WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/282 ESAS 2020/274 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Akhisar 2....

İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

    Alınan bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca itiraz/beyan sunulmuş, raporun usulüne ve dosya kapsamına uygun olduğu kanaati ile ek yada yeni bir rapor alma yoluna gidilmemiştir. Dava; Terditli olarak İ.İ.K.'nun 277. ve devamı maddeleri ile bunun mümkün olmaması halinde T.B.K.'nun 19. maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

    Bu durumu göz önünde bulunduran kanun koyucu, tasarrufun iptali davasını düzenlemek suretiyle (İİK m. 277- 284), borçlunun, hacizden veya iflasından önceki bir tarihte malvarlığına dahil bazı değerleri hukuken geçerli bir takım tasarrufi işlemlerle malvarlığı dışına çıkarmış olması halinde, aciz vesikası sahibi alacaklıyı ve iflas halinde iflas alacaklılarını korumak maksadıyla tasarrufi işlem konusu malların, belirli şartlar altında tekrar alacaklının cebri icra sahası icine çekilebilmesine veya iflas masasına alınabilmesine imkan tanımıştır. İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

    Dava, İİY.nın 277. ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olup davacı vekilinin temyizi vekalet ücretine yönelik bulunmaktadır. Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.İİK.nun 281/son maddesi uyarınca davacının alacağının ödenmesi halinde davanın red olunacağı ve masrafın hakimin takdir ettiği surette taksim edileceği öngörülmüştür. Bu nedenle davalılar yararına hakim tarafından takdir edilen vekalet ücretinde usul ve yasaya bir aykırılık bulunmamakla davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca Gelir İdaresi Başkanlığından harç alınmamasına 26.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına davanın İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın İİK'nun 284.maddesinde öngörülen 5 yıllık hakdüşürücü süre geçirildikten sonra açılmış olmasına, davacının TBK'nun 19.maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptal davası açma hakkı bulunmasına göre davacı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 12/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İİK’nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nın 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. TBK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü süre ve zamanaşımı süreleri uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Yine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2022/3608 E. ve 2022/8028 K. sayılı kararında TBK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davasında belirtildiği gibi "..... davacı vekiline Adana 3....

        İİK'nin 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur....

        Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre tasarrufun borçtan önce yapıldığı ve muvazaa iddiası ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içeriğine kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, takip konusu borcun tasarruftan önce doğduğunun iddia ve ispatlanamamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,55 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 30.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacılar vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde, yargılama aşamasındaki beyanlarında ve istinaf başvuru dilekçesinde ısrarla davalarını, hem İİK. 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali hem de TBK'nın 19. maddesine göre muvazaa hukuksal olgusuna dayanarak açtıklarını belirtmiştir. Davacılar vekilinin bu beyanları karşısında Dairemizce her iki dava dosyası yönünden istinaf incelemesi İİK'nın 277 ve devamı maddeleri ile TBK'nın 19. maddesi çerçevesinde yapılmıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 13/05/2019 tarih ve 2016/19667 Esas-2019/5989 Karar sayılı ilamı ve benzer birçok kararında da belirtildiği üzere; "Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

          UYAP Entegrasyonu