Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece muvazaa iddiası kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Borçlar Kanunun 18.maddesinde düzenlenen muvazaa, tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla gerçek iradelerine uymayan bir işlem yapmaları, fakat görünüşteki bu işlemin kendi aralarında geçerli olmayacağı hususunda anlaşmalarıdır. Muvazaalı işlemde, tarafların üçüncü kişileri aldatmak için yapmış oldukları görünüşteki bir işlem ve bu işlemi sırf üçüncü kişileri aldatmak için yaptıklarına ve kendi aralarında hüküm ifade etmeyeceğine ilişkin yaptıkları muvazaa anlaşması ile bir gizli işlemin bulunması gerekir. Davacı şufa davası dava dilekçesinde, dava konusu 1381 parsel sayılı taşınmazı 1358 sayılı parsel olarak bildirilmesi nedeniyle tedbir kararının uygulanması için tapu sicil müdürlüğüne yazılan yazı infaz edilememiş, hatanın anlaşılması üzerine yeniden tedbirin uygulanması için yazı yazılmış ise de davalı ... tarafından diğer davalı ...'...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2019 NUMARASI : 2020/153 ESAS, 2020/186 KARAR DAVA KONUSU : Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı Seyfi vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankadan mal kaçırmak amacıyla davalıların kendi aralarında danışıklı olarak yapmış oldukları Mersin 1. İcra Müdürlüğünün 2015/17064 esas sayılı takibinin ve bu takipten borçlu-davalı T6 maaşı üzerine konulan 1.sıra haciz işlemine ilişkin tasarrufların İİK.nun 277 ve devamı maddeleri ile TBK. Nun 19.maddesi uyarınca iptali ile müvekkili banka alacağı nedeniyle dava konusu takip ve maaş haczi üzerinde cebri icra yapabilme yetkisini talep etmiştir....

    Dava; ileri sürülüş biçimine göre TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan, muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal isteğine ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile TBK'nın 19. (BK 18) maddesine dayalı genel muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

    şirketine devir edildiği,1 numaralı işyerinin borçlu şirket adına tahsisli olması ve borçlu şirket tarafından da yapılan tahsis hakkı devri olması sebebiyle ; işyeri tahsisinin devri işlemi açısından İİK Mad 277 vd, hükümlerinin tatbik edilmesinin mümkün olduğu, ancak davacının zamanaşımı süresini gözeterek tasarrufun iptali davasının ıslah etti, davacının ıslah dilekçesi ile talep ettiği, TBK Mad. 19 ve TBK mad.202 konulu istemlerin de ; davacının TBK Mad.19 gereğince muvazaa iddiasına dayalı olarak bir istemde bulunduğunu ifade etmesine rağmen, dava dilekçesinde ve sonraki beyanlarında aslında isletmenin devir işlemi yapan borçlu şirket tarafından sevk- idare edildiğine yönelik mutlak muvazaa beyanında bulunmadığı, buna dair herhangi bir belge ibraz etmediği veya delil sunmadığı, mahkemece muvazaa iddiasının alacaklı davacılar tarafından ispat edildiği kanaatinde olursa ; bu durumda tahsil yönünde bir karar değil borçlu ....Ltd. Şti. tarafından ... ve ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olmayıp B.K.nun 18. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olmakla hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek 4. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dava dosyasının anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 4.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı ... vekili, davanın süresinde açılmadığını, tarafları ve konusu aynı olan 2009/48 esas saylı dava olduğundan derdestlik nedeniyle bu davanın reddi gerektiğini, dava konusu taşınmaz ihale ile dava dışı 3.kişiye satıldığından ve ihale kesinleştiğinden davanın konusuz kaldığını, ihale ile satışın başka bir alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davası sonucu yapıldığını, terditli dava açılamayacağını, ihale bedelinin muvazaa nedeniyle iptal davasına konu olamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali, ipoteğin kaldırılması ... ile ... ve ... aralarındaki tasarrufun iptali, ipoteğin kaldırılması davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 2....

            Mahkemece, işyeri ruhsatının satın alınmasının işyeri devri niteliğinde olduğu, sağlık müdürlüğüne başvurulma ve izin alınmasının işyeri devrini ortadan kaldırmayacağı, devir nedeniyle TBK'nin 202. maddesi gereği iki yıl müddetle devir alan şirketin borçlu ile birlikte borçtan sorumlu olmaları nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Devredilen işletmede haciz yapılabilmesi, devrin muvaazalı olduğunun iddia ve ispat edilmesine bağlıdır. Muvazaa iddiasının bulunmaması halinde alacaklının, tasarrufun iptali davası açarak alacağına kavuşma imkanı bulunduğu gibi, TBK ve TTK hükümlerine göre açılacak davalarda da devri yargılama konusu yapabilir. Ayrıca, İİK'nin 44.maddesinde yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi işletmenin devrini sakatlamaz. Anılan hükmün yalnız cezai yaptırımı vardır. (İİK mad.337/a)....

              e devrine ilişkin 13/03/2012 tarih ve 1531 yevmiye nolu satış işleminin muvazaa nedeniyle iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu tasarrufun danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı, işlemin iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki açıklamalara ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu açık olup mahkemenin bu açıklığa rağmen İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi isabetli değildir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

                un borçlunun durumunu ve amacını bildiği ileri sürerek muvazaalı ve kötüniyetli yapılan taşınmaz devrinin iptali dava ve talep edildiği açıklanan ileri sürülüş biçimine göre, davanın İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, iptal davalarının borçlunun üçüncü kişi ile geçerli olarak yaptığı bazı tasarruf işlemlerinin alacaklı yönünden hükümsüz sayılması için açılan ayni sonuç doğurmayan kişisel davalar olduğu, dava sabit olursa davacı alacaklının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verileceği bu davaların İİK.nun 278, 279 ve 280 maddelerinde yazılı işlemlerin iptali için açılabileceği Mahkemece davacının, açıklanan talebinin Borçlar Kanunun 18.maddesinde düzenlenen muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası olarak değerlendirilip dava konusu taşınmazların borçlu adına yeniden tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş olmasının hukuki nitelendirmede hata olduğu, Mahkemece yapılması gereken işin davanın İİK.nun...

                  UYAP Entegrasyonu