Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalılardan...Şarapçılık Gıda San. Tic. Ltd. Şti.nin müvekkiline olan vergi borcu nedeniyle hakkında yaptıkları mal varlığı araştırması sırasında amme alacağının tahsilini önlemek amacıyla kendisine ait taşınmazı diğer davalı ...’e sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılardan ... davanın reddini savunmuş, diğer davalı cevap vermemiştir. Mahkemece satış işleminde muvazaa bulunmaması ve davalılar arasında yakın bir irtibat olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Hükümlerine göre açılmış bir tasarrufun iptali davası olup hadiseyle tasarrufun iptali koşullarının hiçbir şekilde gerçekleşmediğini, davının reddinin kanuna ve toplanan delillere uygun olmakla davacının tüm istinaf taleplerinin usul ve esas yönünden kanuna aykırı ve haksız olduğunu, dosyada usulüne uygun olarak alınmış bir aciz vesikasının kesinlikle olmadığını, takip konusu senetin finansman senedi olup, müvekkilin almış olduğu krediye karşılık olarak verilmiş olduğunu ancak yine bu kredilere karşılık olarak toplamda 4.100,000- TL tutarında 1.derece ipotek tesis etmiş ise de, icra dosyasını temlik eden banka ipotekleri paraya çevirme yoluna gilmeksizin esasen ipotekli taşınmazların da içerisinde yer aldığı pek çok taşınmaz ile ilgili olarak tasarrufun iptali davası açtığını, davacının ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle alacağını tahsil yoluna gitmesi gerekirken tamamen haksız ve kötü niyetli olarak alacağının fazlasıyla tahsil imkanı var iken bu yolu tercih etmeyerek tasarrufun iptali...

    Avlulu iki katlı kargir taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından, İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptalini, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptalini ve müvekkiline dava konusu taşınmaz üzerinde alacak ve tüm fer’ ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisi tanınmasına karar verilmesini, İİK. 281/2 uyarınca dava konusu taşınmazın kaydına teminatsız ihtiyati haciz ve kötü niyetli üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Uşak 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/648 Esas 22/10/2020 tarihli ara kararı ile davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekilince bu ara karar istinaf kanun yoluna taşınmıştır. Dava, İİK 277 madde ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

    Uygulamada, tasarrufun iptali davalarında alacağın güvence altına alınması amacıyla kural olarak ihtiyati haciz koruma tedbirine başvurulabileceği, bununla birlikte cebri icra yetkisi talep edilen malların davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ne var ki bu türden açılan davalarda ihtiyati tedbir/ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz ve buna benzer taleplerin, mahkemece hukuki nitelendirilmesinin ihtiyati haciz olarak yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarında kıyasen uygulanabilecek nitelikte olan İİK'nin 281/2. maddesinde ise iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine teminatsız ihtiyati haciz kararı verilebileceği belirtilmiştir....

    Dosya kapsamı itibariyle incelendiğinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde işçilik alacağının ödenmemesi nedeniyle yapılan tasarruf işleminin iptali talep edilmiş, mahkemece muvazaa hukuki sebebine dayalı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, davacının dava sebebinin açıklanmasından sonra hukuki nitelendirmenin mahkemece yapılacağı hususu bilinmekte olup, tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilmesi halinde borçlu aleyhine girişilmiş herhangi bir icra takibi bulunmadığından ve dolayısıyla dava şartı olan "aciz vesikası" ya da "geçici aciz vesikası yerine geçecek belge" bulunamayacağından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekecektir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/22 esas sayılı tasarrufun iptali davasında verilen tasarrufun iptali kararı sonucunda; ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1655 sayılı dosyasında yapılan açık artırma sonucunda 31/05/2017 tarihinde Alta Prokap Metal Formlama ve Makine Endüstri ve Ticaret A.Ş.’ye devredilmiştir. Yine aynı şekilde dava konusu ... Yıldırım ilçesi, Samanlı mahallesi, ada 3540, parsel 215 sayılı taşınmaz; ... 19. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2299 sayılı dosyasında yapılan açık artırma sonucunda 12/10/2018 tarihinde devredilmiştir. BK 19'a dayalı muvazaa davalarında dava konusu malın davalı 3. kişinin elinden çıkması halinde malı edinen kişinin iyi niyetli olması halinde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekir. Bu durumda; dava konusu taşınmazların ihale ile devredildiği icra dosyalarının getirtilerek ihalelerin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması gerekir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2021 NUMARASI : 2020/54 E- 2021/186 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 14....

      Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....

      Hemen belirtmek gerekir ki, muvazaa hukuki sebebine dayanarak açılan tasarrufun iptali davaları İİK'nin 284 üncü maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süreye tâbi değildir. Muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarında kıyasen uygulanabilecek nitelikte olan İİK'nin 281 inci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine teminatsız ihtiyati haciz kararı verilebileceği belirtilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ....’in aleyhine açılan davadaki alacağın tahsilini engellemek amacıyla dava konusu taşınmazını diğer davalıya satışına ilişkin tasarrufların iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın ikinci kez takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK 19. maddesine göre açılmış muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Yapılan tensip ile birlikte davanın yazılı usule göre yürütüleceği de belirtilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu