Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ye borçlandığını, hakkındaki icra takibine ve maaş haczine itiraz etmediği böylece davacının yaptığı icra takibinin karşılıksız kalmasına neden olduğu iddia edilerek mavuzaalı takip sonucu borçlunun maaşına konan haczin kaldırılmasını talep edilmiştir. İİK. 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan iptal davalarının amacı borçlunun 3.kişilerle yaptığı bazı tasarruf işlemlerinin alacaklı yönünden alacak ve eklentileriyle sınırlı olarak hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemektir. Yukarıda açıklamalar doğrultusunda dava hukuksal nitelikçe İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup mahkemece esasa girilerek bu yönde taraf delilleri toplanmalı hasıl olacak sonucuna göre karar verilmelidir. Aksine düşüncelerle yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetli değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün BOZULMASINA 3.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK’nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; " ... dava , İİK 277 vd. Maddeleri uyarınca tasarrufun iptali, olmadığı takdirde TBK 19 gereği muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir....

    Mahkemece, davalılar arasında akrabalık bağı ve iş ilişkisi bulunmadığı, taşınmazların devredilen davalılar tarafından yaklaşık 10 yıldır kullanıldığı, devreden davalıların kaza nedeniyle paraya ihtiyaçları bulunduğu, satışların gerçek olduğu ve muvazaa bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalılardan ... ve ... Dıravacı mirasçıları vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, İİK 277 vd. maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde muvazaa nedeniyle tasarrufun iptalinin talep edildiğini, olayların hukuki nitelendirmesinin bizzat hâkim tarafından yapılacağını, dava dilekçesinin hukuki sebepler kısmında İİK’nın 277 vd. maddelerine yer verilmesinin sonucu değiştirmeyeceğini, yerel mahkemenin davayı nitelendirmesi ve hak düşürücü süre nedeniyle reddetmesinin hukuken yanlış bir değerlendirme olup eksik ve hatalı incelemeden kaynaklandığını, muvazaa sebebiyle iptal davalarında hak düşürücü süre olmadığını bildirerek davanın reddine dair verilen kararın kaldırılmasını, yeniden inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptaline ilişkindir. Dava dilekçesi içeriğinden davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açıldığı anlaşılmaktadır....

      olduğunu, borçlu şirketin alacaklılarından mal kaçırmak, borçlarını ödememek ve aleyhlerine başlatılan takipleri sonuçsuz bırakmak adına şirket adına bulunan taşınmazları hacizli olarak davalıya devrettiğini, davalının taşınmazları hacizli olduğunu bilerek alması nedeni ile şirketi zarara uğrattığını, devir bedelinin çok düşük olduğunu beyanla 15 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılan satış işleminin öncelikle muvazaalı olduğunun tespiti ile İİK 283/1 kıyasen uygulanarak haciz ve satışını isteyebilmelerine ve tasarrufun iptaline, muvazaa iddiasının kabul edilmemesi halinde İİK 277 eve devam gereğince tasarrufun iptali ile İİK 283 gereğince icra takibindeki alacak ve fer'ileri hakkında haciz ve satış isteme yetkisinin tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      edilen dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde; Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2015/2110 sayılı icra takibine konu müvekkili banka alacağı nedeniyle dava konusu takip ve maaş haczi üzerinde cebri icra yapabilme yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar; davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; iptali istenilen tasarrufu yapan borçlunun söz konusu tasarrufu mal kaçırma amacıyla yaptığına yada kötü niyetli olduğuna dair hiçbir delil, belge sunulmadığı, davaya esas teşkil eden icra takip dosyasında borçlu adına kayıtlı taşınmazlar bulunduğu, kesin veya geçici aciz belgesinin de sunulamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir....

        İİK'nin 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir....

        Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....

          UYAP Entegrasyonu