Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti'ndeki davalıya 11/11/2008 tarihinde devredilen 2 hisse ile 04/02/2011 tarihinde devredilen 7 hissenin 1/4'nün iptali ile; iptal edilen hisselerin davacı adına tesciline, karar verilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, TTK 595.maddesinde belirtilen şartların yerine getirildiği, ortaklar kurulu kararı ile davacının paylarını devrederek ortaklıktan ayrılmasına karar verildiği, noterden onaylı hisse devir sözleşmesinin yapıldığı, feri müdahilin iddialarının yazılı delille ispatının gerektiği, hisse devrinin iptali ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

Noterliği'nin 10/06/2008 tarihli hisse devir sözleşmesi ile hisselerinin 190 payını diğer ortak M.. G..'ye, 10 payını ise Ş.. T..'a devrettiğini, aynı tarihte devir işleminin oybirliği ile kabul edilerek pay defterine işlenmesine karar verildiğini, ancak bugüne kadar hisse devrinin pay defterine işlenerek Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edilmediğini, müvekkilinin halen şirket ortağı olarak gözükmekte olup, bu durumun mağduriyetine sebebiyet verdiğini belirterek müvekkilinin şirket ortaklığından ayrıldığının tespit ve tesciline, hisse devrinin pay defterlerine tescili ile ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı M.. G.., noterde yapılan hisse devir sözleşmesi kapsamında davacıya ait 190 payı devraldığını belirtmiştir. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir....

    Davalı vekili, yapılan hisse devrinin muvazaalı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dava dışı ...'ın davalı kooperatifteki ortaklık payını 13.01.2005 tarihinde devralmış olması ve kanunda belirlenen ortaklık nitelik ve şartlarını taşıyor olması nedeniyle, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 14/2 ve kooperatif anasözleşmesinin 17/2. maddelerine göre davacının davalı kooperatif üyesi olduğunun tespiti gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı kooperatif savunmasında kooperatif hissesini devreden... hakkında kooperatifi zarara uğratmaktan dolayı sorumluluk davası açtıklarını, hisse devrinin muvazaalı olup sorumluluk davasını sonuçsuz bırakmaya yönelik olduğunu bildirmiştir. ... 7....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2022 NUMARASI : 2022/322 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklılara zarar vermek kastıyla yapılan Çanakkale İli Karacaören Köyü 257 Ada, 1 Parsel ve 257 Ada, 5 Parsel de kayıtlı taşınmazların satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali, bu talep uygun görülmediği takdirde taşınmazların satışına ilişkin tapu kaydının tbk. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ve davalı aydınlık inşaat adına tapuda tescili ile teminatsız kötü niyetli üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....

      A.Ş. vekili; müvekkil şirkette belirtilen tarihte genel kurul toplantısı değil yönetim kurulu toplantısı yapıldığını, yönetim kurulunun hisse devir sözleşmesinin kendilerine sunulması üzerine hisse devrinin kabulü kararı verdiklerini beyanla davanın reddini savunmuştur. Birleşen davada davalı ..., usulüne uygun tebliğ yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; hisse devir sözleşmesindeki imzanın davacının el ürünü olması, gerçekleşen hisse devrinin mevzuat hükümlerine uygun olması, davacının sözleşmenin kendi iradesini yansıtmadığı iddiasının yerinde görülmemesi gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

        a müvekkil tarafından yapılan genel kurul kararı alınması ve hisse devrinin tescilinin sağlanması çabalarının sonuçsuz kaldığını, her iki davalının da genel kurul kararı alınmasını da engelleyerek ve ayrıca pay devrinin tescili işlemleri için gelmeyerek tescil ve ilan işlemlerini gerçekleşmesinin engellediğini, şirketteki hisse devrinin Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne tescil ve ilan edilmemesi sebebiyle, müvekkil halihazırda kayıtlarda şirket ortağı olarak görünmektedir ki meydana gelebilecek zararlar nedeniyle müvekkil ... mağdur olacağını, müvekkilin ticaret sicil müdürlüğünde pay devrinin tescilinin sağlanmasına yönelik davalılara ulaşma çabalarının hep olumsuz sonuçlandığını, müvekkilin genel kurul kararı alınması şansının da olmadığını ve genel kurul kararını da sunamaması nedeniyle ... Ticaret Sicil Müdürlüğünde pay devrinin tescilini kendisinin sağlamasının da mümkün görünmediğini açıklanan sebeplerle; davacı müvekkilin ... Tekstil Giyim Ve Turizm San. Tic. Ltd....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/158 esas sayılı dosyasında .... .... ve .... .... aleyhine dava açılarak müvekkilince devralınan hisse senetlerinin devir öncesinde .... ....'den .... ....'a devrinin iptali ve senetlerin iadesi ile hisse senetlerinin temettü bedellerinin tarafına ödenmesinin talep edildiğini, yine .... .... tarafından .... 3....

            Ayrıca tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle ayrı bir dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali ile birleştirilmesi doğru değildir. Mahkemece, menfi tespit davasının tefrik edildikten ve ayrı esasa kaydı yapıldıktan sonra, tasarrufun iptali davasının diğer ön koşullarının gerçekleşmiş olduğunun anlaşılması halinde, gerçek bir borç ilişkisinin varlığı tasarrufun iptali davasını etkileyeceğinden bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle re’sen hükmün BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı birleşen dosya davacısı ...'a ve davalı ...'a geri verilmesine 03/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davanın tarafları ve dava dışı kişiler arasında biri İngiltere'de , diğeri Türkiyede mukim 2 ayrı şirketin hisse devrinin kararlaştırıldığı,hisse devir sözleşmeleri ile söz konusu hisseler devredilmiş ise de TTK 521 maddesindeki şartlar sağlanmadığından davalı tarafça açılan davada pay devrinin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için TTK 520 maddesindeki ortakların 3/4 ünün olurunun gerekmesi nedeni ile devir şartlarının gerçekleşmediğinden tespit davasının reddine karar verilmesi ve kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiği, bu durumda pay devrinin ortada kaldığı gibi buna bağlı olarak karşı tarafın daha önceden yaptığı ödemeleri iade hakkının doğduğu, sözleşmeye göre uyuşmazlığın diğer yönünü oluşturan yurt dışında mukim şirketin hisse devrinin gerçekleştiğini, taraflar arasında kararlaştırılmış bulunan 130.450-GBP bedelin her iki şirketteki mevcut hisseler için kararlaştırıldığı dikkate alınarak ve ödenen bedel 150.000-TL lik bedelin sözleşme ve...

                UYAP Entegrasyonu