Vekil; vekaleti sadakat ve özenle ifa etmelidir ve vekaletin ifası sırasında kendisine karşı duyulan güvene uygun olarak vekil edeninin yararlarını sözleşmeyle güdülen amaç çerçevesinde korumak yükümü altındadır" (BK. md. 390/2). O nedenle vekil, sadakat borcu gereği olarak vekil edenin yararına ters düşecek ve ona zarar verecek davranışlardan kaçınmak yükümü altındadır. Açıklanan ilkeler doğrultusunda davalı vekilin özen borcu gereği vekaleten sattığı taşınmazların bedelini alacağını temlik eden ...ye ödediğini ispat etmesi gerektiği açıktır. Hal böyle olunca mahkemece, vekalet akdinin kötüye kullanılmasından doğan alacağın işin esasına girilerek belirlenmesi sonucuna uygun şekilde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacak davası olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasaya 5133 Sayılı Yasa ile ekleme yapılan 4/2. maddesinde “22.11.2001 tarihli 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 3. kısmı hariç olmak üzere 2. kitabı, 03.12.2001 tarihli ve 4722 Sayılı Türk Medeni Yasasının Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasaya göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin” aile mahkemesi görevinde olduğu açıklanmıştır. Somut olayda; dava, davacının boşanma davası açtığı eşine verdiği önceki tarihli vekaletnameyi davalının kötüye kullanarak çeşitli bankalardan adına krediler çektiği ve aldığı paralarla ortak konutu terk ettiği iddiasıyla , davalı eşinden alacak istemine ilişkindir. Dava , eşler arasındaki vekaletnamenin kötüye kullanılmasından kaynaklanmaktadır....
in mirasbırakanın akıl rahatsızlığından faydalanmak ve kardeşlik ilişkisini kötüye kullanmak sureti ile elde ettiği vekaletname ile mirasbırakana ait 23 nolu bağımsız bölümü değerinden daha düşük fiyatla sattığını, satış bedeli ile daha küçük ve değersiz olan dava konusu 5 nolu bağımsız bölümü satın alarak 1/2 payını mirasbırakan, 1/2 payını adına tescil ettirdiğini ileri sürerek, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı olarak dava konusu taşınmazdaki 1/2 payın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, ilk taşınmaz satışı ile satın alınan taşınmaz arasındaki değer farkı olarak şimdilik 10.000,00 TL bedelin davalıdan tahsiline, tapu kaydının iptalinin mümkün olmaması halinde tazminata karar verilmesini istemiştir....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle vekalet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklanan bedel isteğine ilişkin davalarda, taşınmazın değerinin belirlendiği dava tarihinden itibaren faize hükmetmek gerekirse de, (24.05.2019 tarihli 2017/8 Esas, 2019/3 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı) bu husus davacı tarafından temyiz sebebi yapılmadığından yanlışlığa işaret etmekle yetinilmiş olup davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün, ONANMASINA, aşağıda yazılı 7.684,88 TL. bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptal tescil davası sonunda yerel mahkemece davalılar ... ve ... yönünden davanın kabulüne, davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar ... ve ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava muris muvazaası ve vekaletin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı pay oranında tapu iptal tescil isteğine ilişkindir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; vekaletin kötüye kullanılmasından ve vekilin hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranmasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verme mükellefiyeti meydana gelir ve bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen esaslara aykırı bulunması, usule uygun sayılmaz, bozma sebebidir. Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince muamele yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisi lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durum olup, buna " usuli müktesep hak" denilmektedir....
tescile ilişkin davanın değeri 66.712,87 TL.sı, vekaletin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptali ve tescile ilişkin davanın değeri 15.496,96 TL.sı olmakla dava değeri ve hüküm tarihi itibariyle HMK'nun 362/(1)-a maddesine göre kesin olarak karar verildi....
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır....
Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır. Somut olaya gelince; 6100 sayılı HMK. nun 26. ve 33. maddelerine göre, olayları bildirmek ve ileri sürmek taraflara, bu kapsamda nitelemeyi yapmak ve belirlenecek hukuki tavsifle ilgili olarak tatbik edilecek kanun hükümlerini tesbit ve tayin ederek uygulamak hâkime ait olduğundan, davacıların vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayandıkları kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece bu neden üzerinde durulmadan sonuca gidildiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı nedeni üzerinde durulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir....
İlk derece mahkemesince, davanın vekaletin kötüye kullanılmasından kaynaklı tapu iptal tescil davası olduğu, her ne kadar dava dışı Gönül ile davacı arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu sabit olsa da, davacının iddiasının açıkça vekaletin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil talebi olduğu, davacının dava dışı Gönül ile yaptığı sözleşme kapsamında haklarının bulunduğuna yönelik iddia ve taleplerinin olabileceği, davalı Süleyman tarafından vekaletin kötüye kullanılarak devrine ilişkin açılacak davada davacı sıfatının dava dışı Gönül Özcan'da olması gerektiği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir....