Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2021/1652 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SAMSUN 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2021 NUMARASI : 2020/293 ESAS, 2021/42 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı, TBK md. 19) KARAR : Samsun 2....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2023 NUMARASI : 2023/36 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil ile davalı T4 21.12.1991 yılında evlendiklerini, evlilikleri boyunca tasarrufun iptali konusuna konu Balıkesir ili, Bandırma ilçesi Edincik Mah.393 ada, 50 parselde yer alan arsayı satın aldıklarını, bu taşınmazın davalı T4 adına kayıt edildiğini, tarafların Bandırma Aile Mahkemesinin 2017/640 esas sayılı boşanma davası açıldığını, tarafların boşanma kararının 09.03.2021 tarihinde kesinleştiğini ve tarafların boşandıklarını, akabinde 27.12.2021 tarihinde Bandırma Aile Mahkemesinde 2021/997 esas sayılı edinilmiş malların tasfiyesi konulu dava ikame edildiğini, taraflar arasındaki evlilik birliği devam ederken davalı T4 tarafından davaya onu taşınmazın...

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı T5 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazlar tapuda davalı T5 adına kayıtlı olup, davalı Fevzi Kökçü'nün mülkiyet hakkı bulunmadığından dolayı mülkiyeti Zehra’ya ait tapuların satışına yönelik verilen kararın hatalı olduğunu, Davacı taraf dava dilekçesinde; öncelikle İİK göre tasarrufun iptalini, olmadığı takdirde BK 19. maddesi gereğince tapu iptal ve tescil talep etmesine rağmen mahkeme tarafından hukuki nitelendirmede hata yapılarak gerekçesinde BK 19. maddesine göre muvazaanın kabulü yoluna gidilmesine rağmen hükümde İİK göre tasarrufun iptaline karar verildiğini, davacının davası terditli dava olup mahkemenin hukuki nitelendirme ile bağlı olmamasına rağmen talep ile bağlı olduğunu, davacının davasının İİK göre tasarrufun iptali yönünden kabul edilmesi nedeniyle mahkemenin İİK göre tasarrufun iptali şartlarının oluşup oluşmadığını incelemesi gerektiğini, hem usuli...

Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nın 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/8983 E. ve 2018/3951 K. sayılı kararında da " ... Dava, İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali, davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir." şeklinde karar verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde tasarrufun iptali talep edildiğine göre, açılan dava TTK'nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava değildir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı ...’tan bonoya dayalı alacağı olan davacının borçlu aleyhine icra takibi yaptığını ancak borcun doğumundan sonra borçlunun ..., ... Köyü 1020 parsel sayılı taşınmazı, davalı ...’ye düşük bedelle devrettiğini bu nedenle tapunun iptalini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın, muvazaa nedenine dayalı tapu iptali davası olması halinde tasarrufta bulunan borçlu ...’ın hayatta olması nedeniyle, İİK 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olması halinde de aciz belgesi olmaması nedeniyle reddi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

    Bu yüzden tasarrufun iptali davalarında alacaklıya davanın kabul edilmesi neticesinde alacağını tahsil amacıyla nisbi nitelikte yasadan doğan bir hak verilmektedir....

    Ancak, dava BK'nun 19.maddesine dayalı muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacının bu davadaki amacı, yaptığı icra takibi nedeniyle alacağını tahsil edebilmek için yapılan taşınmaz satışının kendisi yönünden geçersizliğini sağlamak olduğu, davacının bu hakkının ayni değil şahsi sonuç doğurduğu, davada muvazaanın ispatı halinde tapunun iptaline değil (olayda kıyasen uygulanması gereken İİK'nun 283/1. maddesi uyarınca) iptal ve tescil olmaksızın, taşınmazın haciz ve satışına karar verilmesi gerekir....

      Bu tür davalarda davanın kabulü halinde takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilir. Tasarrufun iptali davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamalarına göre, tasarrufun iptali davalarında uygulanacak olan ihtiyati haczin, davacının alacağına kavuşması açısından getirilmiş bir uygulama olduğu ve verilen ihtiyati tedbirin ihtiyati haciz mahiyetinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilmektedir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/1293 E.2020/2526 K. Yargıtay 17.H.D.nin 2018/600 E. 2019/8865 K.) İhtiyati haciz/ihtiyati tedbir kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Eldeki dava muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce tarafların tacir olduğu ve işin de ticari işletmelerini ilgilendirdiği gerekçesiyle mahkememize görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak, davacı ile davalı arasında hukuki bir ilişki yoktur. Yerleşik uygulamada kabul edildiği üzere muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali taleplerinin dayanağı haksız fiil hükümleridir. Bu sebeple tarafların sıfatına bakılmaksızın bu davada genel mahkemeler görevlidir. (aynı yönde Antalya Bam karar) Bu sebeple ticari dava niteliğinde olmayan uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine, Antalya ... Asliye Hukuk Mahkemesine karşı karşı görevsizlik kararı verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Asliye Hukuk Mahkemesi 17/11/2021 tarih 2020/204 Esas 2021/418 Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; "Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Dava, tasarrufun iptali istemine yöneliktir. İcra ve İflas Kanunu'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekir....

        UYAP Entegrasyonu