ın hemen ertesi gün İcra Müdürlüğü'ne gelerek borcu kabul etmesinin, döner sermayeden ve maaşından kesinti yapılmasına muvafakat vermesinin muvazaalı bir icra takibini ortaya çıkardığını belirterek, Manisa 5. İcra Müdürlüğü'nün 2014/623 sayılı icra takip dosyasının muvazaa nedeniyle iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; müvekkili ile diğer davalının ilk eşinin doktor olması nedeniyle Eskişehir'de tanıştıklarını, diğer davalı ...'in müvekkilinin ilk eşinin mesai arkadaşı olduğunu, dostluklarının boşanma sonrası da devam ettiğini, müvekkilinin atıldığı okula geri döndüğü sırada ekonomik sebepler yüzünden okulu yeniden bırakmak durumuna geldiğini, durumu bilen diğer davalının müvekkiline ekonomik durumu düzeldiğinde geri ödemek üzere öğrenciliği boyunca maddi destek sağladığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Davalı ...; Müvekkilinin tamamen haklı olarak gerçek bir borca dayalı olarak icra takibine giriştiğini, takibin kesinleştiğini ve alacağını diğer davalı ...'...
, takibin iptali, ilama aykırılık sebebiyle iptali gibi birçok farklı dava ve şikayet prosedüründe icra takibinin yargılamanın sonuna kadar durdurulmasının mümkün olduğunu; 3- Yerel mahkemenin gerekçesini sadece İİK M.72 ve HUMK 317 maddeleri ile sınırlı tutması ve uygulamada birçok kez karşılaştıkları ve artık kabul edilen yukarı sayılan halleri dikkate almamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu; 4- Usulsüz tebligat sebebiyle yapılan bir şikayette, davanın konusu sadece icra dairesinin çıkartmış olduğu tebligatın Tebligat Kanunu’nda aranan şartlara göre yapılıp yapılmadığı iken yani davanın konusunun icra takibine konu alacağın varlığı veya esası ile hiçbir alakası yok iken bile takibinin yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verilebileceğini; 5- İlama aykırılık sebebiyle açılan takibin iptali davasının konusu takibe konu alacağın varlığı veya esası değil de sadece takibin, takibe dayanak ilamdaki esas ve usullere uygun olarak başlatılıp başlatılmadığı (örnek; iki tarafa...
Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre, uyuşmazlık, TBK'nın 19. maddesi gereği muvazaalı olduğu iddia edilen icra takibinin ve maaş haczindeki sıranın iptali istemine ilişkin olup, temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 24.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı ...'in müvekkiline olan borcu nedeniyle haklarında yaptıkları icra takibi sırasında borçlarına yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile diğer davalıya muvazaalı olarak borçlandığını ve kedisi hakkında icra takibi yaptırdığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini ve davalı ... tarafından tahsil edilen 2.130.40 TL.nin tahsilini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davalıların arkadaş olması ve icra takibinin muvazaalı olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesi; "Somut olayda davacı vekili, davalı borçlu Bülent ile davalı 3. şahıs Gürcan, davacı alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla muvazaalı senet düzenlediğini ve davalı 3.kişi Gürcan ın da muvazaalı senede istinaden borçlu Bülent hakkında icra takibi yaptığını belirterek davalılar arasındaki muvazaalı senet ve bu senede dayalı olarak yapılan icra takibinin iptalini talep etmiş. Mahkemece muvazaa olgusunun davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2015/ 8194 sayılı icra takibinin borçlu ile üçüncü kişi arasında muvazaalı bir borç ilişkisine dayalı olarak başlatıldığı, üçüncü kişinin söz konusu muvazaalı icra takibi kapsamında ihale suretiyle yapılan satışa dayanarak istihkak iddiasında bulunduğunu, mal kaçırmak maksatlı yapılan satışın İİK'nin 97/17 ve İİK'nin 277 vd. maddelerine göre iptale tabi olduğunu belirterek satışın iptali istemli karşı dava açmıştır. Mahkemece, asıl davanın reddine; hacze konu malların cebr-i icradan ihale sonucunda alındığının beyan edildiği, bu işlemle ilgili iptal isteminin ihalenin feshi davasında veya Genel Mahkemede ileri sürülmesi gerektiği, bu konuda İcra Mahkemesinin görev ve yetkisinin olmadığı kanaati ile davalı alacaklının karşı davasının görev yönünden usulden reddine karar verilmiş, karar alacaklı vekili tarafından sadece karşı dava açısından temyiz edilmiştir....
İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün inşa ettirmekte olduğu ilköğretim okulu için hak ediş alacakları bulunduğunu, bu alacaklarının (ihale bedelinin) tamamını davalı şirketin alacaklısından mal kaçırma kastıyla ve muvazaalı olarak üçüncü kişi ...’e temlik ettiğini, ihale bedelinin tamamının temlik alacaklısı tarafından çekildiğini belirterek dava konusu tasarrufun, İİK.nun 283. maddesi uyarınca takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak iptaline ve davalıya cebri icra yapabilme yetkisi ile alacağın faiziyle birlikte tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Kır. Orm. Tem. İşl. San. Tic. Ltd. Şti. vekili; müvekkili şirket aleyhine ...İcra Müdürlüğü'nün 2013/4247 sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin 16/12/2013 tarihinde durdurulduğunu ve daha önce yapılan işlemlerin iptal edildiğini, zira müvekkiline gönderilen ödeme emrine müvekkilince ......
olarak, mahkeme aksi kanaatte ise uygun görülecek bir teminat mukabilinde ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz uygulanmasına, müvekkili alacaklı bankanın icra takibini etkisiz bırakmak ve müvekkili bankayı zarara uğratmak ve kastıyla başlatılan muvazaalı Erzin İcra Müdürlüğü’nün 2019/372 E. sayılı icra takibinin alacaklı müvekkili banka yönünden iptali ile bu iptal kararının İskenderun İcra Dairesi'nin 2020/13428 Esas sayılı dosyasında tatbikine karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "Tarafların dosyaya çıkarılan nüfus kayıtlarına göre davalı-borçlu Nurten Türkelli'nin eşi Tuna Türkelli ile Bakırköy 5.İcra Dairesinin 2017/4292 sayılı takip dosyası alacaklısı olan davalı Ümit Türkelli'nin kardeş oldukları anlaşılmıştır. Her ne kadar iki davalı arasında başlatılan icra takibinin dayanağı senet ise de senet her zaman düzenlenmesi mümkün olan belgelerdendir. Davalı Ümit kardeşi olan diğer davalının eşi Tuna'nın kanser hastalığına yakalandığını, dayanak senetteki paranın da borçlanma tedavi giderlerini karşılamaya yönelik olduğunu ve bu parayı verebilecek maddi gücü olduğunu ileri sürerek söz konusu alacak-borç ilişkisiyle icra takibinin muvazaalı olmadığını ileri sürmüşlerdir....
İcra Müdürlüğünün 2015/1120 ve 2015/954 sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, icra takipleri kapsamında borçlunun almakta olduğu maaş ve ikramiye ile her türlü sosyal hakları, kıdem ve ihbar tazminatı üzerine haciz konulmasına karar verildiğini, maaş haczine cevap verilmemesi üzerine yapılan araştırmada maaş haczinde müvekkilinin alacaklarının ikinci ve üçüncü sırada olduğunun öğrenildiğini, birinci sıradaki haczin davalılar arasındaki ... 3. İcra Müdürlüğünün 2014/3207 sayılı dosyası olduğunu, anılan bu icra takibinin muvazaalı olduğunu, davalılar arasındaki icra takibinin her zaman düzenlenmesi mümkün olan bonoya dayandığını, abi-kardeş olan davalıların anlaşarak alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı icra takibi başlattıklarını belirterek sıra cetveline itirazın kabulü ile davalılardan ...’nın alacağının sıra cetvelinden çıkarılarak birinci sıraya müvekkilinin alacaklı olduğu ... 2. İcra Müdürlüğünün 2015/954 ve ikinci sıraya ise ... 2....