İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. Kanuni intifa hakları hariç intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır....
nitelendirilemeyeceğini; iyi niyetli üçüncü ki...i davalılar yönünden davanın kazanılmı... hak, tapuya güven, idarenin kanuniliği, idari istikrar ve idarenin kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceği ilkeleri gereği reddi gerektiğini, yapı bedellerinin tek tek tespit edilmesi ve tespit edilen tutarın davacı tarafından depo edilmesi ve söz konusu i...lem tamamlanana kadar esasa ili...kin hiç bir i...lem yapılmaması gerektiğini, bir kısım intifa hakkının üçüncü ki...ilere devredildiğini, intifa hakkının ancak kanunda yazılı sebeplerle sona erdirilebileceğini, dava konusu i...lemlerin iptali halinde kamu zararı olu...acağını, davanın zamana...ımına uğradığını, üst hakkında yapılan tasarruflarda ta...ınmaz malikinin muvafakatine ihtiyaç bulunmadığını, üst hakkının sahibinin davalı ...irket olduğunu ve bu nedenle davacının intifa hakkının terkinini isteyemeyeceğini, ormanların özel mülkiyete konu edilmesinin söz konusu olmadığını, intifa hakkının ormanda değil yapı üzerinde kurulduğunu...
nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası uyarınca tapu iptali ve tescil ile intifa hakkının terkini istemlerine ilişkindir. Davacı, 4 ada 22 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti ile ‘’kale ve bahçesi’’ vasfı ile davalı ... Belediyesi adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın dayanak tapu kaydının ... Belediyesinin encümen kararı ile oluşturulduğunu, hak ve mükellefiyetler kısmında taşınmazın intifa hakkının ... ve Turizm Bakanlığına ait olduğunun, şerhler kısmında da eski eserler statüsünde 1. derece arkeolojik sit alanı olduğunun belirtildiğini, taşınmazın 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 5. ve 6. maddeleri gereğince devlet malı niteliğinde olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini ve tapu kaydındaki intifa hakkı şerhinin kaldırılmasını istemiştir....
nün cevabında davacı şirket lehine davalıların hisselerine tesis edilen intifa hakkının terkin edildiğinin görüldüğünü, davalıların hisselerinden intifa hakkı terkin edildiğinden, ..... kısmındaki davalıların hisseleri üzerinde intifa hakkı tesis edildiğine ilişkin şerhin bulunmasının herhangi bir geçerliliğinin olmadığını, Tapu memurunun intifa hakkını terkin ederken...'...
ve taşınmazlarda tescilin terkini ile yasal intifa hakkının ise sebebinin ortadan kalkması ile sona erdiğini, sürenin dolması veya hak sahibinin vazgeçmesi ya da ölümü gibi diğer sona erme sebeplerinin taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi verdiğini, Türk Medeni Kanunu'nun 797. maddesine göre de intifa hakkının, gerçek kişilerde hak sahibinin ölümü; tüzel kişilerde kararlaştırılan sürenin dolması, süre kararlaştırılmamışsa kişiliğin ortadan kalkmasıyla sona erdiğini, dava konusu taşınmaz üzerindeki intifa hakkının Mersin 3....
İntifa hakkına hukuka aykırı bir elatma varsa hak sahibi bunun dava yoluyla giderilmesini isteyebilir. İntifa hakkı konusu bir taşınmaz mal ise hak sahibi doğrudan yararlanabileceği gibi, bu hakkını örneğin üçüncü bir kişiye taşınmazı kiralamak suretiyle de kullanabilir. İntifa hakkının sona ermesi sebeplerini düzenleyen Türk Medeni Kanunu’nun 796.maddesine göre hakkın konusu tamamen yok olmadıkça taşınmazlarda tescilin terkini yapılmadıkça yasal intifa hakkı sebebi ortadan kalkmadıkça haktan yararlanmak mümkündür. Kuşkusuz, intifa hakkı bir süreye bağlanmışsa, bu sürenin geçmesiyle gerçek kişilerde hak sahibinin ölümü, tüzel kişilerde ise tüzel kişiliğin ortadan kalkmasıyla sona erer. Somut olaya gelince; Gerçekten, 25 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı beyanlar hanesindeki “bu taşınmazın intifa hakkı müsavi olarak ... kızı ... ve ... oğlu ...’ye aittir” şerhi davacıya 25 parsel üzerinde tam bir yararlanma yetkisi verir....
nun tebliğleri uyarınca akaryakıt bayilik sözleşmeleri ve bağlantılı intifa sözleşmelerinin 18/09/2010 tarihi itibariyle sona erdiğini, davalılarla olan bayilik sözleşmesine dayalı intifa ilişkisinin de 16.09.2010 tarihinde intifanın terkini ile sonlandığını, intifa terkin harç ve giderlerinin davalılar namına müvekkili şirket tarafından ödendiğini, oysa Harçlar Kanunu' nun 58. maddesi uyarınca bu bedelden taşınmaz malikleri olan davalıların sorumlu olduğunu beyanla, müvekkili tarafından ödenen 17.202,77-TL'nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ve KDV' si ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava talep etmiştir. Davalı ..., davacı şirket ile aralarındaki anlaşmanın 18/09/2010 tarihi itibariyle ...'...
Öte yandan; davalı ... tarafından açılan 2011/324 Esas sayılı birleştirilen davada ileri sürülen intifa hakkının iptali isteği yönünden ise gösterilen tanıkların bu konuda da beyanlarının alınması, intifa hakkının bedel karşılığı tesis ettirildiği dikkate alınarak keşif yapılmak suretiyle akit tarihi itibariyle intifa hakkının değerinin tespit ettirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilip vekil ...'in vekalet yetkisini kötüye kullanıp kullanmadığının ve intifa hakkı lehdarı ... ile işbirliği içerisinde hareket edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilmiştir. Hâl böyle olunca; gerek asıl ve gerekse birleştirilen davalarla ilgili olarak yukarıda işaret edilen esas ve usule yönelik eksikliklerin giderilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.'' gerekçeleri ile bozulmuştur. B....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.10.2009 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini istenmesi üzerine bozma ilamına da uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.01.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 31.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.03.2007 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 09.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yapılan yargılama ve dosya içeriğine göre mahkeme kararı ve dayanılan gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 22.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....