konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayacağı, 795. maddesinde, intifa hakkının, taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulacağı, taşınmazlarda intifa hakkının kazanılması ve tescilinde, aksine düzenleme olmadıkça, mülkiyete ilişkin hükümlerin uygulanacağı, 796. maddesinde, intifa hakkının, konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini, yasal intifa hakkının, sebebinin ortadan kalkması ile sona ereceği, sürenin dolması veya hak sahibinin vazgeçmesi ya da ölümü gibi diğer sona erme sebeplerinin, taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi vereceği, 797. maddesinde ise, intifa hakkının, gerçek kişilerde hak sahibinin ölümü, tüzel kişilerde kararlaştırılan sürenin dolması, süre kararlaştırılmamışsa kişiliğin ortadan kalkmasıyla sona ereceğinin hüme bağlandığı, davacının maliki olduğu taşınmaz üzerinde ......
Kanuni intifa hakları hariç (TMK.m.495 vd.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Her ne kadar intifa hakkının sona erme sebeplerini sayan TMK’nın 796 vd. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin bir hüküm yoksa da burada TMK’nın 785.maddesinin kıyasen uygulanması gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2018/233 ESAS 2020/410 KARAR DAVA KONUSU : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini KARAR : Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Denizli Merkez Saltak mahallesi Mektep Çıkmazı mevkii 525 ada 15 parsel sayılı taşınmazın müvekkilinin 25.11.1993 tarihinde satın aldığını, taşınmaz üzerinde lehtarı Şerif Ali oğlu T5 olan 12.06.1934- 598 yevmiye numarası ile intifa hakkı bulunduğunu, 03.06.2013 tarihinde Denizli Tapu Müdürlüğüne dilekçe ile başvurarak intifa hakkının silinmesini talep ettiklerini, tapu müdürlüğünce 04.07.2013 tarih 2728 Sayılı bilgi yazısında adı geçen lehtar Şerif Ali oğlu T5 isimli şahsın kimlik tespitine dair bilgiye ulaşılamadığı bildirilerek intifa hakkının terkini yönünde bir işlem tesis etmediğini beyan ederek, müvekkiline ait taşınmaz üzerindeki intifa hakkının terkinine, yargılama giderinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....
Davalı, intifa hakkının yargılamalar sırasında 26.12.2011 tarihinde terkin edildiğini, bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmolunmasını istemiştir. Mahkemece, intifa hakkının yargılama aşamasında terkin edilmesi nedeniyle davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuştur. Karar, davalı vekili tarafından yargılama giderleri yönünden temyiz edilmiştir. Dava, intifa hakkının kaldırılması istemine ilişkindir. Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulurken, davanın açılmasına sebebiyet veren taraf aleyhine resmi akit tablosunda belirlenen intifa hakkı bedeli üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir. Mahkemece bu yön nazara alınmadan, taşınmazın değeri üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 8.6.2001 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 4.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava intifa hakkının terkininin istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794.maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınır ve taşınmazlar, haklar ve bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı sağlayan bir irtifak türüdür....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-k.davalı .... vekili tarafından, davalı-davacı .... aleyhine 04.12.2008 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil; 09.01.2009 gününde verilen karşı dava dilekçesiyle de intifa hakkının terkini veya intifa hakkının bedele dönüştürülmesinin terkini istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 14.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı-karşı davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.02.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı-karşı davacı ... geldiler. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
Somut olayda davacı ile davalının imzaladıkları kira sözleşmesinin hususi şartlar bölümünde davalı lehine intifa hakkının tapuya koydurulabileceğinin düzenlendiği, bunun üzerine 10 yıllığına davalı lehine intifa hakkının tesis edildiği, 10 yıllık sürenin dolması nedeniyle davacı tarafça intifa hakkının tapudan terkinin sağlanmasının talep edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki intifa hakkı kira sözleşmesi ile düzenlediği anlaşılmakla uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ...7. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sürenin dolması veya hak sahibinin vazgeçmesi ya da ölümü gibi diğer sona erme sebepleri, taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi verir. İntifa hakkının sona ermesinin nedenleri Türk Medeni Kanununun 796.maddesinde sıralanmıştır. Buna göre intifa hakkı konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı sebebinin ortadan kalkması ile sona erer. Sürenin dolması veya hak sahibinin vaz geçmesi yada ölümü gibi diğer sona erme sebepleri taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi tanır. Türk Medeni Kanununun 797.maddesine göre de intifa hakkı, gerçek kişilerde hak sahibinin ölümü; tüzel kişilerde kararlaştırılan sürenin dolması, süre kararlaştırılmamışsa kişiliğin ortana kalkmasıyla sona erer. 799.madde uyarınca da intifa hakkı sona erince hak sahibi, hakkın konusu olan malı malike geri vermekle yükümlüdür. Sigorta ve kamulaştırma gibi durumlarda intifa hakkı, hakkın konusu yerine geçen karşılık üzerinde devam eder....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.02.2008 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının sona erdirilerek, tapu kaydından terkini, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 04.02.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 1193 ada 1 parsel sayılı taşınmaz için 25.07.1996 tarihinde tesis edilen ve tapunun hak ve mükellefiyetler sütununa yazılan intifa hakkının kaldırılması ve kayıttan terkini isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece taşınmazın Bakırköy İlçesi yetki sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir....
II.CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; intifa hakkının sona erme nedenlerinin somut olayda gerçekleşmediğini, davacının müvekkili aleyhine 2013 yılında boşanma davası açtığını, intifa hakkının 2011 yılında tesis edildiğini, davanın ise 2017 yılında açıldığını, intifa hakkının aile içinde alınan kararla davalı adına tesis edildiğini, intifa bedelinin davacının hesabına yatırıldığını ve davacının bedeli dava dışı Mustafa'ya verdiği talimatla çektiğini, vekilin vekalet görevini kötüye kullanmadığını, intifa bedelinin davalının hesabına yatmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur....