Kabule göre de; tasarrufun iptali davalarında sadece tasarrufun iptali ile alacaklıya takip yetkisi tanınmasına karar verilmesi gerektiği halde Limited Şirket pay satışlarının borçlu adına kaydedilmesine hüküm verilmesi de isabetli değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 24.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalılardan ...’in müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında icra takibi yaptıklarını ancak borcunu ödememek amacı ile diğer davalıya muvazaalı olarak borçlanarak icra takibi yaptırdığını öne sürerek muvazaalı icra takibi ve dayanağı senede ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davalılar arasıdaki icra takibi ve borçlanmaya ilişkin senedin muvazaalı olduğunun kanıtlanamaması nedeniyle davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....
Davalı ... vekili, iptali istenen tasarrufun borçtan önce mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan önce yapıldığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı davasını ister TBK’nun 19.maddesi isterse İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açmış olsun her iki dava açısından iptali istenen tasarrufun, davacının alacağından sonra yapılmış olması gereklidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 21/01/2021 NUMARASI: 2020/208 2021/34 DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tasarrufun iptali talebine ilişkindir. İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemesince, "......
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı tarafın başkaca delil sunmadığı ve İİK’nın 134. maddesine göre satılan taşınmazın tapuya tescilinden sonra Asliye Hukuk Mahkemesinde ihaleye tekaddüm eden sebeplerle tapu iptali ve tescil davası açılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı İflas İdaresi tarafından temyiz edilmiştir. Davacı Müflis ... Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş; taşınmazını ... A.Ş’ye satması nedeniyle evvelce tasarrufun iptali davası açtıklarını, sözü geçen davanın kabul edilerek tasarrufun iptal edildiğini, kararın kesinleştiğini; ancak, Müflis ... A.Ş’nin alacaklısı ... A.Ş tarafından, borçlu Müflis ... A.Ş aleyhine ipoteğin paraya cevrilmesi yoluyla yapılan takip sonunda taşınmazın cebri icra yoluyla satıldığını, ihalenin muvazaalı olduğunu öne sürmüştür. Söz konusu ihalenin 21.11.1994 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muvazaalı Satış İptali ve Alacak ... ile ... ve ... aralarındaki muvazaalı satışın iptali ve alacak davasının reddine dair......
Mahkemece, davalıların karı-koca oldukları ve birlikte yaşadıkları, kooperatife olan borcu kapatmak için davalı borçlunun diğer davalı eşine ilamlı icra emrinin tebliğinden sonra borcu ve taşınmazı devrettiği, devrin muvazaalı olduğu, ancak, tasarrufun iptali davasının kabulü için borçlunun malının bulunmaması gerektiği, devir tarihinden önce, borcun doğumundan sonra davalı borçluya babasından mal kaldığının anlaşıldığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ../... 2014/24899 -2- 2017/1043 Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece dava konusu taşınmazın üzerindeki ipotek ve hacizlerle birlikte satın alındığı, bu haliyle satış bedelinin raice yakın olduğu, satışın muvazaalı olduğunun davacı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK.'nun 277. vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ... Mahkemece ipotek bedeli ve taşınmaz üzerindeki hacizler dahil edildiğinden ivazlar arasında fahiş fark bulunmadığı, satışın muvazaalı olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Gerçekten de dava konusu taşınmazın aynı zamanda borçlunun işyeri niteliğinde olduğu, ödeme emrinin borçluya bu işyerinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda tasarrufun İİK.'nun 280.maddesi kapsamında ticari işletme devri şeklinde gerçekleştiği ortada olduğundan iptali gerekir....
TBK'nın 19.maddesine dayanılarak muvazaa sebebiyle açıldığına göre, muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescile yönelik istek bakımından uyuşmazlığın çözüm yeri genel muvazaa kapsamında HMK'nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Mahkemece davanın muvazaa ile borçlunun alacaklılarını zarara uğratma kastıyla hareket ettiği iddiasıyla tasarrufun iptali davası ve taşınmazın uyuşmazlık konusu olmadığı, tasarrufun iptali davasının amacının tasarrufun paraya çevrilmesi suretiyle alacağın tazmin edilmesi olduğu değerlendirilerek tedbir talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Şti. vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davasının kabulü halinde sadece borçlu tarafından yapılan tasarrufun takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali gerekmektedir. Somut olayda; dava konusu edilen 16M00156 ticari plakada davalı borçlu ...’ın 1/2 hissesi olup, bu miktar hisseye ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekmektedir. Ticari plakanın geriye kalan 1/2 hissesi dava dışı ...’a ait olup; bu kısım dava dışı ... tarafından davalı 3.kişi ... Servis Ltd.Şti.’ne devredilmiştir. Mahkemece ticari plakanın tamamının devrine ilişkin işlemin iptaline karar verilerek, borçluya ait olmayan dolayısı ile dava konusu olmayan ticari plaka hissesinin de iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....