini işleminin yapılması gerektiğini, Akpet lehine tesis edilen intifa hakkını terkini işleminden doğan ve davacı tarafından karşılanması gereken 51.587,25- TL tutarındaki intifa terkin harcının müvekkili Lukoil tarafından ödendiğini, Harçlar Kanunu’nun 57 ve 58....
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olaya gelince; davalı şirkete ait intifa hakkının 08/10/2015 tarihinde davadışı önceki malik Mustafa KAVUK tarafından beş yıl süre ile tesis edildiği, 08/10/2020 tarihinde intifa hakkının sona erdiği, ilk derece mahkemesi kararı kesinleşmeden intifa hakkının sona erdiği anlaşıldığından davanın konusuz kaldığı ve konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bununla birlikte; davacı taraf davalı yanın ticari teamül ve uygulamalara ve ticari etiğe aykırı olarak oto LPG fiyatlama ve mal teslim işlemi yapmış olması nedeniyle zarar ettiğini iddia etmiş, bu nedenle Adıyaman 4.Noterliğinin 16/01/2018 tarihli ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşmeleri haklı nedenle feshettiklerini, konusu kalmayan intifa hakkının tapudan terkin edilmesini ihtar ettiklerini beyan etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.02.2008 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; maddi tazminat yönünden davanın açılmamış sayılmasına, intifa hakkı yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 08.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 1193 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına 25.07.1996 ve 26.10.1998 tarihinde yazılan intifa hakkı şerhinin terkini ve tazminat istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece, taşınmazın meralık vasfı kalkmış olmasına rağmen imar planı içerisinde kısmen Belediye hizmet alanı, kısmen yol ve kısmen de rekreasyon alanında kaldığı, taşınmazın üzerinde de Belediye hizmet binalarının bulunduğu, belediyenin taşınmazı intifa hakkı amacına uygun olarak kullandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, taşınmaz niteliğinin değişmesi nedeniyle intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir. Gerçekten de dava konusu taşınmaz, belediye adına tescilli iken açılan dava sonucu mera vasfı ile ... siciline kaydedilmiş ve intifa hakkının da belediyeye ait olduğu belirtilmiştir. Ancak, taşınmazın Belediye Başkanlığının başvurusu üzerine niteliği yasal prosedürüne uygun olarak değiştirilmiş, 01.02.2008 tarihinde de ham ... vasfı ile Hazine adına tescil edilmiştir. Bu işlem sırasında da tapuya intifa hakkı da yazılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar, arasındaki intifa hakkının terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 26.06.2007 gün ve 2007/6255-8332 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, intifa hakkının terkini istemi ile açılmıştır. Mahkemece dava red edilmiş, hükmü davacı temyiz etmiş, karar Dairemizce onanmıştır. Davacı karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 794. maddesince intifa hakkı taşınır taşınmaz, haklar veya bir mal varlığı üzerinde kurulabilir. Aksine düzenleme olmadıkçada bu hak sahibine konusu üzerine tam yararlanma yetkisi sağlar. Yasanın 795. maddesi hükmünce de intifa hakkı taşınırlarda zilyetliğin devri, alacaklarda alacağın temliki, taşınmazlarda ise tapu kütüğüne tescili ile kurulur....
İntifa hakkı sahibi, hakkın konusu üzerinde feri zilyet olduğundan öz ve değerine zarar vermeden o eşyayı kullanabileceği gibi, yasanın zilyede tanıdığı haklardan da yararlanabilir. Buna karşılık intifa hakkı sahibinin hakkın konusunu iyi bir idareci gibi idare etmesi, o şeyin normal bakım ve işletme giderlerine katlanması ve eşyayı intifa süresi bitiminde malike iyi bir şekilde iade etmesi gerekir. Görülüyor ki, intifa hakkı sahibi ile hakkın konusu olan eşya arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır. Zira intifa hakkı başkasına devir ve intikali mümkün olmayan, ölümle mirasçılarına geçmeyen şahsi irtifak haklarındandır. Şahıs ile eşya arasında bir bağlantı yoksa intifa hakkının da bir amacı kalmaz. Yasanın aradığı anlamda intifa ilişkisi ancak hak sahibi ile eşyanın bütünleşmesi sonucu kurulabilir....