fark olduğunu, bu sebeple İzmir ili, Tire ilçesi, Karateke Mahallesinde bulunan 459 parsel sayılı taşınmaz üzerine teminatsız ihtiyadi haciz konulmasını, davanın kabulü ile İİK md 277 vd maddelerine göre tasarrufun iptaline karar verilerek dava konusu taşınmaz üzerinde icra takipleri ve ferileri ile ilgili olarak cebri icra yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3'üncü kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3'üncü kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nin 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK'nin 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir....
Hukuk Dairesinin 4.7.2013 gün ve 2013/9935 E. 2013/10629 K. sayılı ilamında belirtildiği gibi ihtiyati haciz talebinin kabulü için davanın tüm şartlarının oluşmasını beklemenin davacının bu davadan elde edebileceği sonucu da etkileyeceğinden ihtiyati haciz talebinin kabulü gerektiği, son olarak teminat hususu da tamamen mahkemenin takdirinde olduğunu ve her türlü teminat miktarına razı olduklarını bildirdiklerini bu duruma %115 teminatında dahil oluğunu belirterek ret kararının kaldırılarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: İddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, İİK'nun 277 ve davamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali olmadığı takdirde TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir....
Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre, İİK 277 vd. Maddelerine göre borçlu T3 yönünden alınmış bir aciz tutanağı veya haciz tutanağı bulunmayıp tasarrufun iptali talebi yönünden dava şartı oluşmadığından, diğer terditli talep olarak TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak değerlendirme yapılacaktır. Yüzeysel bakıldığında tasarrufun iptali davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277 .maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : NUMARASI : 2023/37 ESAS- DERDEST DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Gaziantep 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 02/06/2023 tarih ve 2023/37 esas sayılı ara kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; I....
Dava dilekçesindeki açıklamalara ile yargılamada ki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava; niteliği itibarıyla BK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olup, mahkemenin elde ki davayı İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi isabetli değildir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/2392 KARAR NO : 2023/2965 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/6 ESAS, 2023/283 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Çorum 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, İİK 277 ve devam maddelerine dayalı tasarrufun iptali talebi ile açılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği, hükmün davalı T3 vekili tarafından yukarıda açıklanan sebeplere dayanılarak istinaf kanun yoluna taşındığı görülmüştür. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Mahkemece davacı tarafça dosyaya aciz niteliğinde olduğu iddiasıyla sunulan haciz tutanakları incelendiğinde; borçlunun taşınmış olduğu adreslerde borçlu ve borçluya ait mal bulunmadığının tespiti ile yetinildiği, sunulan haciz tutanaklarının aciz vesikası mahiyetinde olmadığı, asıl kredi borçlusu olan şirket hakkında verilen iflasın erteleme kararı dikkate alındığında; en başta İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası açma koşullarının oluşmadığı, Borçlar Kanunu uyarınca alacaklılarından mal kaçırma ve muvazaa sebebi ile tasarrufun iptali iddiaları açısından ise; taşınmazın tapuda satış değerinin gerçek değerinden az gösterilmesinin muvazaa için kesin bir delil oluşturmayacağı yerleşmiş içtihatlarla sabit olup, dava dışı ... ... tarafından ziraat bankası Kestel şubesinden kullanıldığı gelen belgeler ile anlaşılan kredi ve kredi tarihi ile satış tarihleri dikkate alındığında; davalı ...'...
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir....