"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibariyle duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, davacının davalı ... İş Teftiş Kurulu Başkanlığınca ... Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hizmeti alımında çalışan 9 işçi dolayısıyla muvazaalı işlemin tespitine ilişkin gönderilen 13/09/2012 tarih ve HAY/13-RD/13 nolu müfettiş raporunun iptali ile muvazaa bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/847 esas sayılı dosyasında açılan itirazın iptali davasında yapılan yargılama sonucu itirazın 28.713,30 TL yönünden iptaline 06.05.2015 tarihinde karar verildiği, işbu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, bir başka deyişle davacının temlik alacaklısı olarak alacak miktarının 28.713,30 TL olduğunun eldeki muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davasının açıldığı tarihten önce belirli olduğu, iptali istenilen muvazaalı işlemin, işlem tarihindeki değerinin ise 350.000,00 TL olduğu, düşük olan değerin davacının alacak miktarı olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine göre reddedilen ve temyize konu edilen değer 28.713,30 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalmaktadır. Temyiz dilekçesinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekir....
Sağlık Şirketinin SGK alacakları üzerine muvazaalı takip nedeniyle konulan hacizlerin iptali istemiyle açılmış olup, mahkemece yazılı gerekçeyle red kararı verilmişse de; tasarruf konusu olan muvazaalı takibin borçlusu şirketin Yönetim Kurulu Başkanı ... ile, 3.kişi ... arasında dayı-yeğen ilişkisi olup, tasarruf konusu olan icra takibinde borçlu ... Şirketinin borcu kabul edip, SGK dan olan borçlu şirket alacakları üzerine haciz konulması kararlaştırılmıştır. Bu muvazaalı takibe konu senedin gerçek bir alacak olduğu da ispatlanamamıştır. Davacı alacaklının, borçlu şirket adresinde haciz yaptırması, borçlu şirketin SGK dan olan alacağı üzerine önce haciz koyup sonra kaldırması da bu davayı açmasına engel değildir ve davanın reddi için de sebep olamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı ...'in boşandıklarını, bu aşamada dava konusu taşınmazlarını 16.10.2009 tarihinde ortağı olduğu diğer davalı şirkete devrettiğini belirterek bu işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, boşanma davasının devam ettiğini, satışların muvazaalı olmadığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının boşanma davasını açma tarihi 04/01/2011, taşınmazların satış tarihi ise 10/10/2009 tarihi ise de, arada yaklaşık 14 aylık süre olduğu dinlenilen davacı tanıklarından da tarafların ...'dan ...'...
Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Muvazaalı işlemin iptali için salt bedel farkı yeterli olmayıp işlemin iki tarafınında fikir birliği içinde olması gerekir.Somut olayda salt davalı borçlunun mal kaçırma amacı ile hareket etmesi yeterli olmayıp, ...'...
Dava, borçlunun maaşının üzerine konulan hacizden bu davalının alacağının muvazaalı olduğu iddiasıyla BK’nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. HMK'nin 33. maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
in, eşinin şirketinin mali durumunu bilebilecek yakınlığa sahip olduğu, 250.000 TL rayiç bedel belirlenen taşınmazın oldukça düşük kabul edilebilecek 163.000 TL bedelle satılması birlikte değerlendirildiğinde satış işleminin muvazaalı olduğu alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik olduğuna karine olup aksinin davalılar tarafından kanıtlanamadığı, alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemin iptalini alacaklı talep edebileceğinden dava konusu taşınmazın satışına ilişkin 9.3.2010 tarihli işlemin davacı bankalar yönünden iptali ile dava konusu takip dosyaları yönünden alacak ve ferileriyle sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi verilmesi gerektiğinden davanın kabulü ile dava konusu 9.3.2010 tarihli işlemin iptal ve tescile gerek olmaksızın iptaline iflas idaresine 2012/12974 ve 2012/12959 sayılı takip dosyalarındaki alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmiş; hüküm, ......
İdare Mahkemesinin 2015/642 esas 2015/1500 karar sayılı kararıyla iptal edilmesine rağmen davacının sahibi olduğu Server Eczanesi hakkında ruhsat iptaline ilişkin işlemin iptali için açılan davaya ilişkin dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, kararın Danıştay 10. Dairesinin 23/12/2019 tarih ve 2019/9036 esas 2019/10799 karar sayılı kararı ile onandığı anlaşılmıştır. İlgili mahkeme kararında, davalı idarenin ruhsat iptali işlemini tesis ederken ruhsat iptaline konu olan fiilleri objektif bilgi ve belgeler ile her türlü şüpheden uzak bir şekilde araştırmadan tesis ettiği belirtilmiştir. Yukarıda belirtilen idare mahkemesi kararına konu ruhsat iptali işlemi ile işbu davaya konu sözleşme fesih işlemi aynı olaydan kaynaklanmaktadır. İlgili idare mahkemesi kararında, muvazaalı eczane açma fiilinin hukuki bir şekilde araştırılmadığını belirterek ruhsat iptali işlemini iptal etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanları ... ’in, 1335 parsel sayılı taşınmazını satış göstermek suretiyle davalı oğluna temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, söz konusu taşınmazın çeşitli ifraz ve tevhit işlemlerinden sonra yapılan imar uygulaması ile 22627 ada 2 parsel haline geldiğini ve bu taşınmaz üzerindeki zemin kat 7 ve 9 ile birinci kat 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin davalı adına tescil edildiğini, 7 nolu bağımsız bölümün davalı tarafından üçüncü kişiye satıldığını ileri sürerek çekişme konusu 1, 2 ve 9 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tesciline, üçüncü kişiye devredilen 7 nolu bağımsız bölüm yönünden şimdilik 8.000 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, murisin ölüm tarihinden itibaren dava konusu taşınmazları haksız olarak kullanması nedeniyle 2.000 TL...
KARŞI OY YAZISI Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 19. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dava konusu işlemin muvazaalı olduğu yönündeki Dairemiz çoğunluğunun düşüncesine iştirak edildiğinden bu konuda bir değerlendirme yapılmamıştır....