Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir davanın İİk.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilebilmesi için öncelikle davacının icra takibine konu ettiği kesinleşmiş bir alacağının bulunması, alacaklının alacağını tahsil edemeyip borçlu hakkında aciz belgesini alması ve alacaklının alacağına kavuşmasının engelenmesi için bu nedenle yapılmış bir muvazaalı tasarrufun olması gereklidir. Davacı vekili 17.7.2007 havale dilekçesi ile davanın İİK. nun 277 maddesinden doğan tasarrufun iptali davası olmadığını, davanın şirket mal varlığının, şirket ortağı olan davalı ... tarafından satış olarak gösterilen ancak muvazaalı bağış işleminin iptali davası olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece dava İİK.nun 277. maddesindeki tasarrufun iptali davası olarak nitelendirildiği için araçların satıldığı ... davaya 4. kişi sıfatı ile dahil edilmiştir. Somut olayda davacılar vekili, müvekkili .... davalı ... ile birlikte davacı şirketin iki ortağı oldukları, ...'...

    Tasarrufun iptali davalarında kural olarak, tasarrufun iptal edilebilmesi için borcun doğum tarihinin iptali istenilen tasarruf tarihinden önce olması gerekir. Somut olayda davacının alacağının dayanağı çeklerin keşide tarihi 08.06.2007 ve 27.06.2007 olup iptali istenilen icra takibi ise 15.05.2007 tarihlidir. Buna göre tasarruf tarihinin borcun doğumundan önce olduğu ortada ise de uygulamada alacağın dayanağı çeklerin keşide tarihlerinden önceki bir ilişki nedeniyle de düzenlenebildikleri de bir vakıadır. Ayrıca yapılan tasarrufun muvazaalı olması nedeniyle iptaline karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme de yetersizdir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalılardan ...'in müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borçlunun yakın arkadaşı olan diğer davalıya muvazaalı olarak borçlandığını alacaklılardan mal kaçırma amacıyla, muvazaalı kendisi hakkında icra takibi yaptırdığını öne sürerek muvazaalı yapılan icra takibinin iptalini talep etmiştir. Davalılardan ..., kendisinin davacıya borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiş, diğer davalı da kendisinin alacağının ... bir alacak olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

        İcra Dairesinin 2013/10177 sayılı dosyalardaki alacağı nispetinde tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacının bu davadaki amacı, yaptığı icra takibi nedeniyle alacağını tahsil edebilmek için yapılan tasarrufun kendisi yönünden geçersizliğini sağlamak olup, davacının bu hakkı ayni değil şahsi sonuç doğurur. Davada tasarrufun iptali sebeplerinin olması halinde İİK'nun 283/1. maddesi uyarınca tasarruf konusu edilen davalılar arasındaki muvazaalı olan icra takibinde davacı lehine haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekir....

          Dava İİK’nun 277. ve devamı maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar yasanın 282. maddesi gereğince borçlu, borçlu ile hukuki işlemde bulunan veya borçlunun ödeme yaptığı kişiler ile bunların mirasçılarına ve kötü niyetli kişilere karşı açılabilir. Somut olayda davalı borçlunun damadı ...’ye yaptığı dokuz adet taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun iptali ile, 3. kişi davalı ...’nün dava konusu taşınmazları borçludan satın aldıktan sonra dava dışı ... ...’ya muvazaalı borç senedi vererek hakkında icra takibi yaptırdığı ve taşınmazlara haciz konulmasını sağladığı belirtilerek, hem borçlu ile damadı arasındaki tasarrufların iptali hem de ... muvazaalı borcu nedeniyle 2007/617 esas sayılı takip dosyasından 04.10.2007 tarihinde konan hacizlerin iptali istenmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; müvekkili şirketin, davalı ... Hastanesinden ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile yaptığı takipten dolayı alacaklı olduğunu, borçlunun, müvekkilini haciz nedeni ile işlerinin durduğunu belirterek haczin kaldırılması konusunda ikna ettiğini, müvekkilinin de haczi kaldırdığını, ancak haciz kalktıktan sonra muvazaalı olarak ......

              in halen evli oldukları ancak ayrı yaşadıklarından, dava konusu taşınmazın raiç bedelin çok altında bir fiyatla dayısına yapılan satışın muvazaalı olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptali istemiştir. Davacı tarafından yargılama sırasında davanın İİK 277 vd maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda da bulunulmamış aksine danışıklılık nedeni ile işlemin iptali istenmiştir....

                Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 18. maddesinde düzenlenen biçimi ile dava konusu işl.... danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali ist....e mi yoksa İİK’nın 277 vd . maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali ist....e mi ilişkin olduğu, burada varılacak sonuca göre mahkemece davanın hak düşürücü süre yönünden reddine dair verilen kararın yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....

                  İcra Müdürlüğünün 2015/2589 ve aynı İcra Müdürlüğünün 2015/2604 sayılı dosyaları üzerinden cebri icra yoluyla satış yetkisinin tanınmasına dair verilen karar davalılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dava, İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Gerek, tasarrufun iptali davaları gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir.Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz....

                    Açılan dava 818 sayılı BK’nın 18. maddesinde düzenlenmiş bulunan muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kural olarak üçüncü kişiler, muvazaalı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü muvazaalı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak üçüncü kişilerin muvazaalı işlem ile haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için, onların, muvazaalı işlemde bulunandan alacakları olmalı ve danışıklı işlem o alacağın ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu