WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, borçlu tarafından damadına yapılan taşınmaz satışlarının muvazaaya dayalı olması nedeniyle davalılar arasındaki alacaklılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapılan satışın BK'nun 18. maddesi gereğince iptali ile borçlu adına tescilini talep ettiğinden Mahkemece, Bilecik Ağır Ceza Mahkemesinin 2.4.2010 tarih 2009/72 Esas 2010/41 Karar sayılı ilamının kesinleşmesi beklenerek alacak kesinleştiği takdirde davalılar arasındaki satış işlemlerinde danışıklığın bulunup bulunmadığı konusu araştırılarak, davalıların danışıklı bir davranış içinde bulundukları sonucuna varılması durumunda davacının alacağının tahsili için İİK 283/1.maddesi benzetme yoluyla uygulanmak suretiyle tapu iptaline gerek olmaksızın davacının alacağını alabilmesini sağlamak için dava konusu taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekirken davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilmesi ve ön şart yokluğu nedeniyle...

    ya devrettiğini, tasarrufun borcun doğum tarihinden sonra yapıldığını ve muvazaalı olduğunu, borçlunun bu tür işlemler ile alacaklılarını zarara uğrattığını ileri sürerek, alacağın devrinin iptalini ve ilgili icra takibinin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir. Davalı ... ..., davaya cevap vermemiş, diğer davalı ... ise akrabası olan ...'a ödünç para vererek senet aldığını, borcunu ödemeyen ...'un davacıdan olan alacağını temlik etmeyi önerdiğini, kendisinin de kabul ettiğini, iyi niyetli olduğunu ve temlik işleminin olağan olup muvazaa ile ilgisinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ : 22/12/2022 KARAR TARİHİ : 04/04/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı ... Proje Tasarım İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.'den Bursa 13.İcra Müdürlüğü 2020/... Esas, Bursa 11.İcra Müdürlüğü 2021/... Esas sayılı dosyaları ile alacaklı olduklarını, davalı borçlu ... Ltd. Şti. ile diğer davalı ... ... İnşaat San.ve Tic. A.Ş. arasında Bursa 1.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/536 Esas - 2022/498 Karar ve 07.09.2022 tarihli ve Bursa 3.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/353Esas, 2022/484 Karar ve 24.05.2022 tarihli kararlar ile organik bağ olduğunun kesin olarak tespit edildiğini, takip borçlusu ... Proje Tasarım İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile diğer davalı ... ... İnşaat San. ve Tic. A.Ş.'...

        Noterliğinin 15.02.2011 tarih ve 02618 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine ilişkin olarak bu sözleşmenin muvazaa nedeniyle hükümsüzlüğünün tespiti ile tapu sicilindeki şerhin terkinine, muvazaa yönündeki taleplerinin kabul edilmemesi halinde mal kaçırmaya yönelik yapılmış tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., davaya cevap vermediği gibi duruşmaya da katılmamıştır....

          Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....

            Davalılardan ..., kendisine ait şirketin diğer davalıdan alacağı olduğunu, bu nedenle araç üzerine konulan haczin kaldırılarak aracı bedelini ödeyerek satın aldığını ve iyi niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiş; diğer davalı ... ise satışın borç ödemek amacı ile yapıldığını, davacı tarafın iddialarında haklı olduğunu ve davayı kabul ettiklerini bildirmiştir. Mahkemece yapılan satışta muvazaa bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davalılar arasında yapılan satışta muvazaanın mevcut olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....

              Mahkemece taşınmazın düşük bedelle ve alacağın ödenmesini engellemek amacı ile satılması nedeniyle davanın kabulüne ve davalılar arasındaki satış işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece yukarda belirtilen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Aynı yasanın 278 ve 279. maddelerinde sayılan koşulların varlığı halinde tasarrufun, başka bir sebep aranmaksızın mutlak surette iptale tabi olduğu, 280.maddede ise malvarlığı borçlarına yetmeyen borçlunun alacaklılarına zarar verme kastı ../... - 2 - 2009/5998 2009/7772 ile yaptığı işlemlerin borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği belirtilmiştir....

                Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın iyiniyetle ve 25.000 YTL bedelle alındığını içine 5.300.YTL'lik harcama yapılarak kullanılır hale getirildiğini, satış bedelinin uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre tapudaki satış bedelinin muvazaa iddiasını doğrulamaya yetmeyeceği uygulamada satış bedelinin gerçek satışlara göre düşük gösterilerek yapıldığı davalı ...'in kötüniyetli olduğuda ispatlanmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yasanın 278/III-2 bendi uyarınca, borçlunun akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre, ivaz olarak pek aşağı bir fiyatı kabul etmesi tasarrufun bağışlama niteliğinde olduğunu gösterir. Aynı maddenin 1.fıkrası hükmüne göre bu tasarruflar iptale tabidir....

                  Davalı temlikname ile ilgili olarak tahsil yapmış ise iptal davası elden çıkarılan değere dönüşüp dönüşmeyeceği karar yerinde tartışılmadan yazılı olduğu üzere haciz ve satış yetkisi verilmesi isabetli değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Mad. Tic. San.A.Ş'nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Mad. Tic. San. A.Ş'ye geri verilmesine 2.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Konunun aydınlatılması bakımından genel olarak 818 sayılı BK’nın 18. maddesinde (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 19) düzenlenen genel muvazaa ile 2004 sayılı İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarına değinilmesinde yarar bulunmaktadır. 818 sayılı BK’nın 18. maddesinde; (6098 sayılı TBK m. 19) “Bir akdin şekil ve şartlarını tayininde, iki tarafın gerek sehven gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmıyarak, onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır. Tahriri borç ikrarına istinat ile alacaklı sıfatını iktisabeden başkasına karşı, borçlu tarafından muvazaa iddiası dermeyan olunamaz.” hükmü ile genel muvazaa düzenlenmiştir. Bilindiği üzere “tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacı ile gerçek durumu onlardan gizleyerek kendi gerçek iradelerine uymayan ve kendi aralarında geçerli olmayan bir hususta anlaşmalarına” muvazaa ve bu şekilde yapılan işlemlere de muvazaalı işlemler denilir....

                      UYAP Entegrasyonu