Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-2- Mahkemece; koşulları oluşmadığından tapu iptali-tescil isteminin reddine, terditli istemi olan tazminat talebine gelince; 20.01.2013 tarihli bilirkişi raporunda davacının yaptığı kalıcı, faydalı, değer arttırıcı işlerin tutarı 30.000,00 TL. olarak belirtilmiş ise de, davacı talebinin 10.000,00 TL. olduğu, ıslahın da yapılmadığı görülmekle davanın kabulü ile 10.000,00 TL.nın 17.12.2010 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen davalılardan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, ortak taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların BK. 61. maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istekli dava sonunda Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 24/02/2021 tarihli 2021/156 Esas 2021/324 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 07.02.2022 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... Helvacı ve vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar vekili Avukat ... ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü: I....

      mevkii, 09.05.1995 tarih, cilt no 210, sayfa 61, sıra no 2 de tapuya kayıtlı olan taşınmazın mülkiyetini ortaklığın giderilmesi davasının sonucunda yapılan satış ile edindiklerini, ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın tapu kaydının 119 ada 29 parsel yerine sehven 119 ada 23 parsele uygulanması nedeniyle, 23 parselin müvekkilleri adına, 29 parselin ise (zilyedi bulunmadığından) davalı hazine adına tespit görerek bilahare tapuya tescil edildiklerini, bir süre sonra 23 parsele ilişkin olarak dava dışı ... tarafından tapu iptali ve tescil istemi ile dava açıldığını, müvekkillerinin bu parselin kendilerine ait olmadığını bilmeleri nedeniyle açılan davayı kabul ettiklerini, 29 parselin ise davalı hazine tarafından 15.08.2003 tarihinde ... ’e satıldığını, bu nedenle müvekkillerinin 29 parselin tapusunun iptali ile adlarına tescili için ......

        Hal böyle olunca; davacı yüklenicinin imar projesi ve ruhsata uygun yararlanılması olanaklı ve davalı arsa sahibinin mal varlığında artışa neden olan imalat bedelini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre davalı arsa sahibinden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Ancak, kaçak ve çürük inşaat yapması durumunda bunu isteyemez. Davadaki istem bu esaslar doğrultusunda incelenmelidir. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

          Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık davacının talebinin muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemi mi yoksa miras bırakanın iradesinin ikrah yolu ile fesada uğratılması nedeni ile tapu iptal ve tescil istemi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Bu noktada muris muvazaası ve ikrah kavramları üzerinde durmakta yarar vardır. İrade ve beyan arasında bilerek yaratılan uyumsuzluk şeklinde tanımlanan muvazaa, pozitif hukukumuzda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 19. maddesinde düzenlenmiştir....

            üzerindeki kaydın yolsuz tescil durumuna düştüğü, yolsuz tescil şeklindeki sicile güvenerek, taşınmazı edinene ilk elden sonraki maliklerin TMK'nun 1023. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde edinimlerinin korunacağı, davacı tarafından tapu iptalinin istenmediği, sadece tazminat istendiği, yolsuz tescil şeklindeki sicilden taşınmaz edinen ilk el ... ile ilk elden sonraki malikler aleyhine tapu iptali- tasarrufun iptali davası açılıp tapu kaydının düzeltilmesi olanaksızlığı kesinleşmeden açılan tazminat davasının dinlenemeyeceği, dava dilekçesinde bu yönde bir talepte bulunulmadığı, talebin bu şekilde ıslah da edilmediği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir....

              HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis davası sonunda, ilk derece mahkemesince, muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile pay oranında tapu iptali ve tescile karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkindir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, harici satış sözleşmesine dayalı Tapu İptali-Tescil, tazmizat istemine ilişkindir....

                Mahkemece, davacıların tapu iptali ve tescil, tazminat ve kira istemine ilişkin davaları ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesi gereğince temliken tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. TMK'nin 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi TMK'nin 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir. Dava konusu 17574 parsel sayılı taşınmaz davalı ... tarafından yargılama sırasında 10.05.2013 tarihinde ... isimli kişiye, onun tarafından da 24.10.2013 tarihinde ... isimli kişiye satılmıştır....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.04.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat ve manevi tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... İnş. San. Ltd. Şti. yönünden kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen 24.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava; tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 17851 ada, 7 parsel, 1....

                    UYAP Entegrasyonu