Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın tasarrufun iptali isteminden kaynaklanmasına göre, (muvazaalı taşınmaz satışından) dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı ... vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazlarını davalı kızı Lale’ye onun da davalı ...’a satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı vekilleri davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazların satışının muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      İster İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında olsun isterse BK'nun 19.maddesine göre açılmış muvazaaalı işlemin iptali istemine ilişkin davalar olsun davanın görülebilmesi için iptali istenen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekir Somut olayda, davacı ... alacağı 02.12.2010 tarihinden başlayan fatura bedelllerine ilişkin olduğu, tasarrufun ise bu tarihten önce 04.10.2010 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davanın ön koşul yokluğundan reddine verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 15/03/2016 gününde oybirliğiyle verildi....

        Davanın, davacının dilekçelerinde ileri sürülüşe ve mahkemenin de belirlemesine göre İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerektiği, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir Dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, davacının kesinleşen ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/327 sayılı dosyası kapsamında davalı ... Yasa’dan alacaklı olduğu, alacağın ... 2....

          Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre davacı tarafından davalı şirket aleyhine yapılan 2006/5373-5427 ve 16525 Esas sayılı takip dosyalarında alacağın tahsiline yönelik hiç bir işlem yapılmadığı ve bu dosyalar yönünden alacaklıya verilmiş kesin yada geçici aciz belgesi bulunmadığı 2006/12094 Esas sayılı dosya yönünden ise tasarrufun 2.5.2006 tarihli icra takibinden önce yapıldığı, temlikin muvazaalı olduğu ve davalıların alacaklıları zarara uğratmak kastıyla birlikte hareket ettiğine ilişkin delil de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için borçlu aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılması ve borçlu hakkında düzenlenmiş geçici (İİK 105.madde) veya kat'i (İİK 143.md) aciz belgesinin ibrazı gereklidir....

            nın babası tarafından çalışma karşılığında bedel olarak gelinine verildiğini, tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkında icra takibinin kesinleşmiş olması iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerektiğini bu nedenlerle davanın öncelikle dava şartı bulunmadığı için reddini, bu itirazı varit görülmez ise maddi ve hukuki dayanağı bulunmadığı için reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı ...'...

              Köyünde kain 29 parsel sayılı taşınmazdaki 4600/46600 ve 80 parsel sayılı taşınmazdaki 1/10 hissesinin 25/09/2002 tarihinde satışına ilişkin tasarrufun İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince iptaline,icra inkar tazminatına yer olmadığına dair karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre ... vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında, davanın kabulü halinde alacak aciz belgesine bağlanmış ise bu miktar oranında, aksi durumda takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptali ile İİK'nun 283/1 maddesi gereğince bu miktar üzerinden haciz ve satış isteme yetkisi verilir....

                Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'ın aleyhine açılan tazminat davası sonucu hükmedilmesi muhtemel tazminat alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 21.12.2009 tarihinde eşi davalı ...'a, onun da 12.2.2010 tarihinde davalı ...'a sattığını belirterek davalılar arasındaki muvazaalı satış işleminin iptali ile İİK'nun 283/1 maddenin kıyasen uygulanmasını talep etmiştir. Davalı borçlu ... vekili, tasarrufun borçtan önce yapıldığını, müvekkili cezaevinde olduğundan ihtiyaçları ve borçları için anılan taşınmazın emlakçı aracılığıyla davalı ...'ya 200.000 TL bedelle satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                  Dava, TBK'nın 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde yer alan genel muvazaa hukuksal nedenine dayanmaktadır. Muvazaa davası; borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3. kişinin muvazaalı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun muvazaalı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla muvazaalı bir işlem yapılması gerekir....

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasındaki tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2 maddesi delayetiyle 1086 sayılı HUMK'un 427 vd. maddeleri 2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun'un 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali hükümleri. 3. Değerlendirme 1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bent dışında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu